Kurşun⁉️

50 6 0
                                    

Pişmanlık, yanlızlık, korku ve son aşama 'yalan...'

Ni-ki: geleli olmuş olabilir ama benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun ve şuan şuracıkta öpebilirim. Şimdi sen karar ver ; dinleyecek misin?

Mina usulca kafa salladı Çünkü korkmuştu, hele Ni-ki'den böyle bir davranışı hiç beklemiyordu.

Ni-ki: Beomgyu sadece tek başına dayak yemedi hepimiz seni korumak için dayak yedik. Seni korumamamızı söylüyorsun peki onca erkek grubunun seni sıkıştırıp öldüresiye dövmesine izin mi verseydik. Sırf Müdür sana laf söylemediği için dayak yemene göz mü yumsaydık?

Mina bunları duyunca ne tepki vereceğini şaşırmıştı, kendisinden onları korumaya ne kadar çalışsa da bir türlü başaramıyordu.

Mina üzgün bir ses tonuyla: Bak Ni-ki anlıyorum beni korumaya çalışıyorsunuz ama ben de sizi korumaya çalışıyorum. Belki beni anlamıyorsun ama bende yoruldum... ve... korkuyorum.

Korku her şeyin başıydı...

Ni-ki: Kimden? Diye çıkıştı Ni-ki

Mine: Kendimden.

'Ni-ki Mina'nın kulağına eğilerek: Mina sen bizi korusan da ben senin karşına ileri de çıkacağım, bu kader unutma bunları. Dedi ve Mina'nın saçını kulağın arkasına aldı, ardından oradan ayrıldı.'

Ni-ki düşündü acaba yapmalı mıydı diye ama bu fikir berbat gelmişti ve biraz tırsmıştı çünkü böyle bir cevap duymayı beklemiyordu...

Ni-ki: Herkes kendinden korumak istedikleri, zarar görmemelerini istediği kişiler vardır, ama sen böyle yaparak bizi korumuyorsun bizi kendinden uzaklaştırıyorsun... dedi ve orayı terk etti.

Mina: neden kimse beni anlamıyor, neden...

Beomgyu'yu bulup ondan özür dilemek istemişti Mina ama yapamazdı çünkü korkuyordu. Lanet olası uygulamanın Beomgyu'ya da zarar vermesinden korkuyordu. Usulca sınıfa gitti ve derse girdi, sanki hiçbir şey olmamış gibiydi herkes her zamanki davranışları sergiliyordu, ama Mina asla unutamıyordu bu cinayeti. Ve korkuyordu sıradakinin kendisi olmasından, yada arkadaşlarının olmasından.

Teneffüs zilinin sayesinde kendine gelmişti Mina, yine dalıp gitmişti...

Elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitmeye karar vermişti, koridora çıktı ve yürümeye başladı... yalnız yürüyordu... kafasını kaldırdı ve ona gelmekte olan Beomgyu'yu gördü, heyecanlanmıştı çünkü en sonki konuşmalarından sonra bir daha Beomgyu'yu görmemişti. Yavaşça yanından geçip gitmişti Beomgyu, Mina'nın gözünün içine bile bakmadan öylece, sanki yabancıymış gibi geçip gitmişti.

Mina hissettiği acıya anlam verememişti, arkasından bakabilmişti sadece. Boğazında bir şey düğümlenmişti, acı veren bir şeydi. Kızlar tuvaletinden tam içeri girecekken, erkekler tuvaletinden çıkan Ni-ki gözüne ilişmişti.

Ni-ki'nin de gözleri Mina'yı bulunca birbirlerine bakmışlardı, ama Ni-ki ardından sırtını dönüp oradan uzaklaşmıştı.

Hızla bir lavabonun içine girmiş kendini sakinleştirmeye çalışmıştı çünkü bu kadar stres bir gün için yeterliydi. Yavaşça boğulduğunu hissetti hemen elini yüzünü yıkayıp hızla çatıya nefes almak için koşmuştu.

Çatıya geldiğince yere çökmüştü, ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

Jay: İyi misin?

𝘽𝙚𝙤𝙢𝙜𝙮𝙪 / 𝐍𝐢-𝐤𝐢 ~ 𝓜𝓸𝓸𝓷𝓵𝓲𝓰𝓱𝓽Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin