1, benzin istasyonu

13.3K 875 891
                                    

私のソウルメイトのために
🥂 2minlove4ever 

- - -

1| Gördüğün en cana yakın kişi olacak, bana güvenebilirsin.

"Hey! Hey- Yah! Min Yoongi! Duymuyor musun?"

Gürültülü motor, lanet olası araba ve bunaltıcı sıcak.

Hoseok'un sesinin uğultusu tüm bunların arkasından geliyordu. Derinlerde bir noktadan. Muhtemelen uzandığım yerden çıkıp kalktığımda onu arabanın hemen yanında görecektim ama şimdilik tüm bu gürültünün arasında, bana marketin içinden bağırıyormuş gibi hissettiriyordu.

"Yoongi!" Biraz daha güçlü bağırdığında sağ taraftan gelen gün ışığı kesilir kesilmez "Siktir-" diye mırıldandım ve dilim dudaklarımın arasında zar zor tuttuğum tornavidaya değdiğinde yüzümü buruşturarak iç çektim. "Ne?"

"Seni anlamıyorum!" Bir an sonunda Hoseok başını eğmiş, arabanın hemen yanında elini asfalta dayamış bir şekilde bana bakarken küfrediyordu. "Yer çok sıcak- Ne sikim- Ah-" Ben ona kaşlarımı çatmadan eğildiği yerden geri kalkmasıyla gölge kayboldu ve ben bir miktar hayatı sorgulamanın eşiğinde gözlerimi tepeye diktim. Tamamen kir içindeki tabana bakarken yeni sorunu düşünüyordum. "Çık oradan, hadi!" Hoseok bu sefer uzaktan bağırıyordu.

Bir saniye sonunda gürültü kesildi ve çalışan motorun kapanması muhtemelen yakın çevredeki herkesi rahatlattı. Şimdi sadece sıcağın yarattığı dalgalar arasında derin bir sessizlik vardı.

"İşimin ortasındayım Hoseok." dedim tatsız bir sesle. "Barışmak için geldiysen sonraya sakla, seninle uğraşamam."

Onu göremesem de kaşlarını çattığının tamamen farkındaydım. Yine de bakmak için herhangi bir girişimde bulunmadım ve o beni haklı çıkartacak bir sesle "Seninle barışmaya falan çalışmıyorum!" diye bağırdı. Muhtemelen motor açıkken bile bu kadar yüksek sesle konuşmuyordu. "Çık oradan, bu iş hakkında."

"Sana inanmıyorum."

"İnanmana ihtiyacım yok!" Yeniden çömeldi ve bu sefer aynı hataya düşmek yerine ellerini yere dayamadan diz kapaklarına koydu. Göz göze geldiğimizde çenesini kasmış dikkatle beni izliyordu. "Ciddiyim. İş hakkında. Çık oradan."

Ve derin bir nefes aldım.

Bazen Hoseok ile aramdaki garip ilişkiyi çözmek çok zor oluyordu çünkü hayatımdaki az sayıdaki kişilerden birisiydi ve belki de en önemlilerin arasına giriyordu. Moralim olmadığında, dünyanın sonu gelmiş gibi surat astığımda ve durduk yere üzüldüğümde orada benim için bekliyor olurdu. Kişisel bir vitamin olduğunu düşünmeden edemiyordum çünkü daima ama daima beni mutlu eden, gülümseten ve enerjimi yerine getiren oydu, oydu ve oydu.

Yine de tüm boktan durumlara birlikte göğüs gerip, birbirimizin bir numaralı dayanağı olurken çok ufak sorunlara küsmeyi başarabiliyorduk.

Dün gece onun son birasını bitirdiğim için bana bağırdığında ve ben ona sinirle on şişe bira aldığımda muhtemelen gecenin kötü bitmesine neden olacak o kavga bizim aramızda çıkmıştı.

Nefesimi verirken arabanın altından destek alarak altımdaki tekerlekli kızağı ittiğimde sıcağından bunaldığım güneşle yüzleşmem, yüzümü mümkünmüş gibi daha çok buruşturmam ve Hoseok yerine diğer tarafa bakarken "Ne var?" demem eş zamanlıydı. "Hızlı ol, bu araba öğleden önce bitmeli."

"Çoktan bittiğini biliyorum, orada sadece güneşten saklanıyorsun ve de benden!"

"Daha fazla bağıracaksan giderim çünkü başımı ağrıtıyorsun!"

louder than bombs : yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin