Geçen gün çok iyiydin, masadaki dansından bahsediyorum.
İlk bunu demişti di mi bana? Kahverengi gözler, kahverengi saçlar. O kadar sıradan biri ki ama bir o kadar değişik geliyor şimdi.
Kiminle konuştuğunun bir önemi mi var, gamsız değil misin zaten?
Evet, öyleyim.
Eğer öyleysem niye bu an için gün saydım ki?
''Ege?'' dedim zorlukla, başını sallayıp tekrar annemlere döndü. ''Selin senin bilmediğimiz başka bir arkadaşın da mı vardı?'' babamın sorusuyla annem hızla bana döndü, göz kırpıp babamın kolunu tuttu.
''Ben biliyorum Ege'yi. Bırak da konuşsun arkadaşıyla rahat rahat.'' gerginlikle elimle alnımı ovdum. Ege de otuz iki diş sırıtıp anneme baktı. ''İyi madem, sen öyle diyorsan.'' annemler odadan çıkarken o da arkasını dönüp onlara baktı, kapı kapandığı an bana döndü.
''Bir söz vermiştin.'' dedi yüzündeki gülümseme yerini tebessüme bırakırken. Sıktığım yorganı biraz serbest bıraktım. ''Ne sözü?'' diye sordum şaşkınlıkla, hala olayın şokunu atlatamıyordum. O buradaydı. 30 yaşında bir sapık değildi, 20 yaşlarında bir delikanlıydı!
Yanıma yaklaştı ''Beni ilk gördüğünden öpecektin.'' gülümsedi ''Yanağımdan.'' diye devam etti. ''Hani İstanbul'da değildin?'' diye sordum konuyu değiştirerek. Elini ensesine götürdü ''Değildim, mesajlarımı okumadın mı?'' başımı hayır anlamında salladım.
''Çıkınca okursun o zaman. Geçmiş olsun çiçeğini ameliyattan çıkınca almam lazım değil mi?'' kapı açıldığında gözümü ondan ayırmadım ve yüzünü incelemeye devam ettim.
''Küçük hanım, arkadaşınızla vedalaşın isterseniz.'' hemşire arkasını dönüp masadaki dosyaları düzenlerken Ege'ye elimle yaklaş işareti yaptım. Hemşirenin bakıp bakmadığını kontrol ettikten sonra yaklaştı ve kulağına bir şey diyeceğim sanıp bekledi.
Verdiğim sözü tutacaktım, sırf söz verdiğimden değil öyle istediğimden de.
Dudaklarımı sağ yanağına değdirdiğimde bir an irkildi, şaşkınca bakışları saniyede yerini bir gülümsemeye bıraktı.
Onu yanağından öptüm.
Sözümü tuttum.
O da sözünü tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇUL ÇÜRÜTEN | Texting
Teen Fictionçul çürüten: kaygısı olmayan,rahat kişi x: geçen gün çok iyiydin Selin: pardon? x: partideki dansından bahsediyorum masanın üstündeki Selin: kimsin? x: senin için fark eder mi ki gamsızsın zaten Selin: kendimce eğlendim diye gamsız olduk şimdi de x:...