Duştan çıkıp havluma sarındım. Perdesi olmayan pencereme bir bakış attım. Geçen gün Robert'a sinirlenip perdemi kapatmıştım ve Robert evi basıp perdemi sökmüştü. Etrafta kimse olmadığı için böyle bir şey yaptığına emindim.
Robert kendi evinin pence...
Ayağıma giydiğim konversların üstündeki griliklere baktım. Eğilip beyaz uçlarını ovuştururken önümde beliren gölgeyle kafamı kaldırdım. "Merhaba küçük hanım." Dün gelen yaşlı adam elini bana doğru uzattığında -elini tutmadan- ayağa kalktım. "Güle güle." Önüme gelen saçlarımı hafif bir şekilde arkaya attırdığımda bakışları göğsüme kaydı.
Kaşlarımı çatarak yüzüne ters ters bakarken dişlerini birbirine sürttü. "Önümden çekilir misin?" Bir süre daha önümde durmaya devam ettiğinde derin bir iç çektim. "Daha ne kadar böyle duracaksın?" Gözlerimi büyütüp elimle ileriye gitmesini işaret ettim. "İsmin... Alesia mı?" "Artık çekilsen mi?!" Sinirle omzuna vurup yanından geçtim. "Pislik." "Duydum." "Çokta s*kimde!" Saçlarımı savurup bahçe kapısından çıktım.
Ellerimi bol pantolonumun cebine sokarken önüme gelen saçlara üfledim. "Hey!" Arkamda duyduğum ayak sesleriyle gerildim. "Sırtın güzelmiş!" Adım sesleri hızlandığında göğsüm çarptı. Neden yalnızız?
"Biraz daha yaklaşırsan yüzüne yumruk atarım." Adım sesleri kesilirken koşarak uzaklaştım.
Önce sağ... Sonra sol... Ardından yine sol... Karşıma çıkan ağaçlı yolla ağzımdan bir küfür çıktı.
Elimle ceplerimi yokladım. Telefonumu evde unutmuşum. "Aferin Alesia! Mükemmelsin kızım!" Arkama dönüp dümdüz ilerledim. Sağa dön. Döndükten sonra karşılaştığım duvarla ağzım açık kaldı. Şapkamı kafamdan yavaşça çıkartırken duvara yaklaştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tanrım... Bunu yapan kişi insan mı?
Elimi duvara doğru uzattım. "Sakın dokunma! Islak olduğunu görmüyor musun?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstündeki gömleği yere fırlatırken yeşil boyalar bulaşmış kaliteli pantolonuna baktım. "Bunu sen mi yaptın?" Kafasını kaldırıp çarpıkça gülümsedi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beliren piercinge baktım. "Güzel mi?" Bakışlarımı duvardaki resme çevirdim. "Çok güzel." "Fotoğrafını çekmemi ister misin?" Dudağımı büktüm. "Telefonum yok." "Benimki var." Ne dediğini anlayamayıp ona doğru döndüğümde flaş patladı.
Yanıma yaklaşıp çektiği fotoğrafımı gösterdi. "Haber verseydin keşke..." "Böyle güzel çıktın." Elinin tersini yanağıma sürttüğünde bir ıslaklık hissettim. Parmak uçlarımı yanağıma sürttüm. Beni boyamıştı. "Beni yeşil yapmışsın." "Evet, Hulk olmanı istedim." "Bu saçla daha çok Shrek olduğuma eminim." Büyükçe gülümsediğinde elimi piercingine uzattım. "Çok can acıtıyor mu?" "Sinek ısırığı gibiydi."
Son bir kez duvar resmine bakış atıp geriye doğru adımladım. "Ben gidiyorum." "Sıkıldın mı?" "Hayır. Kayboldum ve yolumu bulmalıyım." "Burayı sevdin mi?" "Evet. Tekrar gelmek isterim." "İşaret bırakmak ister misin?" Kararsızca suratına baktığımda yanıma yaklaştı. Bileğimi tutarak elimi havaya kaldırdı. Eliyle elimi birleştirip yeşile boyadı.
Bileğimi tutup resmin altına elimi bastırdı. "Adını yazmak ister misin?" Pantolonunun cebinden çıkarttığı siyah, kalın uçlu kalemi bana uzattı. "Adımı öğrenmek için mi yapıyorsun?" Kıkırdadığımda kafasını yere eğdi. "Dolaylı yoldan öğrenmiş olacağım tabiki." "Peki... Duvara yazmak yerine sana yazsam." Kollarını iki yana açtı. "Hayır demeyeceğim tekliflerden birisi." Elinden aldığım kalemin kapağını ağzımla açıp yere fırlattım. Kaslarının üstüne yazdığım harflerden sonra geri çekildim.
"Ah hadi ama! Sadece üç harf mi yazdın?" 'A','L','E'...
