4.bölüm

8.3K 148 28
                                    

Ayağımın ucundaki taşa tekme attım.
İçmek istiyorum.
Korkuyorum.
Cesur ol Alesia.

Derin derin nefesler aldım.
Sakinleş ve kafanı boşalt.
Arkanda bir nefes var.
"Yok! Yok! Kimse yok!"
Arkamı dönüp sokağı kontrol ettim.
Kimse yok bebeğim.
"İyi değilim."
Değilsin.
İyisin Alesia. Sen hep iyisin.
Ellerimi kulaklarıma bastırarak sırtımı duvara yasladım.
"Hep iyi olmak çok yorucu."
Kötüsün Alesia. Karakterin b*ktan...
"İyiyim."
İyis-
Kötüsün.
"Kötüyüm."
Kapa çeneni.
Sana diyorum sus artık.
Normal bir insan gibi ol.

Elimi sertçe duvara vurdum.
"Ben normalim. Gayet normalim."
Yutkunup dişlerimi birbirine bastırdım.
"Kalbim atıyor ve hayattayım."
Yakında öleceksin.
Gözyaşlarım yanaklarıma süzüldü.
"Ölmek istemiyorum. Vücudum sağlamken ölmek istemiyorum."
Konuşan sesleri yok etmezsen öleceksin.

Duvardan destek alarak ayağa kalktım.
"Susun. Susun. Susun!"
Çığlıklarım sokakta yankılanırken saçlarımı çekiştirdim. Tırnaklarımı enseme bastırırken ağzıma gelen iğrenç tatla yere çöktüm. İçimde ne var ne yoksa çıkartırken midem alt üst olmuştu.

Hastasın. Ha-
"Kes sesini!"
İyileşeceksin Alesia. Sabırlı ol.
Gerizekalı, hastasın. Evine gitsene!
Duvardan destek alarak ayağa kalktım. Köşeyi dönerek tanıdık sokağa adımımı attım. Dizlerim titrerken görüşüm iyice bulanıklaşmıştı. Yaklaşık yarım saatte on adım anca atabilmiştim.

Evimizin kapısını açacakken burnuma gelen güzel kokuyla duraksadım. Kapıyı bırakarak karşı kapıya ilerlerken yolun ortasında -titreyen dizlerim yüzünden- yere kapaklandım. Dizlerimin üstünde kapıya ulaştığımda elimi atmama kalmadan kocaman demir kapı açıldı.
"Alesia..."
Robert'ın sesini duymamazlıktan gelip bahçeye girdim.
"İçki mi içtin?"
"Koku..."

Çöp kokuyor Alesia.
Cennet gibi kokuyor Alesia. Küçükken babanla oynadığın çiçekler gibi...
Çiçeğe uzanıp elime aldım.
"Koku!"
Burnumu çiçeğin içine sokup derince kokladım.
"Alesia, iyi misin?"
Kötüsün Alesia  ama duruşun sarsılmamalı. İyiyim de...
İyisin Alesia. Sen hep iyisin...
Kötüsün kötü! Böyle de ve seni hastaneye götürsün.

"G-Güzel..."
Mal.
"Güzel mi hissediyorsun?"
"Çiçek..."
"Güzel..."
Robert diz çökerek belimi tuttu.
"İnce giyinmişsin."
Beni kucağına çekerek dizine oturttu. Çiçeğe iki elimle sımsıkı tutunurken saçlarımı topladı.
"Koparma!"
Panikle avcundaki çiçekleri çekiştirdim.
"Çocukluğum... Çocukluğumun çiçeğini koparttın!"

Koparttığı çiçeğe pişmanlıkla bakarken gözyaşlarımı akıtıyordum.
"O benim çocukken oynadığım çiçekti."
Çiçeği avcumun içinde sıkıştırıp göğsüme bastırırken hıçkırıklarımdan nefes alamıyordum.

Robert beni sıkıca tutarak ayağa kalktığında yüzüne baktım.
"Neden yaptın?"
Eve girdiğinde kafamı omzuna yasladım.
Dayanamayacaksın. Cam parçası bulup intihar et.
Hayat güzel... hayat her şeye rağmen güzel... yaşamak hoş... birine aşık ol. Birlikte yaşayın. Çok mutlu ol.

"Birine aşık olmak."
"Birlikte yaşamak."
"Çok mutlu olmak."
Robert'ın kucağında anlamsızca sayıklarken gözlerimi kırpmıyorum  desem yeridir. Beni bir yatağa yatırıp altımdaki şortu çekiştirdi.
"Bununla rahat edebilecek misin?"
"E-Ederim."
Kekelerken çenem titriyordu.
"Üzgünüm kekeledim. Özür dilerim."
Robert elini kafama koydu.
"Kekelemek gayet doğal bir şey."
Öleceğini bildiği için yapıyor. Kekelemek, hastalıktır.

Elimle kendime sertçe tokat attığımda bileklerimi kavradı.
"Alesia!"
"Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dil-"
"Kendine gel güzelim! Sakinleş!"
"B-Bağırma bana lütfen."
Sessizce fısıldadığımda kendine geldi.
"Bağırdığım için üzgünüm."
"G-Gitmem için bağırdıysan özür dilerim."
"Özür dileme Alesia."

Birkaç dakika öyle sabit kaldığımda suratımı okşadı.
"Sana ne oldu böyle?"
Sabit bir şekilde tavana baktığımda doğruldu. Gölgesi üstüme düştüğünde ellerimi kaldırdım.
"V-Vurma."
Eli karnımı okşadı.
"Vurmayacağım Alesia. Vurmayacağım. Ben seni koruyup kollayacak kişiyim."
O da öyle söylüyordu. Kanma Alesia.
Bize bu tonda bunları söyleyen ilk kişi Alesia.

"B-Ben..."
"Duş yapmak ister misin?"
"B-Ben..."
"Rahatlatacaktır güzelim."
Beni kucaklayıp banyoya ilerlerken midemden ufak bir guruldama çıktı.
"Duştan sonra da yemek yeriz."
Beni klozetin üstüne bıraktıktan sonra suyu ayarlamaya çalıştı. Karşımdaki aynaya ufak bir bakış attım.
Aynaya yumruk vur.

Sus.

Vur şu elini aynaya.
Kapa çeneni.
Kan görmek istiyorsun Alesia.

Ayağa kalkıp aynaya ilerledim. Beyaz bir çerçevesi vardı ve beni daha güzel gösterdiğini hissediyordum. Elimi aynada gezdirirken kendimi inceledim.
Elini v-
"Aynayı sevdin mi?"
Kafamı hafifçe olumlu anlamda sallarken yanıma geldi.
"İstersen görmeye gelebilirsin öbür günlerde de..."
Omuz silkip alt dudağımı büktüm. 

Hafif bir kahkaha atıp Robert'a baktım.
"Sen bana seslenmeden önce..."
Kafamı hafifçe yana yatırdım ve elimi havaya kaldırdım.
"Aynaya vuracaktım."
Kızsal bir hareket yapıp elimi savurdum. Saçlarımın önünü dağıttıktan sonra bir kez daha kahkaha attım.
"Sence de çok komik değil mi?"
Yanıma gelip elimi tuttu. Eklem yerlerimi teker teker öptükten sonra kıkırdadı.
"Evet bebeğim. Komik ama yapmaman gerektiğini biliyorsun değil mi?"
Sana güvenmiyor.

"Kes sesini!"
Ellerimi kulaklarıma bastırırken tepindim.
"Robert bu susmuyor."
Susmayacağım. Ölünce kurtulacaksın.
"Ölmeyeceğim!"
Dudaklarım titrerken Robert'a baktım.
"Ölmeyeceğim değil mi?"
"Ölmeyeceksin."
İnanarak söylemiyor.

"B-Ben dayanamıyorum."
"Şşşttt... Beni dinle Alesia."
"Müzik?"
"Açmalı mıyım?"
"B-Belki susarlar."
Robert beni ayağa kaldırdı.
"Alesia, sana zarar vermeyeceğim."
Elleri kollarıma dokunduğunda ürperdim. Küvete ilerletirken lavaboya tutundum.
"Kıyafetlerimle girmek istemiyorum."
Elleri şortumun düğmesini ve fermuarını açtı. Şortum yeri boylarken üstümdeki tişörtümü fırlattım.

Küvete ilerleyip suyu kontrol ederken alt iç çamaşırımı da çıkarttım. Robert doğrulup bana baktı. Vücudumu süzmeden yüzüme odaklandı.
Çirkinsin. O yüzden bakmıyor.
Belki göğüslerin yüzündendir.
"Beni beğenmediğin için mi bakmıyorsun?"
"Seni beğeniyorum Alesia."

 Daddy RDJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin