Beşinci Bölüm

14 8 0
                                    

Artık Mustafa'nın valizleri hazırdı sabahın olmasını bekleyemiyordu bu evde bir saniyesinin boşa gideceğini biliyordu yavaş yavaş valizini yatağından alıp yere bıraktı odasına son bir defa baktı bu evde küçükken babasının onunla oynadığı zamanları,babasının bu zamana kadar verdiği sevgiyi(son iki ay hariç) tek tek gözünde canlandırdı ve odasının kapısından çıktı kolidorda yürürken daha önce gördüğü hayaletleri artık öyle göremiyordu belli ki Mustafa'nın bu evden gitmesi onların da hoşuna gidiyor gibiydi.Kendi kendine “alın gidiyorum hayaletler siz de artık bu evde güzel güzel gezersiniz"  koridorda elinde geldikçe yavaş yürümeye çalışıyordu babası görse engel olacağını gayet iyi biliyordu.Bir ara arkasına baktı o baltalı adamı tekrar gördü elindeki baltayla kendini kesiyordu sonra sehpada bulunan bıçakları aldı yanında duran kadına batırıyordu ama ölmüyorlardı ve canları yanmıyordu.O halde gülümsüyor bu işten keyif alıyordu.Arkasını döndü hızlı adımlarla evin giriş kapısına gelmişti kapının tokmağını döndürdü fakat açılmadı kilitleri açtı tekrar döndürdü yine açılmadı arkasında o hayaletleri görmüştü ve korkuyordu sonra bir ses yükseldi “Bu saate nereye gidiyorsun" Mustafa babasının sesinden korktuğu kadar hayaletlerden korkmuyordu yavaş yavaş arkasına döndü titriyordu “ba..ba.baba aslında bben" Rauf elleriyle onun susmasını istedi valizleri gördüğünde onun çalışma odasındaki herşeyi gördüğünü biliyordu “oğlum ne oldu babana anlatmak ister misin" gayet sakin ve anlayışlı bir şekilde konuşuyordu Mustafa babasının bu konuşmasını dinlerken eskiden babasının böyle konuştuğunu hatırladı işte bu benim babam diye geçirdi. kendi içinde.Şimdi biraz daha sakindi ve kekelemesi geçmişti “baba seni aşağıda yani çalışma odasında gördüm sen albüme  birsey söyledin daha sonra o albümün içindeki şeyler kayboldu ve vazodan göz alıp yedin" herşeyi tek tek anlatmıştı babasına Rauf  bu anlatılan şeylere gayet sakindi normalde sinirlenirdi bu sefer oğlunun omzuna hafiften dokundu onu anlıyormuş gibi gözlerine baktı Mustafa hem şaşkın hem de mutluydu o baba şevkatini hissetmişti artık “oğlum oraya geldim bende bir fotoğraf vardı onu albüme koydum vazodan da ilaçlarımı aldım sen yanlış görmüşsün" deyip oğluna sarıldı Mustafa da babasının o halini görünce herşey ona gerçek gibi geldi “Haydi odana git ve uyu yarın bunları konuşuruz zaten sana söyleyecek sözüm de var" Mustafa valizleriyle doğrudan odasına gitti mutluydu    
sabahı dört gözle bekliyordu babasının ona ne söyleyeceğini merak ediyordu Mustafa odasına geldi ama valizlerini yerleştirmedi yatağına uzandı ve gözleri kapandı ve uyumaya başladı sabah alarmın sesiyle uyandı gözleriyle odayı bir süzdü sonra gülümsedi yatağından hemen doğrularak odayı gezdi ,elbisesini giyip  aşağıya indi babası kahvaltı yapıyordu.

DEHŞET'İN ÇIĞLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin