9.Bölüm-Sezon finali

434 46 26
                                    

İyi okumalar.

Bugün özel bir gündü.

Maria Duvarını kapatmaya gidiyorduk. 2.kez.

Ilkinde çok kayıp vermiş, her şeyi batırmıştık ama bu sefer farklıydı. Sonunda dönüşümümü kontrol edebiliyordum.

1 ay önce, Kaotan Levi ile yaşadığım problemli geceden sonra Hangee-san gelmiş ve bana fikrini söylemişti.

"Neden kendini ısırırken dönüşmek isteme nedenini düşünmüyorsun?" Demişti.

Onun tavsiyesine uymuş ve en sonundda adam akıllı dönüşmeyi becermiştim.

Önceden olsa buna çok sevinir, hemen Kaptan Levi'ı görmeye gider ve ödülümü isterdim.

Ama artık ona dokunma düşüncesi beni dehşete düşürüyordu.

Ona  olan hislerimin ne kadar hastalıklı olduğunu fark ettiğimden beri ondan uzak duruyordum.

Çünkü eğer ona yaklaşırsam yapabileceklerimden korkuyordum.

Ne zaman o şirin ensesini görsem tüm  gücümle ısırmak ve onu işaretlemek istiyordum.

Onu altıma alarak mahvetmek, gözyaşları içinde kalana kadar vücudunu yiyip bitirmek istiyordum.

Sadece bana ait olsun diye kollarını ve bacaklarını kesip odama zincirleme isteği de yok değildi.

Kendimden o kadar iğreniyordum ki 1 aydır aynaya bakamıyordum. Tek istediğim titanları öldürüp onlarla birlikte ölüp gitmekti.

"Hazır mısınız?" Diye sordu Teğmen Erwin.

Herkes "Evet efendim." Diye bağırarak cevap verdi.

Zamanı gelmişti.

At üzerindeki yolculuğumuz geçen sefere göre daha rahat ve hızlıydı. Bunun bir nedeni de gece yolculuk yapıyor olmamızdı.

Hangee-san yakın bir zamanda titanların çoğusunun gece hareket etmediğini keşfetmişti. Hareket eden Anomali titanlar ise oldukça güçsüzdü.

Yani gece yolculuk etmek çok güvenliydi.

Bu yüzden karanlık çöker çökmez yola çıkmıştık.

"Eren iyisin değil mi?" Diye sordu Mikasa yolculuğumuz sürerken.

"İyiyim." Dedim.

Yüzündeki ifadeden bana inanmadığını anlayabiliyordum ama ona ne diyebilirdim ki?

Babamın bodrumuna girip titanları ortadan kaldıracak sırrı öğrenip bu hayattan siktir olup gitmek istiyorum diyemezdim.

"Mikasa bence Eren'i biraz yalnız bırakmalıyız." Dedi Armin atını yanımıza sürerken.

Ona teşekkür etmek için ağzımı açtım ama o teşekkür hiç gelmedi. Zira yerden aniden kollar yükselmiş ve beni kaparak geldiği tünelden içeri girmişti.

Neler olduğunu anlayamıyordum. Her şey çok hızlı gelişiyordu.

Bir anda bir titan yer altından çıkmış ve beni alarak tekrardan yer altına girmişti ve şu an bilinmez karanlığa  doğru yola çıkmıştık.

Zaman kaybetmeden dilimi ısırdım ve titana dönüşmeye çalıştım.

Ama başarılı olamadım.

Panik içerisinde bir kez daha denedim ama yine olmadı.

Bir sorun vardı.

Etrafıma bakınırken içgüdüsel olarak sorunun ne olduğunu anladım.

Ackerman PsikolojisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin