obsession. /Lizkook

22

Mark'ı arka koltuğa oturtarak kemerini güzelce bağlamıştım.

Saat daha iki olurken müdür beni aramış oğlumun kavga etdiğini gelmemi söylemişti. Şimdi ise yorgun düşmüş mark'ı arabada koltuğuna güzelce yerleştirmiştim.

Kapıyı yavaşça kapatarak bakıcısına dikkatli olmasını söyleyerek. Park edilen siyah son model Arabın  önüne durarak jungkookun inmesini bekledim...

"Tek kelime bile etme"

Yanıma gelirken elimi kaldırarak ona kısa bir uyarı çekmiş. Onunla beraber yürümeye başlamıştım...

Okula girmemizle beraber bağırarak gelen kadınla ikimizde durmuş ona dönmüştük.

Min soo
" Siz nasıl bir ebeveynsiniz! Çocuğum-

Jungkook
" O elini indir!"

Jungkook kadının bana tehtit edermişcesine kaldırdığı elinine sinirlenmiş olucaktıki. Kükremişti ilkez onu bu şekilde görüyordum.

Bakışlarım yüzünde gezerken. Kasılan çenesi ateş eden gözleri ben ayakta gezen sinir topuyum diye bağırıyordu.

Müdür
"Efendim odama geçelim"

Adam ikimizede bakarak gergince konuşmuş ve odasının kapısını açmıştı. Jungkook geçmem için eliyle geç işareti yapmış beni Gine şaşırtmıştı.. uzun zaman oluyordu onunla yanlız bir yerlerde birşeyler yapmamıştık. Daha doğrusu uzun zamandır duygu belirtisi vermiyordu.

Müdür
" Evet öncelikle açıkça konuşucam mark'ı kışkırtan Kai ama mark'ın şiddete başvurması hiç doğru birşey değil"

Deri koltuklara oturan jungkooka sert bir bakış yolamış müdürünün önünde durmuştum.

"Peki nasıl bir kışkırtma bu yani mark şiddet ne onu bile girmedi"

Tabi babasına kalırken birşey yapamamış iseler. Tanrım gerçekten şuan utancımdan ölüyordum.

Min soo
"Hah benim oğlum mu suçlu oldu. Babasından çıkan çocuktan ne bekliyorsunuz"

Bir veteriner olduğum için oldukça bu durumlara alışmıştım bu yüzden kadını ben takmazken jungkook aşırı bir şekilde kadına öldürecek gibi bakıyordu.

Jungkook'un oturduğu deri koltuğun kenarına oturmuş elimi omuzuna koyarak sertçe cimciklemiş bana dönmesini sağlamıştım.

Atdığım sert bakışların anlamını anlamış gibi kafasını geri atarak derin bir nefes vermişti...

"İnanki hanımefendi kimse çocuğunuzu suçlamıyor. Çünkü burda suçlancak kişiler bizleriz eğer kendinizi çok iyi bir anne sanıyorsanız yanılıyorsunuz ama ben şuan gayet iyi bir ebeveynim çünkü suçumu kabul ediyorum"

Kadına mala anlatır gibi sakince ve keskince anlatmış geri müdüre dönerek hafifçe gülümsemiştim.

"Biz çocuğumuz ile bu durumu konuşuncaz sizdende hanım efendiden kendi adıma özür diliyorum izninizle"

Saygı ile kafamı eğmiş jungkook'un elinden tutarak onu kaldırmış peşimden sürüklenmesine sebep olmuştum.

Dışarı çıkmamızla beraber ona doğru dönmüştüm. Gözlerimi baktığı yere çevirerek elimize bakmıştım. Anında elimi geri çekerken tek bir hamle ile beraber elimden tutarak bedenlerimizi birleştirmiş dudağıma yapmıştı.

Yeni yeni idrak ederken dudaklarımı dudakları arasında almış birşeyin hırsını çıkarmak istiyormuşcasına sert öpüyordu.

Yavaşça benden ayrılmış elini belime indirerek iyice kendine çekmişti.