1'

155 14 25
                                    

Touya Todoroki

7 yıl önce

"Bu acı ne zaman geçecek?"

Sorduğum soruyu umursamadan yaptığı işe devam etti. Derimdeki zımbalar hem kaşınıyor hem de tarifi imkansız bir acıya neden oluyordu. İlk zamanlara nazaran daha rahat hareket edebiliyordum fakat acı tazeydi.

"Canım acıyor."

Sessizce mırıldandım belki dikkatini çekerim diye. Bu karanlık odada gördüğüm tek yüz ona aitti. 3 yıl önce yangında öleceğimi sandığım zamanda beni buraya getirmişti dediğine göre. O anlara dair hatırladığım tek şey canımın çok acıdığıydı. Yanan derimin yerine başka bir deri zımbalamıştı. Ben baygınken. Zımbalanan deri bana ait olmadığı için hissetmiyordum ama kendi derim beni delirtecek derecede acıyordu.

"Buna alışman gerek küçük. Her hareketinde zımbalar derini yırtacak ve dönem dönem zımbaları değiştirmeliyiz mikrop kapma diye."

"Ne? Ama canım çok yanıyor!"

Uğraştığı işi bırakıp bana döndü. Kahverengi gözlerinde herhangi bir duygu yoktu. Bu beni korkutmaya yetmişti. Bana kötü davranmasada ürkütüyordu. Oturduğu sandalyeden kalkıp yanıma geldi. İki kişilik yatağın ortasında sırtımı yatak başlığına yaslamış bir şekilde oturuyordum. Yatağa bana dönük şekilde oturdu. İkimizde tek kelime etmiyorduk. Yatağın üstünde hareketsizce duran sol elime doğru elini uzattı. Hareket ettiğinde anlık olarak göz kontağını kaybetsemde tekrar gözlerine baktım. Parmakları tenime sürttüğünde titrek bir nefes aldım. Ne kadar canım acısada o bana bakarken kendimi tutma isteğiyle doluyordum.

Elimin üstündeki eliyle elimi sardığında açıdan hafifçe gözlerimi kıstım. Deli gibi çığlık atmak istiyordum.

"Ağlasana!"

Her saniye dahada sıkılaşan eli acıyan canımı dahada katlanılmaz bir hale getiriyordu. Kesik bir nefes aldım. İçimde tetiklenen bir şeylerin olduğunun farkındaydım. Eskiden babamın azarlarını dinlerken beliren duyguyla aynıydı. O zamanlar bu duyguyu dizginleyen tek şey Sho'ydu ama şuan yanımda değildi. Beni engelleyen bir şey yoktu.

Elimin üstündeki baskının gitmesiyle rahatladım. Bana parlak gözlerle bakıyordu.

"Şu haline bak! Ne kadar mükemmel! İçindeki bu güçle neler yapabilirsin aklın bile almaz! Tek yapman gereken onu serbest bırakmak."

Bunları söylerken yanımdan kalkmış heyecanlı bir gülümsemeyle kollarını iki yana açmıştı. Onu anlamakta zorlanıyordum. Beni neden kurtardığını bile bilmiyordum.

"Neyden bahsediyorsun?"

Ellerini yüzünü iki parçaya ayıracak şekilde önünde birleştirdi. Gözlerindeki yaramaz pırıltılarla bana baktı.

"Neyden bahsettiğimi biliyorsun. Az önce, beni öldürmek istedin değil mi?"

Yüzündeki ifadeyi değiştirmeden bana doğru eğildi. Ellerini yatak başlığının iki yanına koydu.

"İnkar etme. Gözler her şeyi söyler. Özgünlüğü kullanabilseydin benimle birlikte bu adayı küle çevirirdin."

Bir süre bana bakıp geri çekildi. Bakışları eski haline dönerken masasına doğru ilerledi.

"Küçük Todoroki yine boş mezarına gitti. Seni seven birileri olması güzel."

Sandalyesini çekerken duraksadı.

"Ona zarar vereceksin, gerçek kimliğini bulduğunda."

🌸

Diğer bölümlerden kısa olduğunun farkındayım fakat bu bölümlerde (devamı olması planlanmakta spshyekd) geçmişten kesitler yazacağım.

Umarım istediğim gibi anlatabilmişimdir. Hesapta böyle bir bölüm yoktu içimden geldi bir anda itskgdy

Neysah! Oy ve yorumlarınızı bekliyorum yazmam için motivasyon oluyor. Özellikle yorumlar🥺 

Beşlik çaktım by

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

 + ÖLÜM + Todoroki Shouto x Todoroki Touya(Dabi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin