SAVAŞ

OLAY

Hinata hala ne olduğunu anlamamıştı patlama gerçekleşmişti ama o tarafı kontrol etiğine emindi hiç-bir tuzak görünmüyordu.
Hemen koşarak patlamanın olduğu tarafa koştu gördüğü manzara karşısında donup kaldı.
Yerde kanlar içerinde yatan 2 anbu ve shino vardı. Kiba az ötede karnını ve kolunu tutuyordu.
Patlamayı duyunca diğer anbular yanına geldi. Onlarda gördükleri manzara karşınında şaşırmıştı. Hinata hemen shinonun yanına koştu. Nabzını kontrol etti ama nabız yoktu, yıkılmıştı ama bu imkansızdı tuzak olmadığından emindi.
Zaten daha az önce zetsularla çatışmış hafif sıyrıklar almıştı. Bide üstüne bu eklence ayakları tutmaz gibi oldu yere düştü , gözünden akan yaşlara engel olamadı . Anbular yerde yatan arkadaşların cansız bedenlerini kucakladılar biride kibayi aldı.
Hinata hala olayın şokundaydı.
Kendi yüzünden 3 kişi ölmüştü 1 kişide ağır yaralanmıştı . Yavaşça zorla ayağa kalktı, giden anbuların peşine takıldı sanki ruh gibiydi. Köy sınırına yaklaştıklarında bir takım 10 belirdi, cenazeleri teslim aldılar.
Anbudan birisi daha fazla kendini tutamayıp hinatanin üzerine yürüdü :hepsi senin suçun, daha bir tuzağı bile farkedemiyorsun onların ölümüne sebep oldun.

Diğerleri zorla onu uzaklaştırdılar. Zaten hala arkadaşını kaybetmenin şokunda olan hinata bide anbunun sözüyle iyice kontrolünü yitirdi deli gibi ağlıyordu kendine vuruyordu ,ino hinatayı zorla sakinleştirdi.
Acı haber köye ulaşmıştı. Shinonun babası kapıda bekliyordu eşinden ona kalan tek sahip olduğu oğlunuda kaybetmişti. Halkta toplanmıştı.
Kapıdan içeri girdiler, ino sağlıkçı olduğu için kiba ile hastaneye yol aldı shikamaru hokageye haber vermeye gitti,choji ise cenazelerle ilgilendi.
Hinata tek kalmıştı. Ne yapacağını bilmez haldeydi. Halktan biri hepsi onun suçu diye bağırdı.
Birden herkes hinatanın etrafına toplandı, ona hakaret etmeye başladılar. Ne yapacağını bilmez haldeydi, yere çöktü kimsenin yüzüne bakacak hali yoktu, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Birden herkes sustu ve geri çekildi. Birisi önüne geldi ,yere eğildi eliyle çenesinden tuttu kafasını yukarı kaldırdı. O gözleri gördü gökyüzünden bile mavi olan gözleri. Eliyle gözünden akan yaşları sildi.
Onu yavaşça belinden tutup ayağa kaldırmaya çalıştı ama hinata kalkmak istemiyordu,,zorlada olsa ayağa kalktı.
Zaten bitkin olan vücudu daha fazla dayanamadı ve bayıldı. Gözünü açtığında evdeydi yatağında yatıyordu ama buraya nasıl gelmişti hiç-bir fikri yoktu. En son hatırladığı şey onun kollarında oluşuydu. Onu yine en zor zamanında kurtarmıştı.
Kapı açılması ile odaya babası girdi.
Hinatanin babasının yüzüne bakamıyordu, babasından korkuyordu. Babasına göre hyuga ailesi konahanın en güçlü klanıydı.
Küçüklükten beri hep hyuga olamayacak kadar zayıf diyordu babası .
Hiashi kızının başına geldi. Biraz kızgındı birazda endişeli. Kızgın olmasının nedeni tuzağı görememiş olmasıydı. Endişeli olmasının nedeni kızına birşey olabileceğinden korkmuştu. Kızının yatağının yanına eğildi.
Hiashi: hinata uyanık olduğunu biliyorum, sana kızgınım bir hyuga olarak byakuganı en iyi şekilde kullanabilmen lazım ama senin zayıflağın 3 kişinin hayatına mal oldu
Hinatadan çıt çıkmıyordu, babası ona yine zayıflığından bahsediyordu ama umrunda değildi
Hiashi: Belki zayıflığını aşarsın diye seni varis yapmak istedim ama bugün anladım ki varisim hanabi olacak o senden daha güçlü.
Hinatanin varis olmak umrunda değildi zaten neden varis olmak istesin ki bir sürü sorumluluk yüklenecekti üstüne. Ama zayıf denmekten nefret ediyordu . Hayatı boyunca hep güçlenmek için çabaladı ama ona hala zayıf diyorlardı en çok üzen olaylardan biriside buydu.

Naruto kapıyı tıkladı açan olmadı .İkinci sefer daha sert tıkladı. Kapı açıldı kapıyı açan kibaydi. İyide onun burda ne işi vardı anlam veremedi. Hem yaralı diye duymuştu ama gayet sağlıklı duruyordu.
Na: hinatayı görmeye geldim
Ki: üzgünüm naruto hinatayı göremezsin
Na : sen ne karışıyorsun ki çekil önümden
Ki: hiashi-san emretti zaten şuanda onunla konuşuyor
Na : Bende konuşacağım çekil