33. Bölüm

70 22 61
                                    

Elifin planımızı yerine getirip, sırık cenki buraya çekmesi ile arka kapıdan çıkıp, karşıdaki kafeye gidip, bizi beklemesini söyledim. Çünkü sırığı birazcık sinirlendirip  kızdıracağımız için elifin biraz bile olsun zarar görmesini istemiyordum. Her ihtimale karşı güvende olması içimi rahatlatacaktı en azından.

Sırık cenke yapacağımız sürprizi merak ediyorsunuz değil mi?

Lunaparkta her yerde olduğu gibi elbette her istediğinizi kafanıza estiği gibi yapmazdınız, ama luna parkın tam olduğunuz kısımın da, çocuklarına sürekli ders çalıştırıp, ödevlerine yardım ettiğiniz çocukların babası, üst komşunuz ve buranın ortağı ise ancak öyle rahat olurdunuz. Buraya geldiğimiz gibi cevdet amcanın yanına gelip, bir arkadaşıma şaka yapacağım diyerek zar zor ikna ettim onu.

Elif sırık cenki labirente doğru sürüklerken alazla birlikte labirentin arkasından dolanıp, korku tüneline girdik cevdet amacadan zor bela anahtarı alıp, korku kıyafetlerinin olduğu odaya girdik ben vampir kiyafetlerini giyerken alazda zombi kıyafetlerini giydi. Şu an o kadar korkunç görünüyordum ki ben bile korkmuştum kendimden.

Alaz, "umarım bayılmaz."

Alazın sesi ile düşüncelerimden ayrılıp, ona bakmaya çalıştım, ama giydiği zombi kıyafetlerinden onun olduğunu bildiğim halde korkuyordum sjsjsjsj.

"Ben bile şu an kostüm olduğunu bildiğim halde tırsıyom ula. O ne yapsın :d hem bayılırsa da ne olur, ne olmaz diye, çantama koyduğum kolonya ile ayıltırız artık."

Alaz, "Keçi cidden yanına kolonya mı aldın?"

"Tabii ula ne sandın? Eşeği kazığa bağlayacan, ama halatı yanına almayı unutmak gibi olurdu, tedbirsiz gelmek. Eğer bir keçi plan yapıyorsa her detayı düşünerek önlem alır." Dedim gülerek.

Alaz, "Peki bu şakadan sonra cenkin tepkisini de göze aldın mı?"

"Tabikideee, hatta daha sonra intikam alacağını düşünerek başka bir plan daha hazırladım ama şimdi sülememmm."

Alaz, "Tamam keçi süleme." Dedi ufak bir kahkaha atarak.

Daha fazla oylanamamak için korku tünelin, labirente çıkan bir bölmesinin yanına gidip, sırık cenkin gelmesini bekledik. Geçen iki dakika sonunda sırık cenkin, "ufaklık nerdesin? Daha fazla direnme nede olsa elimden kurtulamayacaksın" deyip, saklandığımız karanlık tünelin içine adım atması ile, hızlı bir şekilde telefonuma girip, palanı yaparken indiridiğim korku seslerini açıp, vampir kostümünün üzerindeki düğmeye basınca gözlerimde kırmızı ışık oldu. Hemen alaza işaret edip, aynı anda sırık cenkin önüne atladık, atlamaz olyadık...

Sırık cenk, "Aaaaaa!!! Lan vampir yaklaşmaaaa!" Dedi korkup, deli gibi bağırarak.

Alazın da zombi kıyafetiyle önüme atlamasıyla, cenk korkarak geriye doğru gitmeye başladı. Aynı zamanda deli gibi bağırıyordu. Şu an ki haline gülmemek için dudağımı ısırıp, parçaladığıma yemin edebilirdim.

Sırık cenk, "Hep o bücürün suçu beni buraya çekti, kendide kaçtı. Okul da göstercem ona günü. Sizde gidin onu yakalayın lan!!! Hadi gitsenize lan emrimi dinleyin!!!" Demesiyle gülememek için artık ecel teri döküyordum.

Gerçekten de çok acayip dercede korktuğu, karanlıkta zar zor seçtiğim sararan ve adeta buz kesen suratı ile barizce belli oluyordu.

Küçükken korku tünelinde mahsur kalmış ondan çok korkuyormuş, alaz söyledi.

Evet bu şakam acımasızca gelebilir, ama tek amacım onu korkutmak değildi. Vijdanım sızlardı. Onu gerçekten vampir ve zombi olmadığına inandıracaktım.

Ama salaklık edip, kendimi de deşifre etmeyecektim. Cevdet amcadan anahtarı alınca korku tünelinde olan iki genç vardı. Biri zombi diğeride vampir kostümü giymişti aynı bizim gibi. Bende onlara arkadaşıma şaka yapacağımızı ve korkusunu yenmesi için yardımlarına ihtiyacım olduğunu, cevdet amacadan izin aldığımı anlatınca kabul etiller.

Cenkin daha fazla korkmaması için alazla geri adım atıp, duvarın arkasına saklandık. Biz duvarın arkasına girince diğer zombi ve vampir kiyafeti giyen gençler ışığı açıp başların da ki maskeleri çıkartıp, "sakin ol genç vamirpler ve zombiler yoktur." Diye ikna etmeye çalıştılar onu.

Alazla saklanıyorduk, çünkü alazın da bu işin için de olduğunu sırık cenkin bilmesini istemiyordum. Zaten araları bozuk benim yüzümden alazdan daha çok nefret etmesine izin vermeyecektim.

Onlar sırık cenki sakinleştirip su içirip, arka kapıdan dışarıya çıkartırken, bizde onlara görünmeden gidip kostümleri çıkartıp, luna parkın karşısınada ki toprak kafeye gittik. Elifde oturmuş meyve suyu içiyordu. Bizi görünce ayağıya kalkıp, "ohh sonun da geldiniz, yakalancaksınız diye ödüm patladı. B planıda oldu mu?"

"Evettt A palnımızda B Planımızda çok güzel oldu. Artık yarında C planını devreye sokacağım, çünkü sırık cenk sadece benim yaptığımı biliyor, ve kendi ağzıyla intikam alacağını söyledi."

Elif, "Peki C planından sonra sırık cenk bize daha fazla öfkelenip, zarar vermesin?"

"Veremez çonkoooo planım çok zekiceeee sjsjsjsj yani istesede bir şey yapamaz."

Elif meyve suyunu içmeye devam edereken alaz karşıda ki sandalyeye bende elifin yanına oturup, ilerideki garsona doğru bakıp, elmi kaldırıp, "Abijimmm buraya bakar mısınnn?" Deyip sandalyeye iyice yayıldım. Iki dakika sonra garson yanıma gelip, "ne alırdınız hanım efendi?" Dedi bana bakıp tebessüm ederek. "Bir tane buz gibi karışık meyve suyu olurasa çok makbule geçer vallaha." Dedim "Tabii" dedi garson adam gülerek, alazda buna  sinirlenmiş olacak ki, "Banada aynısından olsun başka bir şey istemiyoruz gidebilirsiniz." Dedi garsona ters ters bakarak. "Adamı kovdun ula az sakin" dedim alaza bakıp, konuşarak.
Sana nasıl baktığını görmedin mi keçi.?"
"Gördüm aha iki gözü olan normal insan gibi baktı sjsjjsj." "Tamam keçi tamam" dedi tirip atıp önüne dönerek. Ula sanki ne yaptım. Önüne gelen tirip atıyor. Ben kendi kendime konuşurken meyve sularımızın gelmesi ile bir güzel içip, daha fazla oyalanmamak için kafeden çıkıp, durağa geldik.

Malum eve geç kalırsam annem bir daha izin vermez. Bu yüzden onlardan önce evde olmam benim için daha iyi olacaktı. Bir sonraki duraktan elifle birlikte  inerken alazda dolmuşta kaldı. Kendi evine gitmek için.

Elifle mahalleye geldiğimizde yorulduğu için hemen evine gitti. Bende binaya çıkıp eve girdim. Neyseki daha kimse gelmemişti. Şimdi geç kalsam bu yorgunluka bir sürü fırça yemeyi çekemezdim bide. Zaten Lunaparka gitmek için  hafta sonu teyzemin oğluna bakacaktım ve yarın cuma. Cumartesim çocuk bakmakla geçecek. Hızlı bir şekilde üzerimi değişip, yemeğimi yiyip, televizyondan  master chefi açıp, izlemeye başladım. Tam zamanın da açmıştım. Ben ayağımı uzatıp, koltukta yayılırken master chefdeki çaylakları eleştiriken, annamlerin eve gelmesiyle "yarın okul var, git yat sonra uyanmıyorsun!" diye azarlayan annemin terliğini görmem ile odaya ışınlanıp, yarın yapacağım güzel C planımı düşünüp  uyamaya başladım.

_____________________________________________

Bölümü nasıl buldunuz? Eğlendiniz mi?

Diğer bölümde görüşmek üzere rabbime emanetsiniz❣

EYVALLAH BROM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin