3.bölüm

9.2K 150 14
                                    

"Alesia, Robert gelecek! Gel ve bana yardım et!"

Penceremi kaldırarak aşağıya baktım.
Kafamı kaldırdığımda pencereden bana bakan Robert denen adamı gördüm. Gözlerimi devirerek ayağımı ağacın dalına koydum. Ellerimle üstteki dala tutunarak kendimi yukarı çektim. Cebimdeki telefonumu kontrol ettikten sonra ağır adımlarla ağacın ortasındaki boşluğa ilerledim. Ağaca oturup yere atladığımda derin bir nefes aldım. Evinden çıkan Robert'ı görünce bahçe kapısına koşturup hızla evden ayrıldım.
"Evden mi kaçıyorsunuz küçük hanım?"
Söylediklerini sallamadan yürümeye devam ettiğimde peşimden yürümeye başladı.
"Annenin haberi var mı?"
"Zaten kaçtığımı gözünle gördün. Evden kaçtıysam sence annemin haberi var mı?"
"Peki şimdi annene söylersem ne olur?"
"Hiçbir şey. Söylemesen de şuana kadar anlamıştır zaten."
"Neden bana bu kadar terssin?!"
Kolumu tutarak kendine çevirdi.

"Şuan bana böyle davranarak pislik gibi göründüğünün farkındasın değil mi?"
Derin bir nefes alarak tutuşunu gevşetti.
"Sana nasıl yaklaşmam gerektiğini bilmiyorum."
"Cevabı basit aslında."
Gözlerinden hafif bir ışıldama geçti.
"Ne?"
"Yaklaşmaman!"
"ALESİA BURAYA GEL!"
Annemin bağırışıyla birlikte Robert'ın dikkati dağılırken kollarından sıyrıldım.

Arkamdaki bağırışlara aldırmadan tüm gücümle koştum. Dün girdiğim sokağı tekrar buldum.
Önce sağ...
Sonra sol...
Ardından yine sol...
Ağaçlık...
Vee bilindik sokak...

Dünki duvara baktığımda bu kez resim yoktu. Kıpkırmızı bir duvar...

"Günaydın..."
Ensemde hissettiğim nefesle birlikte sıçradım.
"Benim korkma."
"Tamam. Şuan korkmadım."
Dalga geçercesine konuşup dirseğimle ittirdim.
"Bir dahakine ses çıkartarak yaklaş."
"Korktun mu?"
"Ara sokakların ıssızlığında enseme bir nefes üflendi."
"Güzel kitap başlangıcı... Yazmayı düşünmelisin."
Elindeki fırçayı duvara fırlattıktan sonra ellerini boyaya batırdı.

"Ben yazacak olsam bunla başlamazdım."
"Nasıl başlardın?"
Ellerinden süzülen kırmızı boyalara ve kirlenmiş kot tulumuna baktım.
"Soğuk ve donuk mavi gözleri sanki kalbimi okuyormuş gibi baktığında ürperdim. Pembe dudakları hafif aralık dururken ellerinden süzülen kırmızı kanlar ruhumun katili olduğunu gözüme sokar gibiydi. Kot tulumu dağılmıştı, üstünde kan izlerim dahil olmak üzere ezdiği çimenlerin gözyaşları -yeşil boyadan bahsediyor-
Süzülüyordu."

Dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.
"Kalbini okurcasına mı bakıyorum?"
"O sadece bir betimlemeydi. Kalbimi okuyamazsın."
"Neden? O kadar yetenekli değil miyim?"
"Hayır. Benim kalbim yok."
"Herkesin kalbi vardır kırmızı burun. Sadece bazılarınınkini bulmak için deşelemek gerekir."
"Ruhumun katili olmaya meyillisin yani..."
"Deşeleyecek olan ben değilim Alesia. Kimin deşeleyeceğine sen karar vereceksin."
"Karar vermezsem..."
Ellerini duvara bastırdı.

"O zaman zorla yaparlar. Bir nevi kalp ve ruh tacizi gibi..."

 Daddy RDJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin