My Little Bunny [Yoonkook] ✓

13. Bölüm

İkili geldikleri binaya girdiler. Jungkook hâlâ tedirgini, Yoongi de bunu fark etmişti.

"Merak etme seni koruyacağım." Dedi ve cesaret vermek istercesine Jungkook'un elini tutu.

Jungkook elindeki eli fark edince Yoongi'ye döndü. Yoongi yüzünde o güzel gülümsemesi ile ona bakıyordu. Jungkook'da ona tavşan dişlerini göstererek gülümsedi. 

Kapıda onları kısa boylu bir kız karşıladı.

"Yoongi en sonunda geldiniz. Yarım saat geç kaldınız."

"Üzgünüm Chaeyoung."

"Neyse sorun değil. Sizi Jeongyeon unnienin yanına götüreyim."

"Teşekkürler."

İkili hızlı adımlarla ilerleyen Chaeyoung'un peşinden ilerledi ve Jeongyeon'un tek başına kullandığı laboratuvara girdiler.

"Unnie! Misafirlerin geldi."

Karşısındaki kızı inceleyen sarışın kadın kafasını kapıya doğru çevirdi.

"Tam zamanında." dedi ve siyah saçlı kızdan ayrılıp  Yoongi ve Jungkook'a doğru ilerledi. "Tam zamanında geldiniz. Tam da Mina ile işim bitmişti." Jeongyeon büyük ve samimi bir gülümseme ile Yoongi ve Jungkook'a baktı. Buna rağmen Jungkook hala korktuğu için Yoongi'nin arkasına saklanıyordu.

"Unnie o zaman ben sevgilimi alıyorum." 

"Tamam Chae. Ama bir şey olursa haber ver."

"Tamam unnie." Chaeyoung Mina'yı odadan bir çırpıda çıkardı.

"Söyle bakalım Yoongi bu çocuğun neyi var?" Yaklaşıp Jungkook'a baktı ve gözlüğünü düzeltti.

"O sanırım Mina gibi nuna."

Jeongyeon eğdiği vücudunu düzeltti ve şaşkın gözlerle Yoongi'ye baktı. "O kendine bilim insanı diyen pislikleri bulup hapse tıkmak için her şeyimi verirdim. Kim bilir kaç tane daha çocuk var ellerinde." Jeongyeon içindeki siniri bir kenara bıraktı ve şefkatle Jungkook'a baktı. "Türün ne küçük adam?"

"T-tavşan..."

"O bir tavşan melezi nuna. Onunla ilk tanıştığımızda tavşan kulakları vardı ve bunu bir kaç kere daha gördüm."

"Bir tavşan daha mı?" Jeongyeon mırıldandı. Bu kelimeleri tek duyan Jungkook'tu.

"Tavşan melezleri çok tehlikelidir. Sana bir kaç test yapmam gerekiyor. Ama ne yazık ki bu testin sonuçları her zaman doğru çıkmayabiliyor." Jeongyeon tekrar hafif eğilip Jungkook'a yaklaştı. "Burada Mina ile yaşamak ister misin? O da senin gibi. Ama o bir kara kuğu. erkek bir kara kuğunun DNAsı ile kendi DNAsı karışmış durumda." Jeongyeon sanki bir sır verircesine sesini alçalttı. "Onun siyah güzel kanatları var."

"Neden tehlikeliler?" dedi en sonunda ağzını açabilen Yoongi.

Jeongyeon vücudunu dikleştirdi. "Bu tehlikeleri bize değil. Tabii ki istemediği sürece. Ama kendine çok büyük zarar verebilecek bir kapasiteye sahip."

"Bu ne demek oluyor?"

"O bir erkek formundaki bir dişi olabilir. Bu durumda hamile kalabilir demek oluyor. Bu çok nadir bir durum. Özellikle tavşanlar için. Tabii ki testleri yapmadan sonucu bilemeyiz. Mina için kadın formundaki erkek demiştim. Bu kolay. Vücudu sadece yumurta yerine sperm üretmeye başlıyor ve rahmi devre dışı bırakıyor. Ama tam tersi bir durumda vücudu çok fazla enerji harcar bu giderek uzunluğu artan baygınlıklara yol açar. Mina da günde bir kaç kez bayılıyordu ilk geldiği günlerde. Şu anda bu baygınlıklar on beş günde bir oluyor ve baygınlık süresi bir günden fazla. Ayrıca  her seferinde aralıkları bir saat kadar artıp, baygın kalma süresi ise bir dakika kadar artıyor."

"Baygınlık süresi her gün beş dakika artıyor ve aralıklar on beş dakika artıyorsa?"

Yoongi korkmuş gözlerle Jeongyeon'a baktı.

440 kelime

Evet! bölüm nasıldı. Daha uzun yazmaya başladım.

Siz nasılsınız?

Ben de işleri karıştırıyorum işte. Yaptığım tek şey djfpswksdbhbvjdchs

Neyse sonraki bölümde görüşürüz!