Danny'nin başı çatlıyordu. Eğlenceyi fazla kaçırmışlardı. İçtikleri viskileri yedi şişeden sonra saymayı bırakmışlardı. Sonuç olarak çete binasında sızmışlardı. Uyandıklarında saat on birdi. Hızla toparlandı. Bugün saat on iki buçukta Bay Stefanovic'le birkaç mafya lideriyle ayrı ayrı
görüşeceklerdi. Hazırlanmak için odasına girerken gizemli siyahî ona seslendi:
-Hey Danny.
-Evet?
-Seninle konuşmam gerekiyor.
-Evet ama hiç zamanım...
-Bu, emin ol çok daha önemli.
-Pekâlâ.
-Burada olmaz. İçeri girelim, dedi ve odaya girip kapıyı kilitledi.
-Ne söyleyeceksen çabuk ol dostum çünkü geç kalıyorum
Adam kimliğini çıkardı. Üzerindr büyük, altın bir rozet vardı.
-Ajan Bobbard. Gizli Servis'ten.
Danny şoke olmuştu. California'nın en büyük mafyasının içinde bir ajan vardı ve o, bunu anlayamamıştı.
-Benden ne istiyorsunuz?
-Amacımız sen değilsin, eğer merak ediyorsan. Bu, yakın zamanda olacak olan uyuşturucu sevkiyatı ile ilgili. Bütün organize mafyayı bitirmeyi planlıyoruz ve Dimitri Stefanovic'e en yakın adam sensin. Bu yüzden yardımını istiyoruz. Bilmeni isterim ki yardımın karşılıksız kalmayacak.
-Yani benden ihanet etmemi istiyorsunuz?
-Evet tam olarak bunu istiyoruz. Bize yardım edecek misin?
-Sanırım Gizli Servise karşı gelemem.
-Öyleyse anlaştık. Ama kimseye çaktırma. İşte, numaram da bu kartta yazılı. Şimdi, sanırım geç kalıyorsun. Gitsen iyi olur.
Danny odadan çıktı. Baş ağrısı artmıştı.
