evlilik yıl dönü(m)ü

2.3K 111 171
                                    

Evlilik yıl dönümü.

Jaehyun en çok ne sever diye soracak olursanız buna çok fazla cevap verebilirim; kalçasına attığım herhangi bir şaplak veya muayenehanemde onu çırılçıplak muayene edişim...

Tamam, dalga geçiyorum. En çok bunları sevmiyor. Tabi bunları yaptığımda zevkten kıvranıyor ama meselemiz zevk değil biraz daha duygusal yaklaşmak gerekiyor.

Duygusallığı pek sevmem. Ancak evlendiğimiz günden beri Jaehyun ile duygusal olarak çok yoğun şeyler yaşıyoruz. İkimizin de eksik parçaları birbirimizin sayesinde kapanıyor. Buna ilaveten Jaehyun gerçekten arsızlaştı... Ciddi anlamda söylüyorum. İsteklerini açık açık dile getirebiliyor. Sanırım onu böyle arsız yapan benim. Gerçek anlamda hamile kalabilseydi en az on tane nur topu gibi çocuğumuz olmuştu.

Çocuk meselesini evlendiğimiz günden beri hiç gündeme getirmedik. Evliliğimizin ikinci senesindeyiz ve bunun için bence Jaehyun için erken. Ne de olsa aramızda yaşça baya fark var. Bu bazen artı bazense eksi olarak yansıyabiliyor. Jaehyun aşırı inatçı, keçiden beter. Cidden onu kırbaçlasam bile bu huyu değişmiyor. O inatlaştıkça ben de inatlaşıyorum ancak bunun çocukça olduğunu söylediğimde kızıl saçlarımı yoluyor ve tekrar yatakta kırbaç yiyerek ağlıyor.

Cidden çok didişiyoruz. Okuduğum kitaplara göre bu sevgi göstergesiymiş. Evli çiftlerin veya sevgililerin birbirlerine ne kadar bağlı olduklarını gösterirmiş ancak Jaehyun buna inanmadığını söyledi. Biz bağlı değilmişiz, benle mecburiyetten evlenmiş. Zengin ve yakışıklı olduğum için beni kullanıyormuş falan filan. Cidden çocuk gibi, bunları derken bir de bacak arasındaki junior jaehyuna sahip çıksa. O tam tersini söylüyor. Aynı onu ilk gün muayene ettiğim gibi kıpır kıpır. Ben de bunu söylediğimde yanakları ve kulakları eskiden olduğu gibi kızarıyor. Sonra ben de dayanamıyorum ve her bir yerini kırmızı yatağımızda öpüyorum.

Bazense yatakta sevişmek yerine saçma sapan konulardan konuşuyoruz. Beni uyutmuyor. Aşkım gözünün yağını yiyeyim sabahın köründe kalkacağım diyorum ama çenesi öyle bir düşüyor ki öpmeden susturamıyorum.

Jaehyun gözümde halen bir çocuk. Buna sinir olsa da bu değişmiyor. Bazen babası gibi hissediyorum. Evde yemek işi bana bakıyor, Jaehyun'un yemek yapmasına izin vermiyorum. Tanrı ona taptığım her şeyi vermiş ama hamaratlık özelliğini vermemiş. Sakarın en önde gideni. Mutfağı toplama konusunda berbat, bundan dolayı benden hep okkalı bir azar yer. Ama ona kızmam kıçında bile değil. Bana dilini çıkarıyor ve diyor ki 'o zaman sen yap yarram.'

Küfrettiği için daha da deliriyorum; zaten istediği de bu. Beni delirtmek favori aktivitesi, tabi yemek yemekten sonra. Öyle bir yemek yiyor ki cidden şaşıyorum. Evlendikten sonra daha da yemeye başladı. Gamzeleri artık daha derin gözüküyor, kıçı da daha dolgun. Bu hoşuma gidiyor dürüst olmak gerekirse.

Ona yemek yapsam bile sevebilir. Sevdiği tatlıları önüne dizebilirim. Belki de bir dağ evine çıkıp sadece doğayı izleriz. Çünkü burası İsviçre ve her yer doğa harikası... Kore'yi özlediğim söylenemez. Ancak bazen Jaehyun'un Kore'yi özlediğini düşünüyorum. Belki de daha çok koreyi değil ama annesini. Sonuçta babasıyla kaldığı evde annesiyle kalıyordu ve babası denen döl israfı onu katletmişti. Jaehyun bunun gerçekliğine belki de şimdi varıyordu.

Onun yanında olacağıma yemin etmiş biri olarak her ne olursa olsun elinden sıkı sıkı tutacağım.

Siyah capimi kafamdan çıkartıp bir köşeye attım. Jaehyun birazdan uyanır. Sevdiği kahveyi ve kahvaltıyı hazırladıktan sonra saat 7:30 oluyor ve dayanamayıp kaldırmaya gidiyorum.

doctor lee // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin