@overluked, thank you for your permission!
| Michael’ın ağzından |
Gizlice kollarını önünde birleştirmiş gözleri kapalı olan Belle'ye baktım. Ufak konuşmamızdan birkaç dakika sonra uyuya kalmıştı.
O kadar kendimden geçmiş gibi değildim.
Şey belki öyleydim ama bu garip bir diyalog olmuştu. Hatalıydım. Bunu itiraf etmiştim. Konuşma sırası bana gelince beş kelimeden fazla edememiştim. Ashton'nın Belle ile iken ne kadar korkunç olduğumu gördüğünde bana güldüğüne bahse girerim.
"Yani buraya tam olarak nasıl geldiniz? Ve gurubun geri kalanı nerede?" diye sordum Ashton'a sessizce. Belle'nin uyanmamasına dikkat ediyordum.
Ashton iç çekti ve bana bir süre baktıktan sonra pencereye döndü. "Diğerleri.. Bilmiyorum. Muhtemelen çoktan oteldedirler ya da yolun aşağısındaki kahve dükkanında. Kızlar nereye gidiyorlarsa oraya. "
İlk soruma cevap vermemeyi seçmişti. İç çektim. "Belle'yi nereden tanıyorsun?"
"Bi-." Durdu ve bir süre düşündü. "Ortak arkadaşlar."
"Eğer ortak arkadaşlarınız varsa sırf sen söyledin diye buraya gelecek değil yani.."
"Sadece bırak peşini Michael. Onu buraya senin için getirdim. Şimdi bana alakasız sorular sormayı kes." diye atıldı. Ses tonu yükseliyordu.
Kaşlarım çatıldı. Ashton'ın sinirli haline alışkın değildim. Sorulmaması gereken bir soru sormuş değildim değil mi? En azından bilmem gerekiyordu. Bu benim içindi. Bunu kendisi söylemişti.
Ama hiçbir şey söylemedim. Kafamı salladım ve pencereye döndüm. Sergilediği tutum çok rahatsız ediciydi ve bu benim onu beğenmememin nedenlerinden biriydi.
Tek minnettar olduğum şey şu aradaki "bağlantılar" idi. Ve bu bir şekilde benim için çok iyiydi. Ashton beni terk etmemişti. Aramızdaki çatışmalara rağmen.
Omuzlarımda bir baskı hissettim. Belle'nin başı. Daha rahat bir yer bulmak için biraz hareket etmişti. Yutkundum. Ne yapmam gerektiğinden emin değildim. Ashton'dan yardım isteyemezdim. Şu olgunlaşmamış olmakla meşguldü.
Koltuğumda geriye doğru iyice yaslandım. Başına biraz daha destek oldu. Elimi yavaşça saçlarına getirdim. At kuyruğu omzunun geri kalanında sarkıyordu. Ve uykusunda onu rahatsız etmiyordu.
Çok huzurlu görünüyordu aynı zamanda da çok güzel. Bu onu öpme isteğimi arttırdı. Sırf uyuyor ve kimse bizi izlemiyor diye bundan yararlanmak istemiyordum.
Şuan için yanımda olması bile bana yeterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanboy ↦ michael clifford {au} | (Türkçe)
Fiksi Penggemar@overluked, thank you for your permission! "Ama bu beni içten içe üzüyor çünkü o benim varlığımdan bile habersiz."