İzinsiz erişim📵

86 11 23
                                    


[Not: hepsi kurgudur lütfen gerçek kişilikleriyle bağdaştırmayınız.]


Ne acı ama...

Gözlerinin önünden bir türlü gitmiyordu yerde kanlar içinde yatan ceset. Olayın üstünden 4 gün geçmesine rağmen Mina günden güne daha da kötü oluyordu; yemek yiyemiyor gözüne uyku girmiyor ah birde arada kısa bayılmaları da işin içine katmalıyız. Gerçekten yaşayan ölüydü, evet bu tabir ona çok uymuştu. Korksa mı, üzülse mi yoksa öfkelense mi bilemiyordu? Kızgındı uygulamayı yapana, kızgındı araştırma yapmadan indirdiği için kendisine. Üzgündü mesajları geç gördüğü için, üzgündü ona yardım edemediği için... ama hayat buydu ve yapacak bir şeyi yoktu, çoğu insan artık yaşamasını söylüyordu, ama nasıl bir anda hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edecekti...

4 gündür okula gitmiyordu, insanların ona soracakları sorulardan kaçıyordu.

Artık okula gitmeye karar vermişti daha ne kadar kaçabilirdi ki?

Gözünü açmıştı yeni bir güne, uyuşuk bir şekilde yataktan kalkıp giyinmişti. Saatini kontrol etti ve ayakkabılarını giydi.

Kafası eğik bir şekilde okulun kapısından içeriye doğru adım attı, sanki herkesin ona baktığını kafasını kaldırmadan da görebiliyormuş gibi rahatsız hissetti. Sınıfa girince arka sıradan bir kızın sesini duydu;

'Hangi yüzle okula gelebiliyorsun sen?'

Yoksa bu Son-min'in arkadaşı mıydı?

'ARKADAŞIM SENİN YÜZÜNDEN ÖLDÜ...' diye bağırdı acı bir ses tonuyla.

Mina gözleri dolmuş bir şekilde kafasını kaldırdı ve 'nerden biliyorsun?' dedi soğukkanlılığını koruyarak.

'ne? EN SON ONUN YANINDA SEN VARDIN. Herkes onu senin ittiğini söylüyor. Hem tuvalette de ona gücük çıkarmıştın. Hala nasıl inkar ediyorsun? Sen benim YAKIN ARKADAŞIMI ÖLDÜRDÜN?'

'Th yakın mı? Gerçekten onunla yakın olduğunu mu sanıyordun? Onun hakkında daha hiçbir şey bilmiyorsun, ne acılar çektiğini ne zorluklara göğüs gerdiğini... ve şimdide gelmiş dikkat çekmek için bana suç atıyorsun. ACINASI DURUMDASIN'

'Kabul edemiyorsun işte. KATİLSİN nasıl annen ile babanı öldürdüysen Son-Min'i de öldürdün.'

Beomgyu: Yha çok ileri gidiyorsun.

Jung Yeo-soh: İleri mi ciddi misin? Doğru-

Ni-ki: kes sesini adını bilmediğim kız.

Ortam iyice kızışıyordu, Mina'nın elini yumruk yaptığını görmüşlerdi ama elinin kanadığını bilen kimlerdi onu bilmiyorduk. Her şey çok zor olmaya başlamıştı Mina için tekrardan. Hırçınla çıktı sınıftan bir yandan da göz yaşlarını siliyordu.

Jung Yeo-soh: Kaç yine yaptığını yap! HEP KAÇIYORSUN MINA!

Daha ne kadar hızlı yürümesi gerekiyordu o lanet kızın sesini duymamak için, o da bilmiyordu. Merdivenlerden indi önce sonra sert bir bedene çarptığını hissetti. Canı normale göre daha fazla acımıştı, sol tarafını vurmuştu yani tam kalbi olan tarafını ama normal değildi bu acı. Sarsıldıktan sonra kalbini tuttu ilk başta, sonra kafasını kaldırdı ve panik gözlerle ona bakan Jay'i gördü.

Jay: iyi misin?

Jay: Hey Mina!

Mina: iyiyim, dedi ve tam merdivenlerden inecekken Jay bileğini nazikçe kavradı ve hafifçe kendine çekti. Sanki kolları birine sarılmak istercesine Jay'e sarıldı, belki hızdan ötürü öyle olmuştu ama Mina sarıldığı an hissettiği acı birazda olsun dinmişti ve ağlamaya başlamıştı tekrardan.

𝘽𝙚𝙤𝙢𝙜𝙮𝙪 / 𝐍𝐢-𝐤𝐢 ~ 𝓜𝓸𝓸𝓷𝓵𝓲𝓰𝓱𝓽Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin