22 Aralık

58 11 0
                                    

22 Aralık


Lanet kar hala kesilmemişti. Taeil karda ve dağlarda olmaktan, yeni yıla gerçek bir Yılbaşı havasında girmekten keyif alacağını düşünmüştü ama artık bu içinde olduğu durumdan biraz usanmıştı.


Mutfak penceresinden dışarıya bakarken kolasından bir yudum aldı. Batı Avrupa'yı kasıp kavuran eşi benzeri görülmemiş ve alışılmadık kar fırtınasıyla ilgili haberler arasında gezinmekten bıktığı için telefonunu kapatmıştı. Taeil acaba bunun iklimden kaynaklanan bir kıyametin başlangıcı olup olmadığı merak etti.


Aklından Donghyuck'la sonsuza kadar bu şatafatlı dağ evinde mahsur kalma düşüncesi geçti. İkisi de daha önce hiç bir hayvan öldürmemişti. Kibrit olmadan bir ateş yakabileceklerinden emin değildi. Eğer karlar eriyip her şey normale dönerse tekrar çoğalıp insan popülasyonunu sürdüremezlerdi – bir an duraksadı. En iyi arkadaşının küçük kardeşi hakkında düşünülecek tuhaf bir düşünceydi bu.


Bir şeyler okudu, bir şeyler izledi, öğle yemeği pişirdi. Donghyuck ortaya çıkmadı.


Saat öğleden sonra iki olduğunda Taeil endişelenmeye başladı. Sadece biraz. Donghyuck'un ailesi burada olmadığı için canı sıkkındı ve dün gece erkenden ortadan kaybolmuştu. O iyi miydi?


Taeil kendini Donghyuck'un odasının kapısının önünde, ne yapması gerektiğini bilemez bir halde buldu. Ona mesaj atabilirdi, ama numarasını bilmiyordu. Donghyuck defalarca kez numarasını, birkaç kez de telefonunu değiştirmişti. Bir idolün hayatı, Taeil'in hatırladığı onu emojilerle bombarde eden gencinkinden çok daha farklıydı.


"Hyuck?" Kapının arkasından seslendi. Hiçbir hareketlilik olmadı. Kapıyı bir kez tıklattı. Ses gelmeyince tekrar denedi. "Uyanık mısın?"


Hiçbir şey.


Derin bir nefes alıp kapı kolunu yavaşça indirdi ve kapıyı itti. Genç olanı mahrem bir pozisyonda ya da daha kötü bir durumda bulmamayı umuyordu.


Kapıyı biraz daha itti.


Donghyuck kulaklıklarını takıp televizyonunun önüne tünemiş, Taeil'in şimdiye kadar gördüğü en felaket duruşla bir video oyunu oynuyordu. Ve anladığı kadarıyla kazanıyordu.


Taeil kapıyı kapattı.


Demek bu değişmemişti.


Taeil kendi kendine gülerek oturma odasına geri döndü. Dışarıdaki kar hala devam ediyor, zaten birkaç saati kalan gün ışığını bloke ediyordu. Dağ evinin içinde bir başka gezintiye daha çıkmaya karar verdi – zengin birinin asistanının Pinterest panosunda dolaşmak gibiydi. (Zengin insanların kendilerine ait Pinterest panolarının olmadığını varsayıyordu, kendilerine bir şeyler tasarlamaları için insanlara para verebilirlerdi ama bu söz konusu kişinin biraz ilhama ihtiyacı vardı.)


Dağ evi gerçekten de olağanüstüydü. Yani aptallık derecesinde. Ve gereksiz yere fazla büyüktü. Eğer gerçekten dünyanın sonu geldiyse Donghyuck ile burada yaşayıp istemezlerse birbirlerini görmeyebilirlerdi bile. Gerçi Donghyuck bundan pek de hoşlanmayabilirdi. Taeil ile birlikte büyüyen çocuk muhtemelen sarılma kıtlığı çektiğini iddia ederdi. Acaba Haechan da aynı şeyi yapar mıydı merak etti.

12 Days of Christmas | hyuckilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin