Batuşko
Rize'den döneli 3 gün falan olmuştu ama Cemile ve Atakan barışlarını kutlamak adına biraz daha orada kalmak istediler ve bu gün dönüyorlar.
Ne yalan söyleyim onlar söndüğü için aşırı sevindim. Çünkü ara ara buluşup dedikodunun gibine vuruyorduk. Ve dün o etkinliği yağmak için sözleştiğimiz gündü. Neyse.
Onlar Rize'den gelince bizim evde bir yemek yemek yiyecektik. O yüzden Ecem ve Çağıl (kızım) sabahtan beri mutfakta uğraşıyorlar.
Ben de yardım etmek için ara ara mutfağa girdiğimde beni kovuyorlar. Neymiş efendim bir önceki akşam yemeğinde çorbaya tuzu fazla atmışım. Hatta onlara göre tuz çuvalının içine çorbayı boşaltmışım. Abartın amk!
"Aşkım! Alınacak bir şey var mı markete gideyim mi?"
"Şimdilik bir şey yok olursa sana haber veririm!"
"Tamam bebeğim! Ben bi aşağıya ineyim de Egeler ne yapıyor bir bakayım."
"Tamam selam söyle."
"Söylerim."
Ayakkabılarımı giydim ve aşağıya indim. Cemileler bizim evin hemen bir alt katında oturuyorlardı. Onların hemen altında metinler onların aşağısında da Ozan ve Ayşegül oturuyorlardı. Birbirimizden hiç kopmadık bu güne kadar. O yüzden bu apartmanı yaptırmıştık. Eve ulaştığımda zile bastım ve çok geçmeden İzmir bana kapıyı açtı.
"Batuhan amca hoş geldin!" İzmir boynuma atlayınca ben de ona sarıldım. Kendi kızımdan hiç ayırmazdım onu. Çağıl benim için ne ise İzmir de o.
"Hoş buldum güzel kızım benim. Kardeşlerin nerede?"
"Deniz içeride oyun oynuyor Ege de markete gitti. Geç otur hadi de ben sana okkalı bir Türk kahvesi yapayım."
"Senin elinden zehir olsa içerim amcasının gülü." İzmir kahve yapmak için mutfağa geçtiği sırada kapı çaldı.
"Ay amca en son ben kahve yapmak için mutfağa gittiğimde de kapı çalmıştı ama pek güzel şeyler olduğu söylenemez. İnşallah bir şey yoktur."
"İnşallah. Ege gelmiş İzmir."
"Oh be rahatladım."
"Ne oldu ya?"
"Boş ver oğlum önemli bir şey değil. Elindekiler ne senin?"
"Biraz açıkmış gibi hissettik de ben de markete gidip noodle aldım."
"Aşk olsun oğlum. Üst katınızda biz oturuyoruz. Hemen altınızda Metin amcalar var. Siz bize gelmek yerine noodle mı yiyeceksiniz burada?"
"Size zahmet vermeyelim diye amca."
"Duymamış olayım. Hadi bırak o elindekileri bize gidiyoruz. Hiç ısrar istemiyorum. Ayrıca Ecem teyzeniz mantı yaptı."
"Harbi mi?!"
"Harbi!"
"Deniz! Koş lan Batuhan amcamgile gidiyoruz! Ecem teyzem mantı yapmış!"
"Vallahi mı la?!"
"He valla."
Çocukları da alıp aşağıya indiğimizde hiç abartısız söylüyorum bir tencere mantı yediler. Onlarla birlikte benim her zaman aç olan kızım Çağıl da olduğu için bir tencere bitmişti.
"Kardeşim geldiniz mi"
"Geldik kardeşim. Tam da bizim mahalleye girmiştik."
"Tamamdır. Siz evinize çıkıp eşyalarınızı falan yerleştirin sonra da bize gelin Ecem bir sürü yemek hazırladı herkes bizde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Üçlü 2💫 .tamamlandı.
HumorAltın Üçlülerimizin yeni hikayesi büyük bir aşk ve asla bağları kopmayan 3 arkadaş. Bakalım bizimkiler bu kitapta ne yapmış? Benim eski hesabım olan kitapkurdu_20 hesabıma artık giremiyorum ben de o yüzden yeni bir hesap açtım ve kitabına buradan de...