1.1

27.9K 1.4K 186
                                    

Emircan iğrek - Kaptan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Emircan iğrek - Kaptan



Gazelden;

Sınıfta herkesten soyutlanmış bir şekilde müzik dinliyordum. Öğle arasındaydık ve ben hariç bir kaç ders çalışan kişi dışında kimse yoktu.

Gözlerim kapalı kendimi müziğin ritmine bırakırken sınıf kapısının hayvan gibi açılması ile irkilip kapattığım gözlerimi açtım. Melis soluk soluğa kalmış bir şekilde yanımda geliyordu. Önümdeki sıraya ters bir şekilde oturup bana döndü.  "Üzülme canım sen daha iyilerine layıksın."

Kaşlarım anlamsızca çatılmıştı. Ne saçmalıyordu bu kız? "Ne diyorsun Melis? Anlamıyorum."

Kaşları şaşkınca kalkarken dudaklarını ısırdı pot kırmışçasına. "He sen bilmiyorsun..," diye mırıldandı ağzının içinden.

Kulaklığımın tekini de çıkartıp masaya bıraktım. "Melis.., düzgünce anlatacak mısın?" diye sordum sakince.

"Tamam ama üzülmek yok."

Benden bir cevap alamayınca "Tamam mı?" diye sordu tekrar. Bıkkınca bir nefes verip "Tamam." dedim.

"Az önce tuvaletteyken bir şey duydum." Söyleyip söylememekte kararsız kalmış gibi görünüyordu. "Bora ile Zeynep barışmış, hatta sarılırken görülmüşler." Gözlerini sıkıca yumarak pat diye söylediği cümle ile afalladım.

Böyle bir şey beklemiyordum.

Kalbimde ince bir sızı hissederken umursamazca çıkardığım kulaklığımı geri taktım. "Ne güzel, sevindim onların adına." Ses tonun aksini söylese de bozuntuya vermemeye çalıştım.

"Nasıl yani sen üzülmedin mi?"

Bana hayretle bakan Melis'e boş bakışlarımı gönderip kafamı salladım olumsuzsa.

Yere yatıp ağıt çekmemi mi bekliyordu?

"Siz birlikte değil miydiniz?" diye sordu çekinerek.

Bu sefer şaşırma sırası bende iken hızla "Hayır tabikide." demiştim.

Demek Bora efendi herkese birlikte olduğumuzu söyleyip eski sevgilisiyle barışıyordu. Dudaklarım sinsice kıvrılırken Bora'ya vereceğim dersi düşünüyordum.

Öyle bir ders verecektim ki, bir daha ağzını dahi açamayacaktı.

*****

Okulun spor salonundaydım. Tam karşımda havuzun içinde bir hafta sonraki yüzme yarışmasına hazırlanan Bora vardı.

Kulaç atarken gerilen kolları ile ortaya çıkan kasları dikkatimi dağıtıyordu. Kafamı iki yana sallayıp asıl amacıma döndüm.

Bora yüzmeye daldığı için henüz beni fark etmemişti. Sessiz adımlarla ayakkabılarımı ıslatmamaya çalışıp giyinme odalarına girdim.

Boranın havuz kenarına bıraktığı anahtarı ile dolabını açıp içinde ne var ne yoksa elimdeki poşete doldurdum.

Poşetin ağzını sıkıca bağlayıp dolabı kapattım. Anahtarı tekrar yerine bırakınca ölü gibi suyun üzerinde olduğunu gördüm.

Gözleri kapalı bir şekilde "Ah be kumral afet..," diye mırıldandı. Eğer konuşmasaydı öldüğünü sanacaktım. Derin bir nefes verip hızla spor salonundan çıktım.

Şimdi tek yapmam gereken elimdeki poşeti okulun çöpüne atmaktı.

————-
Çok acımasızsın Gazel...

0,7 ucunuz var mı? |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin