23 Aralık

83 11 6
                                    

23 Aralık


Taeil rüyasında bir anıyı gördü, zihninin derinliklerinde kataloglanmış, duygulardan ve hislerden oluşan sisli bir koleksiyon. Senelerdir açığa çıkarılmamış olan şeyler.


Rüyasında Johnny'nin eski yatak odasında, yatağın üzerinde oturuyordu. Yatak örtüsü mavi ve yıldızlarla kaplıydı. Senelerdir bu örtüyü kullanıyordu. En yakın arkadaşının hazırlanmasını bekliyordu Taeil. Bir yere gideceklerdi. Belki bir bara? Bir restorana? Bir konsere?


"Hyung," Donghyuck yüzünde utangaç bir gülümsemeyle kapıda belirdi. Gençti, ergenlik çağlarındaydı. Büyüme atağı başlamıştı ancak yanakları hala toparlak ve yumuşaktı. "Bana yardım edebilir misin?"


"Hangi konuda yardım istediğine bağlı." Taeil espriyle karışık cevapladı. Donghyuck'la şakalaşmayı severdi. Sorduğu soruları ve devamlı sarılmasını sorun etmiyordu. Johnny'nin, kardeşi hakkındaki şikayetlerini asla anlamıyordu.


"Traş oluyorsun değil mi?"


Taeil bir kaşını kaldırdı. "Evet."


"Bak" Donghyuck çenesini işaret ederek yatağa yaklaştı "Çok aptalca görünüyor. Bana yardım et."


"Ah, demek artık sen de erkeksin, ha?" Taeil, genç olanın sıkıntısına karşı alaylı bir ifadeyle sordu. Donghyuck mantıksız ve dramatikti, ve tamamen sevimli.


Donghyuck kaşlarını çattı ve ve alt dudağını dişlerinin arasında kemirdi. "Bana nasıl traş olunacağını gösterebilir misin?"


"Johnny'e sorsan olmaz mı? Ya da babana?"


"Bu çok utanç verici." Donghyuck bir elini Taeil'in koluna sarıp onu yataktan kaldırırken itiraz etti. "Lütfen? Hyung, sadece sana güveniyorum. Diğer herkes ya durumu çok abartacak ya da benimle dalga geçecek."


"Peki." Taeil pes etti.


Banyo kısmı biraz daha hayal meyaldi. Donghyuck lavaboya doğru eğiliyordu. Taeil bal renkli yanağın üzerinde yavaşça bir jilet gezdiriyordu. Bir eli Donghyuck'un omzundaydı. Donghyuck aynaya çok fazla odaklanıp yüzünü değişik bir ifadeye soktuğunda kahkahaları odayı doldurdu.


Johnny ismini seslendi. Donghyuck ona sıkıca sarılıp kulağına bir şeyler fısıldadı. Taeil ne dediğini duyamamıştı. Teşekkürler? Hoşçakal? Söz konusu Donghyuck olunca her şey olabilirdi.



Donghyuck'un yatağa zıplamasıyla uyandı. Donghyuck, Taeil'in üstüne doğru yuvarlandı – kollarını ve bacaklarını kocaman açıp Taeil'in üstüne ağır bir battaniye gibi serildi.


"Günaydın!" Neşeli bir selamlama yükseldi.


Taeil homurdandı. Genelde sabahları erken uyanmayı sorun etmezdi... ama şu an tatildeydi.


12 Days of Christmas | hyuckilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin