0.9

29.9K 1.6K 292
                                    



Madrigal - Seni dert etmeler

Madrigal - Seni dert etmeler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gazel BARLAS

Gazel BARLAS

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bora AKAL


Bora'dan;

Yüzüm beş karış Akın ve Çağatay'ın zoru ile bahçede oturuyordum. Daha doğrusu çaprazımdaki çardakta arkadaşları ile oturan kumral afeti izliyordum.

Olmaz demişti.

Ciddi ilişki demişti.

Utanmasam bahçenin ortasında hıçkıra hıçkıra ağlayacaktım.

Kolumun hayvan gibi dürtüklenmesi ile sağıma döndüm. Akın imalı bakışları ile bir Gazel'i bir beni işaret ediyordu. "Reddedilmek nasıl bir duygu kardeşim?" Alayla sorduğu soruya karşılık omuzumdaki elini sertçe ittim.

Her an birisine kafa göz dalacak potansiyeldeydim ve Akın resmen gel beni döv diye yalvarıyordu.

"Kes sesini Akın, sinirliyim." Akın hızla muzip halinden çıkıp ciddiyete büründü. "Bu sefer ki ciddi galiba, bu kadar sinirlendiğine göre?"

Gözlerim hala Gazelde iken "Öyle.." diye mırıldandım. Kumral saçlarını bu sefer at kuyruğu yapmış, bütün gerdanını açıkta bırakmıştı.

Sertçe yutkunup kafamdaki düşünceleri kovdum.
Gözlerimi zorlukla Gazelden çekip önüme döndüm. İstemiyordu beni.

Belki de vazgeçmeliydim.

"Eğer şuradaki kumral afeti tavlarsan arabam bir hafta senindir." Yan çardaktan gelen erkek sesi ile hızla oraya döndüm.

Kumral afet mi demişti?!

Adının Cem olduğunu bildiğim çocuk Gazele bakıp sırıttı. "Çocuk oyuncağı, izleyin ve görün." Kendinden emin bir tavırla ayağa kalkıp Gazele doğru yürümeye başladı.

Elim ayağım sinirden titrerken kendimi ayakta buldum. Gazelin önünde durmuş, gülerek bir şeyler söylüyordu. Gazel de ona tebessüm edince çenemi dişlerimin kıracak bir şekilde sıktım.

Bana dönünce somurtan kız, elin yavşağına gülümsemişti.

Adımlarım benden bağımsız bir şekilde Gazel'in olduğu çardağa giderken, kendimi Gazel ve Cem'in tam karşısında bulmuştum.

"Sevgilim?" dedim gözlerim Cem'de iken. Kolumu Gazel'in beline atıp yanıma çekmiştim. "Bende seni arıyordum, burada mıydın?" Gözlerim hala Cem de iken yüzünün düştüğünü gördüm.

Aklı sıra benim kumral afetimi kandıracaktı!

Gazel'in şaşkın suratını ısırma isteğimi bir kenara bırakıp, öldürücü bakışlarımı Cem'e gönderiyordum.

"Tekrar teşekkürler Gazel," Cem yavşağı elini ensesine atıp devam etti. "Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum."

Cem gerçekten iyi bir oyuncuydu. Az önceki dediklerini duymuş olmasaydım ben bile inanabilirdim.

Gazel belini tuttuğum elimi ittirip Cem yavşağına samimi bir gülüşle rica etti.

Cem masumca gülümseyip arkadaşlarının yanına geri dönerken ben bütün küfürlerimi teker teker sıralıyordum. Biraz daha kalsaydı gülümseyen suratı ile götünün yerini değiştirecektim.

"Ne yapıyorsun sen?!" Gazel'in en cırtlak tondaki sesini kullanarak bağırmasına yüzümü buruşturdum.

Her sabah yumurta mı içiyordu bu kız?

"Ne yapıyor muşum?" diye sordum salağa yatarak.

Derin bir nefes aldı. Sakinleşmeye çalışıyordu.

Sakinleşmese de olurdu. Böyle daha tatlıydı.

"Az önce yaptığın saçmalık neydi? Sana olmayacağını söylemiştim. Ne diye uzatıyorsun."

Sanırım kumral afeti gerçekten kızdırmıştım. Kuyruğuna basılmış kedi gibi bağırıyordu.

Gözlerimi bahçede gezdirerek "Sadece seni büyük bir yanlıştan döndürmek istedim." dedim umursamazca.

Kaşları anlamsızca çatıldı.

Şu an o minik burnunu ısırmak istemem normal miydi?

"Sadece kimya notlarını istemişti. Bunun neresi yanlış?"

Masumca kurduğu cümleye "Seni not bahanesi ile kandıracaktı." diye alayla karşılık verdim.

Kaşları bu sefer sinirle çatıldı. "Ne saçmalıyorsun sen? Kendine eğlenecek başka kız bul!"

Gerçekten sinirlendirmiştim.

Arkasını dönüp giderken kolundan tutup gitmesini engelledim. "Dur, dinle beni bi." Tuttuğum kolunu sertçe çekip soğuk bakışlarıyla bana bakmaya başladı. "Dinliyorum." dedi kollarını önünde bağlayarak.

"Bak..," dedim sakin bir sesle. "Az önce orada otururken Cem'i arkadaşları ile konuşurken duydum." Gazel'in gözleri Cem'e dönünce sinirlensem de sakin kalmaya çalışarak devam ettim. "Arkadaşlarından biri eğer seni tavlarsa arabasını vereceğini söyledi." Gözlerini şaşkınca bana çevirdi. "Nasıl yani?"

"Yani not bahanesi ile seni tavlayıp arabayı kapacaktı."

Bakışları donuklaşınca afalladım. Üzülmüştü. Cem'i mi seviyordu? "Sen," dedim tedirgince. "Cem'e karşı bir şeyler mi hissediyorsun?"

Donuk bakışları bana döndü. "Ne alakası var?" diye sordu şaşkınca. Ensemi kaşıyıp cevap verdim. "Yüzün düştü, o yüzden."

Vereceği cevaptan ödüm kopuyordu.

"Üzüldüm çünkü.., insanların beni saf biri olarak görmesini istemiyorum." On saniye kadar önce ecel terleri dökerken şimdi rahatladığımı hissediyordum. Yüzümde fark etmediğim bir tebessüm oluştu.

Avuçlarımı omuzlarına yaslayınca gözleri ellerime düştü. "Sen saf değilsin," dudaklarım çapkınca iki yana kıvrıldı. "Aksine epey dişli bir kızsın."

Yaptığım imayı anladığı an minik elleriyle omuzundaki elime tokat attı.

"Tam ciddi oluyorsun diyorum, yine bir yavşaklık yapıyorsun." Gözlerini devirerek kurduğu cümleye karşılık sırıttım. Parmaklarımı saçlarımın arasından geçirip havalı olduğunu düşündüğüm bir bakış attım.

"Yavşaklık doğamda var."



—————
Ciddi ortamlarda bende Bora gibiyim :dd

0,7 ucunuz var mı? |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin