O Bir Vampir

5. BÖLÜM[sıra sende]

Sınıfa doğru yürürken omzunda bir el hissettim korkuyla yerimden sıçradığımda.

- hey hey korkma benim. Bu denizin sesiydi.

- senin ne işin var burda. Dedim sert bir tonla.

- ben mi cezam bitti sınıfa giriyordum.

- nasıl? Daha bir ders daha orda olman gerekmiyormuydu?

- aslına bakarsan bazı hocaların orda işi vardı. Bizi bu seferlik affettiklerini. bir daha böyle bir kavga çıkmayıcağına dair söz verdirttiler. Ve braktılar

- hmm anladım. Neden yanıma geldin?

- çok garip görünüyordun. Nasıl desem. Korkmuş gibi. noğoldu? Bu niye bu kadar ilgili oldu a¶.

- hiiiç hem sanane bundan.

- sadece kibarlık olsun diye sordum.

- sen ve kibarlık hmmm bir arada olabilicek bir kavrammı? acaba.

- ah lütfen. Beni ayna olarak düşün sen bana kaba davrandın bende sana. Yani ben kabaysam sen iki katı kabasın. Ama gerçektende merak ediyorum. Noğoldu?

- yok bir şey. Aslına bakarsan var. Kimden olduğunu bilmediğim bir mesajlar alıyorum. İlkinde umursamadım ama kütüphaneye giderkenki mesaj beni yakından izlediğini ve amacının iyi olmadığını kanıtladı. Demek istesemde demedim hem niye söyliyimki o benim neyim? kaç gündür tanıyorum onu. Ama onun yüzünde ki ifade bana sanki beni duymuş gibi hissettiriyordu. Tam ağzını açıcaktı ki ben konuşmaya başladım.

- üzgünüm gitmem gerek. Derse geç kalmak istemiyorum. Görüşürüz. Deyip cevap vermesini beklemeden hemen ordan ayrıldım. sınıfıma doğru yürürken denize karşı biraz kötü davrandığımı fark ettim. Niye böyleyimki.

Sınıfa girdiğimde hoca

- neden geç kaldın? kızım.

- şey hocam Nermin hoca kütüphaneye götürmem için bir kaç dosya verdi. Yeni olduğum için yerini bulmam biraz zaman aldı.

- peki geçebilirsin. bu hocayı seviyorum. burağın yanına oturduğumda. Burak bana dönerek.

- noğuldu iyimisin. O kadarmı kötü gözüküyorum. Allah aşkına ya.

- yooo iyiyim. Dedim telaşlı bir sesle

- öyle olsun. Öyle!

- çocuklar önünüze dönün. Diyen hocanın sesiyle önüme döndüm. sevmiyorum bu hocayı. Dersin sıkıcı geçmesi benim o kanlı kitabı unutamamı sağlıyordu. Kim nasıl neden. Bu hiç mantıklı değildi.

Tenefüste bizimkilere kendimi kötü hissettiğimi. kantine gidemeyeceğimi söyledim. Onlarda hiç soru sormadan kantine geçti. şuan boş sınıfta tek başına oturuyorum. Ve hala kanlı defteri düşünüyorum. O kadar dalmışımki yanıma gelen kişiyi fark etmedim bile.

- Melek? Dediği an korkuyla ona döndüm.

- efendim deniz.

- boş sınıfta ne işin var?

- sanane deniz istediğim yerde dururum!

- ben sadece soru sordum.

- ah özür dilerim biraz canım sıkkın.

- vaaaay be Melek koç özür diledi.

- bir dakika sen soy ismimi nerden biliyorsun?

- biliyorum işte uzatma (yazrada iş çıkarma ksjsnsnsnxn)

- tamam uzatmıyorum burda ne işin var.

- kapının önünden geçerken seni gördüm. Tek başınaydın. Bende nedenini sormak için geldim.

- burda tek başınayım. Çünkü tek başına kalmak istiyorum. ve lütfen nedenini sorma.

- tamam bende zaten gidicektim. Dedi ve ayağa kalktı.

- görüşürüz.

- görüşürüz. Deyip gitti. Bu bir anda niye tanımadığı bir kız için endişelendi. Aman ya birde bunu düşünemem.

