6. Bölüm

1.1K 56 20
                                    

Aybike'nin Ağzından;

Aferin bana. Öğlen üçte uyanmayı becerdim. Hemde balo günü! Neyse Allah'tan kıyafetim falan hazır, saçımı nasıl yapacağımı biliyorum.

Berk'in Ağzından;

Saat üç buçuk olmuştu. Ben yeni uyanmıştım. Dün çok yorulmuştum. Ama Aybike omzuna binmişti ve deve güreşi yapmıştık. Üstüne kazandığımızda sevincinden bana sarılmıştı. Sarıldığı anda hissettiğim duygu tarif edilemezdi. Bir sarılmayla böyle mutlu olduysam bu akşam dans ederken ne kadar mutlu olurum tahmin edemiyorum. Onu o siyah elbiseyle görmek istiyordum. Bir dakika ya. Ben üstümü giyinmedim! Saat? Saat kaç? Beş! Nasıl beş? Ben bir buçuk saattir böyle oturuyor muyum? Yuh bana. Neyse giyineyim bari.

Yazardan;

Berk üstünü giyindi. Arabasına binip Aybike'ye almaya gitti. Evin önüne gelince durdu. Aybike'ye mesaj attı.

Berk: Aybik ben geldim evinin önündeyim. Hadi sende gel.
Aybikimm🌼: Geliyorum.

Aybike ayakkabılarını giyip etrafına baktı. Berk'in arabasını görünce arabaya doğru yürüdü.

Berk: Has**tir.
Aybike: Höst lan.
Berk: P-pardon. Ama bu kadar güzel olmamalısın.
Aybike: Konuşmayı bırak da gidelim.

Berk Aybike'nin kapısını açtı.

Berk: Büyür tatlım.

Aybike bindikten sonra Berk'te şoför koltuğuna oturdu. Arabayı kullanmaya başladı.

Berk'in Ağzından;

İnşallah bugün birini dövmem. Aybike aşırı güzel olmuş. Biri asılmasa iyi. Doğrusu biri asılmaya kalksa benden önce Oğulcan ve Ömer var. Neyse. Balo yerine geldiğimizi fark ettiğimde arabayı durdurdum. Açık havada, güzel ve geniş bir arazide yapılıyordu. Yuvarlak masalar vardı. Düğün gibiydi. Ama güzeldi. Bir masada Doruk, Asiye, Oğulcan, Ömer, Harika ve Ayşe oturuyordu. Süsen ve Talya diğer sınıflardan arkadaşlarıyla beraber bir masada oturuyorlardı. Bende Aybike ile bir masaya geçtim. Konuşmaya başladık.

Berk: Aybik.
Aybike: Efendim?
Berk: Burayı görünce ne düşündüm biliyor musun?
Aybike: Ne düşündün?
Berk: Burası düğün salonu gibi ya, bende bizim düğünümüzü düşündüm.
Aybike: Berk!
Berk: Kızma ya. Ben ne zamandır bu günü bekliyorum.
Aybike: Neden?
Berk: Aybike, seni gördüğümden beri içimde değişik bir his var. Böyle nasıl desem? Ya anlatamayacağım bir his. Ben bu hissi ilk seni gördüğümde hissettim. Anladın?
Aybike: Seni seviyorum Berk Özkaya.

Sarıldı. Bende ona sarıldım. Ama bu seferki sarılması öyle sevinince fark etmeden olan bir sarılma değildi. Kokusunu içime çektim. Çok güzel kokuyordu. İlk defa bir kız bana "seni seviyorum" demişti. Ve artık ömrü boyunca hep diyecekti. Ayrıldığımızda ikimizinde yüzünde mutluluğumuzu gösteren bir gülümseme vardı.

Berk: Aybik ben iki dakika tuvalete gidip geliyorum tamam mı?
Aybike: Tamam.

Aybike'nin Ağzından;

Berk tuvalete gitti. Bugün hayatımın en mutlu günü olabilir. Berk. Bugün mutlu olma sebebim. İyiki var, iyiki bugün beni mutlu etti. Ama Tolga gelerek mutluluğumu böldü.

Tolga: Ooo Aybik. Noldu, neden bu kadar mutlusun?
Aybike: Sanane?
Tolga: Bu kadar atarlanmana gerek yok tatlım.
Aybike: Tatlım?
Berk: Tatlım?

Off. Bunu beklemiyordum. Berk Tolga'ya kafa attı. Bunu gören Oğulcan ve Ömer tabiki durmadı. Sebep sormaya bile tenezzül etmedi beyfendiler. Bir de Doruk eklendi, tam oldu. Hayır Oğulcan ve Ömer hadi neyse de Doruk ne alaka abi? Tolga'nın yüzünü tanınmaz hale getirdikten sonra durdular.

.  .  .

Aslında daha uzun bir bölüm yapacaktım ama yoruldum.
Eve zaten sekiz gibi geldim, gelince de direk duş aldım.
O saatten beri yazmaya çalışıyorum.
Tabi biraz ara verdiğim oldu.
Yarın bölüm gelir mi tam emin değilim.
Yarın da köye gideceğim.
Ama yazmaya çalışacağım.
Ben bu bölüm ve bir sonraki bölümü yazmayı aşırı istiyorum.
Müsait olduğum sürece yazacağım.
Biliyorum çok sık ara veriyorum ama bu aralar sürekli bir yerlere gidiyorum.
Ancak böyle evde oturduğum zamanlarda yazabiliyorum.
Kusura bakmayın.
Bir sonraki bölümde görüşürüz 👋🏻👋🏻

Masal || AyBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin