Shoto, abisinin mezarının kenarına oturmuş mezar taşına yaşlanmıştı. Geleceğinden emin değildi. Sadece bir ihtimal gelir düşüncesiyle bekliyordu. Suratına esen soğuk rüzgarla içi titredi. Ceketine sıkıca sarıldı. Özgünlüğünü kullanamayacak kadar yorgun hissediyordu. Titrek bir nefes verdi. Ne zamandır otuyordu bilmiyordu. Saymayı bırakalı çok olmuştu.
Üşüyerek geçirdiği zamanın sonunda yanında oluşan hareketlilikle heyecanlanmadan edemedi. Göz ucuyla soluna baktı. Oradaydı. Öylece Shoto'ya bakıyordu.
"Beni... Engellemeyecek misin?"
Dabi'nin yüzünde eğlenen bir ifade belirdi.
"Gerek yok."
Dabi, mezarın ucunda ayakta durmaya devam ediyordu. Ne Shoto'ya yaklaşmış ne de herhangi bir hakette bulunmuştu.
"Bir şey mi öğrendin küçük Todoroki?"
Shoto, saniye dönmeden cevapladı.
"Evet. Bir şey, öğrendim?"
"Söyle bakalım Sho, seni buraya getiren ne?"
Dabi'nin sesinde alay yoktu. Ne de eğlenen bir ifade. Abisinin eskiden kendisiyle konuşurkenki sesiydi bu. Yavaşça Dabi'ye baktı, gözlerine. Tanıdık duygular hırçın mavilerde dolanıyordu. Shoto, gözlerinin dolmasına engel olamadı.
"Sen Touya mısın?"
Dabi'nin gözlerinden bir çok duygu geçiyordu. O duygulardan en belirginiyse özlemdi. Dudaklarında alaylı bir gülümseme belirdi.
"Bunu ister miydin? Abin olmamı?"
Shoto'nun dudakları titredi. Akmak isteyen göz yaşlarını büyük bir çabayla tutmaya çalışıyordu. Ceketini tutmak için sardığı kollarını bacaklarına indirip ellerini yumruk yaptı. Yere çevirmişti gözlerini. Sadece ağlamak istiyordu.
"Sorularıma soruyla karşılık vermesen?" Dedi kırılgan bir sesle.
"Sho..."
Birkaç hışırtı duydu. Ardından omzunda bir ağırlık ve sıcaklık hissetti.
"Cevapları bulduğunu biliyorum. Yoksa buraya gelmezdin değil mi?"
Shoto çekingence Dabi'ye baktı. Maviler, yüzündeki alaylı ifadenin bile saklayamadığı bir özlemle kaplıydı. Göz yaşları teker teker akmaya başlarken hızla kollarını Dabi'nin boynuna doladı. 10 yılı aşkın süredir hasret kaldığı kollar beline dolanırken daha şiddetli ağlamaya başladı. Hıçkırıkları dinmiyor, yapabilirmiş gibi daha çok sarılıyordu.
"Touya..."
Zorlukla döküldü bu kelime dudaklarından. Kızgındı, kırgındı ama mutluydu. Touya buradaydı.
~
Uzun sarılma ve Shoto'nun ağlama sesleri son bulduğunda mezarlıkta sesizlik hakim olmuştu. Dabi yere oturmuş sırtını mezarına yaslamıştı. Yanında koluna sarılmış ve omzuna başını koyan Shoto ile birlikte. Shoto parmaklarını Dabi'nin zımbalı derisine sürttü.
"Acıyor mu?"
Uzun süren ağlamasın nedeniyle sesi kısılmıştı.
"Alıştım."
Herhangi bir duyguyu barındırmayan sesiyle cevapladı Dabi. Yıllardır bunlarla yaşamıştı. Alışmaktan başka yapabileceği bir şey yoktu.
"Touya, beni yanlız bırakacak mısın?"
Kızarık gözlerle Dabi'ye baktı. Takrar abisiz kalmaya dayanabilir miydi bilmiyordu.
"Hayır.
Yüzünde eğlenen bir ifade belirdi.
Seni bırakmaya niyetim yok!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+ ÖLÜM + Todoroki Shouto x Todoroki Touya(Dabi)
FanficKızıl saçlı çocuk, göz yaşlarını silerken babasına yalvarmaya devam etti. Babasının ufak bir kontrolsüzlükle çıkardığı yangın kızılın vücudunu yer yer yaktı, attığı çığlıklar bütün evde yankılandı. Kimse yardıma gelmedi. ~ "Neden sen de abin gibi e...