MULTIMEDIA EDİZ
"Sen kimsin de benim odama girebiliyorsun"
" Özür dilemen gereken biriyim "
Bana doğru yaklaştı ve parmağıyla beni göstererek " ben kimseden özür dilemedim dilemem de özellikle senin gibi ne olduğu belli olmayan birinden asla dilemem " dedi çıkmam için kapıyı işaret etti.
Hiç umursamadan aradaki kalan mesafeyi kapatarak yaklaştım. Artık çok yakındık. Kafamı kaldırıp bir şeyler söyleyecektim ki gözüm dudaklarına ve özenle taranmış olan saçlarına takıldı. Kelimeler boğazımda bir düğüm kalmıştı. Ne yüzümü yüzünden ayrılabiliyor ne de söyleyeceklerimi söyleyebiliyordum. Kokusu .. Anlatılmayacak kadar mükemmel.Gözleri bakmaya korktuğunuz ama bir yandan da doyamadığımız bir dehliz kadar karanlık sonsuz.Şimdiye kadar kaç kişinin öptüğü bilinmeyen dudakları beni kendine çekiyordu.Ellerimi o benim omzumda yatarken karıştırma ihtiyacı duyduruyor.Alnına düşen saçları onu rahatsız etmiyor olacak ki hiçbir tepki vermeden öylece duruyordu.
"Hey sana diyorum" diye seslenmeyle kendime dönmüştüm.
"Efendim"
"Seni hatırladım sen şu bardaki kızsın değil mi "
"Evet "
"Ve buraya da gazetedeki haber için geldin "
"Evet"
"Onu düzeltmemi isteyeceksin"
"Evet"
Arkasını dönüp masasına doğru yürüdü ve masanın kenarına oturarak hafif tebessümle birlikte elini tekrar bana doğrultup " bingo" dedi.
Anlamaz bir şekilde ona bakarken "bunları yapmayacağımı buraya gelmeden önce tahmin edemedin mi acaba"
"Bakın o gece için gerçekten özür dilerim sizden ancak bu haber de neyin nesi oluyor böyle bir şeyi nasıl söylersiniz"
"Bak kızım kim olduğun yada bu haberin seni ne durumlara sokacağı hiç mi hiç umurumda değil anladın mı adımı (gözleriyle beni baştan aşağı süzerek) senin gibi biri için kitletemem.
Başımı eğip kendime bakarken güldüğünü duyabiliyordum.
"Hep bu kadar ukala ve kendini beğenmişsinizdir"
Oturduğu yerden kalkarak yanıma geldi ve kolumu sıkıca tutarak "beni yargılamazsın" dedi.
Az önce ki sevilesi kişilik gitmiş yerine görünce kaçmak isteyeceğimiz bir tip gelmişti.
Kolumu hala sıkarken "gazetedeki haberi geri almayacağım" dedi arkasını döndü ve tek elini havaya kaldırıp "şimdi işim var umarım daha sonra görüşmeyiz iyi günler" dedi masasına oturdu.
Bu adama aynı ortamda söyleyeceklerim düğüm olup kalıyordu.
"Hala neyi bekliyorsun hadi çık" dedi.
Itiraz etmeden kapıya doğru yöneldim.Dışarı çıktığımda merdivenlere yöneldim.Bir yandan da düşünüyordum.Az önce düşündüğüm şeyler de neydi benim aman tanrım ben napıyordum az önce.
Mağazadan çıktığımda taksi bulup Gizem'i aradım.Yol boyu ona olanları anlattıktan sonra eve gelmiştim.Üstümü değiştirip Gizem'in gelmesini beklerken bilgisayarı açıp bu adamı biraz daha araştırmaya başlamıştım.