@overluked, thank you for your permission!
| Michael’ın ağzından |
"Çok sessizsin Mikey." diye geveledi Ashton, ben onu tutmaya çalışırken. Ona göz kulak olmak istemesem bile zorundaydım.
Otelde kalması riskini göze alamazdım.
Muhtemelen bencil ve mantıksız davranıyordum ama hayıra onun orada olmasını istemiyordum. Belle'nın yakınında olmasını istemiyordum.
Eve doğru giderken adımında takıldığında neredeyse kahkahalar atıyordu. Beni deli ediyordu.
"Sus lütfen. Bunu yapar mısın?” dedim dişlerimi gıcırdatarak.
Somurttu ve bana gözlerini devirdiğine yemin edebilirim. Eve girdiğimizde anında üzerimden ağırlığını çekti ve kendini kanepeye fırlattı.
Onun iyi olduğunu görür görmez, kapıya doğru yöneldim.
"Bekle, bekle." diye çılgın bir şekilde neredeyse bağırdı. Sanki bana söylemek istediği önemli bir şey vardı. Onun düşündüğü kadar önemli bir şey olduğunu sanmıyordum ama dinlemek için ona döndüm.
Sarhoştu. Bunun onun aptal bir sırrı olduğuna emindim.
"Hala Belle senden hoşlan mıyor mu? Ha?"
Ve böyle zamanlar ben onun yalnız başına yaşadığına memnundum. Kimse onu böyle salakça bir sorarken duymamıştır. Tabi salak derken kendisinden bahsetmiyorum. Burada salak olan, şaşırtıcı bir şekilde, bendim.
Derin bir nefes alarak kafamı hayır anlamında salladım. "Uyu, yarın gelir seni alırım. Umarım o zaman ayık olursun."
Biraz kahkaha attı, sonra konuştu ve konuştu, hiç durmadan. Onu artık anlayamıyordum. Tek bildiğim şey bunun sevgi ile bir ilgisi vardı ki bu beni delirtiyordu.
Onu orada kendi kendine konuşurken bıraktım. Onunla birlikte kalmalı ve sözlerini anlamaya çalışmalıydım ama çok yorgundum. Bugün çok fazla şey olmuştu.
Yarın yeni bir gün olacaktı, benim Belle ile tanıştığımı unutacağım bir gün. Her zaman ki yaptığım şeyi yapacaktım. Blogta gezip, düşüncelerimi, hayallerimi yazacaktım. Yarın ben eski halime geri dönecektim. Biraz olsun mutlu olduğum küçük dünyamın içinde olacaktım.
Ama eminm bu da başka bir gün olacaktı.
Güvensiz, işe yaramayan gibi biri gibi ve yalnız hissettiğim günlerden biri gibi olacaktı. Tabi bu göz ardı edilmeye alışık olmadığımdan falan değildi.
Bu sadece beni günden güne daha fazla etkiliyordu çünkü aklımın bir köşesinde bu şeylerin bugün daha farklı bir hal almasını diliyordum.
Onun beni bir tercih olarak görmesini diliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanboy ↦ michael clifford {au} | (Türkçe)
Fiksi Penggemar@overluked, thank you for your permission! "Ama bu beni içten içe üzüyor çünkü o benim varlığımdan bile habersiz."