Okul bittiğinde eve gittik ama annem evde değildi. Ama canım annem bize iki tabak karnı yarık yapmış. Ben kendiminkini burakta kendininkini yemeye başladı. Yemek bittiğinde Burak bulaşıkları yıkadı. bende odama geçtim.

Yatakta uyurken birden pencere tıklatma sesi duyuldu. Hemen yataktan çıkıp pencereye koştum kanlar içinde Bu oyundan bıktım SIRA SENDE avımı sen kaçırdın şimdi avım olucaksın :) yazıyordu hemen aşşağı burağın yanına gittim.

- b-burak. Dediğim an bana döndü. Yüzümü gördüğünde korkuyla

- melek noğoldu.

- o-odamda k-kan var penceremde. Dedim nefes nefese.

- ne kanmı? Dedi endişeyle.

- e-evet. Dediğim an odama doğru koşmaya başladık. Odama geldiğimizde penceremde hiçbir şey yoktu.

- a-ama kan vardı burda yemin ederim. Dediğim zaman iki elini yanaklarıma koyarak.

- hey hey sakin ol. Hiç bir şey yok burda.

- ama vardı yemin ederim vardı. yemin ederim. yemin ederim. yalan söylemiyorum. Lütfen bana inan.

- tamam tamam sana inanıyorum. Ama şimdi lütfen sakin ol! Dedi ve beni yatağa yatırdı. "Hadi şimdi uyu"

- korkuyorum.

- ben burdayım. sorun yok. Sen uyuyana kadar burda durucam. deyip saçımı okşadı. Göz kapaklarım ağırlaşmıştı bir günde bu kadar olay. Beni fazlasıyla yormuştu sanırım. Rüyamda

Karanlık bir ormandaydım. etraftaki tek ışık kaynağı aydı. Yerde oturmuş birini bekliyodum. Tam o sırada bir bulut ayın ışığını kapattı. Yanımda bir hareketlilik sezdim o tarafa döndüğümde biri bana sarıldı bu beklediğim kişimiydi? Ama sonra hiç beklemediğim bir şey oldu sırtımda inanılmaz bir acı sezdim.

Korkuyla rüyamdan uyandığımda. Burak yanımda yoktu. Yataktan kalkıp saate baktım yediye geliyordu aşağı kata indiğimde annem ve babamın koltukta oturduğunu gördüm.

- hoş geldin kızım. Annemin sesi neşeliydi demekki Burak kimseye bir şey anlatmadı. Bu iyi işte boş yere endişslenmelerini istemem. Boş yere değilde neyse.

- hoş buldum Baba. Anne Burak nerde.

- o mu odasındaydı en son.

- ha tamam görüşürüz ben burağın yanına gidiyorum. Deyip burağın odasına doğru yola çıktım. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Yatakta uzanmış telefonuyla oynuyordu.

- annemlere bir şey anlatmadığın için teşekkürler.

- anlatmadım çünkü telefonunun alarmını ben yanlış ayarladım. Özür dilerim. Dedi

- hayır penceremde ki kan olayından bahsediyorum.

- pencere, kan sen neyden bahsediyorsun. Nasıl. şaka yapıyor değilmi?

- Burak şakanın sırası değil!

- ne şakası noğuluyo. Gerçekten hatırlamıyor olabilirmiydi. Ama nasıl? Her neyse hiçbir şey olmamış gibi davranmalıyım.

- sanırım rüya gördüm. Bir dakika bunların hepsi rüyamıydı acaba? Ah kimi kandırıyorumki bas baya gerçek.

evet Melek koç. Macera istiyodun al sana macera. Bu paranormal olayları senin çözmen gerek belkide cinler sana musallat oldu. Kim bilir. ( Tövbe estağfurullah. Tövbe tövbe. gece gece yazdığım şeye bak nansndnjxj)

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi alabiliriyim? Ruhsuzlarım.
Sizce bölümler daha uzun olmalımı?
Ve diğer bölümlerde nasıl sahneler bekliyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlar kımından belirtirseniz çok mutlu olurum. İyi günler ruhsuzlarım.