-AHENK&ÇİSEM-
"Oha kızım manyak mısın o kadar yemeği ne yapacaksın Aydan teyze seni dövücek! Valla teyzemden seni kurtarmam arkama yaslanır keyifle izlerim" Çisem, Ahenk'e ters ters bakıp abur cuburları çantaya koymaya devam etti.
Ahenk oflayıp çantasına yastık koydu. "Kızım yastığı ne yapacaksın asıl sen. Temelli gitmiyoruz ya" diyen Çişem'e , Ahenk dil çıkarıp "Yolculukta rahat olmak diye bir şey var bilmem bilir misin? Karışma be sen kendine bak ayı bir yıllık yemek getirdin resmen" dedikten sonra Çisem Ahenk'in boynuna atlayıp büyük bir savaş başlatmış oldu.
Ahenk sabır dileyip dayak yemek isteyen kuzenine sırıtarak karşılık verdi.
Sonrası ne mi oldu anneler devreye girdi hemde terliklerle beraber. Ahenk ve Çisem el ele tutuşup okulun yolunu tuttular.
Hemde depar atarak. Boşuna demezler anne terliği en büyük silah diye...
-DENİZ&EFTELYA-
"Deniz eğer bir şeyin eksik olursa hiç çekinmeden benden isteyebilirsin."
Eftelya elinde kırmızı çantasını tutmuş Deniz'in odasını inceliyordu. "Eftelya okul yetmiyor birde evime girdin. Hele ki odama. Bak ben odama kimseyi sokmam. Benim dünyam gibi bir yer burası. Hep burdayım."
Eftelya dudağını büzdü."Ne kadar şanslısın Deniz. Dünyanda yaşıyorsun. Benim dünyam beni istemiyor. Herkesin yaşamak için bir sebebe tutunur ya, peki o sebep seni istemezse nasıl tutunacaksın. Çok şanslısın." Deniz hiçbir şey demeyip mor sırt çantasına bir şeyler tıkıştırıyordu.
"Sen nasıl geldin buraya Eftelya?" Eftelya gülümsedi. "Annen kapıyı açtı. Hatta gelmemi o söyledi." Deniz 'Aman ne hoş! ' diye söylendi.
Ve Eftelya ona hayran hayran baktı. Deniz oflaya puflaya arkasında ki üzgün ve mutluluk karışımı duygularla olan Eftelya ile okulun yolunu tuttu...
-PERİ-
"Baba daha fazla uzatma istersen. Bu ödev ve gitmek zorundayım hem tek olmayacağım ki" Peri derin iç çekip babasına nasıl laf anlatacağını düşünüyordu.
"Olmaz kızım ya başına orada bir şey gelirse. Ben diğer yarımı da kaybedemem." Gözyaşlarını tutamayan babası ile Peri de gözlerinin dolduğunu hissetti. Gözyaşlarını tutup babasına sıkıca sarıldı.
Geri çekilip gülümseyerek babasının gözyaşlarını avuç içleriyle sildi. "Babacığım yapma nolur bu şekilde beni korumuyorsun tam tersi hayattan korkuyorum. Bir adım atarken hep ikinci adımı düşünüyorum. Belki de ilk adımım doğru ben ikinci adımı anı geldiğinde düşünmek istiyorum ilk adımımı atarken değil.. Annem bizi ölümüyle büyük bir boşluğa bıraktı. Daha bir yaşında bile değildim. Evet çok ağladık halen öyleyiz ama baba bir yaşam var annem bu halde olmamızı ister miydi? Ben daha annemin kokusunu bir kere bile içime çekemedim..
Bir kere bile gözünün içine bakamadım. Yapma baba kaçarak bir şey elde edemeyiz. Hayatımın sonuna kadar evde kalamam. Başıma bir şey gelir korkusuyla yaşamaktan vazgeç yalvarırım. Ben ödev için gidiyorum seni bırakmayacağım ki.
Nolur şu korkunu bırak nolur artık böyle yapma" Peri gözlerinden akmaya başlayan yaşlarla daha fazla dayanamayıp dudaklarından dökülen hıçkırıkla birlikte babasına sıkıca sarıldı.
Babası geri çekilip kızının gözlerinin içine derince bakmaya başladı. Evladıyla gurur duyan bir baba, ve babasıyla gurur duyan bir evlat...
-ALAZ-
Alaz kitap ve defterler ile dolan çantayı zar zor kapatmaya çalıştı. Ne olur ne olmaz diye alıyordu hepsini. Bu ödevi güzel yapamazsa dersten kalacağını bildiği için stresten ölüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP VAKA
FantasyTÜM HAKLARI SAKLIDIR! Bir ruhun siyahın en koyu tonuna büründüğünü düşünün: Kötü ruhlar ölünce parça parça dağılıp hapsediyor başka bir bedene kendilerini. Sonu olmayan kötülükler, ölümler, ve ardından çoğalan ruhlar. O beyaz ruhlar siyaha boyandığ...