18. Bölüm

536 19 30
                                    

Aybike: Berk! Beerrk!

Berk: Hah!? Noldu? Bebek? Bebek mı geliyo Aybike?

Aybike: Sakın ol Berk. Daha var gelmesine. Ama gelebilmesi için senin şuan gidip kiraz alman lazım.

Berk: Ne? Aybike kış ayında kirazı nerden bulayım ben?

Aybike: İyi Berk. Bu çocukta gelmesin dünyaya. Sen zaten ne zaman bir istediğimi yaptın ki? Ben Berke'nin yanına gidiyorum. Oğlumla uyuyacağım.

Berk: Tamam Aybik'im ya. Gidip arayacağım. İnşallah bulurum.

Aybike: Bulamazsan beni de unut.

Berk: Bulucam karıcım.

Berk'ten;

Tam üstümü giydim açık manav aramak için çıkacakken aklıma geldi. Ben niye internetten sipariş vermiyorum? Yarım saat içinde getiren bir sürü site var. Ben niye boş yere gecenin bu saatinde manav arayayım ki? Hemen komodinin üstünde duran telefonumu açıp sipariş verdim. Kış mevsiminde olduğumuz için internette bulmakta çok kolay olmadı. Ama zor da olsa buldum. Yarım saat sonra çalan kapıyı açmak için aşağı indim.

Berk: Senide bu saatte yordum kardeşim ama kusura bakma. Eşim hamile de. Kiraz aşerdi. Manav bulamayacağım için sipariş etmek zorunda kaldım. Tekrar kusura bakma.

Kurye: Ne demek abi. İşim bu benim. Sağlıkla doğar inşallah çocuk.

Berk: Amin kardeşim amin. Hadi sana da iyi geceler.

Kurye: İyi geceler.

Kapıyı kapatıp üst kata Aybik'imin yanına çıktım. Cidden böyle kuryelerin olması çok iyiydi. Anlayışlı ve nazik.

Berk: Aybik'im. Bak kiraz.

Aybike: Yaaa. Canım kocam benim. Sen birtanesin.

Çocuk gibi sevinmişti. Boynuma sarılıp yanağımdan öptü. Sonra da kirazları yemeğe başladı. Aybike kirazları yerken bir anda Berke bağırarak yanımıza geldi.

Berke: Anneeeee! Babaaaaa!

Berk: Noldu oğlum?

Berke: Baba. Kabus gördüm. Çok kötüydü.

Ağlamaya başlayınca kucağıma alıp sarıldım.

Berk: Nasıl bir kabus gördün anlat bakalım.

Berke: Kardeşim doğuyodu. Senin istediğin gibi kız oluyodu. Adını Masal koyuyodunuz. Sonra Masal 16 ben 22 yaşındayken Masal kaçırılıyodu. Polisler Masal'ı bulmaya çalışıyordu. Bulunca kardeşimi kaçıran adamla çatışıyolardı. Kardeşimi kaçıran adam onu vuruyodu ve kardeşim ölüyodu.

Berk: Allah korusun oğlum. Sen kötü şeyler düşünme tamam mı? İyi düşün iyi olsun.

Berke: Tamam baba. Şey... Bu gece sizinle uyuyabilir miyim?

Karşımda kedi gibi bakan masum oğlumun bu isteğini her ne kadar istemesem de reddedemedim. O kadar masum bakıyordu ki karşı koyamıyordum. Aslında hiçbir zaman karşı koyamıyordum. Aybike'ye de Berke'ye de... Onlar benim zaaflarımdı. Hayatımdaki en güzel zaaflar. Aybike... Beni çok değiştirmişti. O "badboy" Berk'i merhametli, ailesine karşı koyamayan iyi birine çevirmişti. Ona ne kadar teşekkür etsem azdı. Üstüne birde bana mükemmel bir aile vermişti. Karım, oğlum ve yeni doğacak çocuğum... Bir dakika. Oğlumun sadece bir isteğinden ben bu düşünceleri nasıl çıkardım? Çocuk karşımda benden bir cevap beklerken ben düşüncelere dalmıştım.

Berk: İyi gel bakalım.

Diyerek Aybike ile ortamızı işaret ettim. Hemen ortamıza yatıp uyudu.

Berk: Çok masum.

Aybike: Sana benziyor.

Berk: Masal'da sana benzeyecek.

Aybike: İyiki varsın.

Berk: Sende Aybik'im.

...

Aybike: Off. Beeeeerrrkk! Öğh.

Berk: Efendim Aybik'im?

Aybike: Benim midem bulanıyo.

Berk: Kusacak mısın? Saçlarını tutayım mı?

Aybike: Olur.

Koşarak Aybike'nin yanına çıktım. Bana yaslanmasını sağlayarak tuvalete götürdüm. Yüzüne gelen kıvırcık saçlarını elimle topladım. O da eğilip kustu. Aslında kusmuk görünce midem bulanırdı. Ama Aybike kustuğu zamanlarda midem bulanmıyordu. Berke bebekken üstüme kustuğunda, hasta olduğunda halının üzerine kustuğunda falan da midem bulanmıyordu. Aile olmak böyle bir şeydi. Aslında mideni bulandıran şeyleri ailen yapınca miden bulanmıyordu...

Berk: Daha kusacak mısın?

Aybike: Yok yok. Elimi yüzümü yıkamam lazım ama.

Berk: Tamam sen elini yüzünü yıka bende size öğle yemeği hazırlayayım.

Aybike: Oy benim düşünceli sevgilim. Yerim seni ya.

Berk: Aybike. Hamile olunca çok tatlı oluyorsun biliyor musun?

Aybike: Ne yani? Normalde tatlı değil miyim? Sadece hamile olunca mı tatlıyım?

Berk: Hayır Aybik'im ya. Sen hep tatlısın. Ama şimdi böyle hormonlarından falan anı mod değişimi yaşıyorsun ya.

Aybike: Tamam tamam. Sen git yemek hazırla. Açım ben.

Bir kez sarılıp mutfağa gittim. Yaklaşık yarım saat uğraşıp tavuklu beyti kebap hazırladım. Övünmek gibi olmasın cidden mükemmel olmuştu.

Berk: Aybikeee! Berkeeeee! Hadi gelin yemek hazır.

Aybike: Geldim.

Berke: Geliyorum babaaa!

...

Aybike: Ellerine sağlık canım. Çok güzel olmuş.

Berk: Afiyet olsun birtanem.

Berke: Ellerine sağlık babacığım.

Berk: Afiyet olsun miniğim.

Berke: Baba? Basketbol oynayalım mı?

Berk: Oynayalım paşam.

Aybike: Aaa. Bende sizi izlerim.

Berk: Tamam siz bahçeye çıkın. Bende şu tabakları falan makineye yerleştirip geliyorum.

...

Evet hanımcı bir Berk Özkaya.
Bu bölüm sadece Aybike'nin hamile halleri oldu.
Biliyorum kısa ama uzun bölüm yazamıyorum.
Bir sonraki bölüm artık zaman atlaması yapıp Aybike'nin doğumunu yazacağım.
Sonraki bölüm de bir daha zaman atlaması yapıp asıl olaylara geçeceğim.
Birde bir sorum var. Şimdi doğacak çocuğun cinsiyeti belli ama üçüncü bir çocuk daha olmasını düşünüyorum.
Cinsiyeti kız mı olsun erkek mi?
Lütfen bu soruya cevap verin. Ona göre yazacağım.
Oy ve yorum atarsanız çok mutlu olurum.
Bir sonraki bölüm görüşürüz <33

Masal || AyBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin