Selamlarr!
Yeri bende çok ayrı olan bu hikayeye nihayet başlıyorum.. İlk deneyimim olmasına rağmen büyük bir senaryo ile başlamak istedim Wattpad macerama. Başlarda çerezlik bir hikaye yayınlamayı düşündüm ama sonrasında kafamda öyle bir şey canlandı ki, sekiz sezonluk Türk dizisi gibi asdlsklskdaksksls.
Kurgu tamamen şahsıma aittir, başkasının kitabından en ufak bir esinlenme dahi yoktur. Benzettiğiniz kısımlar olabilir tabii ki ama dediğim gibi tamamen kendi hayal ürünüm eğer bir benzerlik varsa gerçekten kasıtlı yaptığım bir şey olmadığını bilin. Sonuçta bu platformda milyonlarca kullanıcı ve kitaplar var illaki benzer kısımlar olabilir fakat ben kimsenin emeğini çalacak birisi değilim bilmenizi isterim.. 🤍
Bölüme gelecek olursak, teaser olduğu için kısa yazdım bu kısmı. Bölümleri elimden geldiğince uzun yapmaya çalışacağım.. İlk bölümde görüşmek üzere.
İyi okumalar.. <3
•••
Koşuyorum. Yabancısı olduğum şehrin boş sokaklarında nefes nefese koşuyorum. Nereye gittiğimi, kimden kaçtığımı bilmeden.
Fakat göğüs kafesimi delecek kadar şiddetli atan kalbim ve yorulan bedenim bana hiçte yardımcı olmuyordu. Ayaklarım artık beni taşıyamıyor olacak ki bir zaman sonra beni yavaşlatmışlardı. Tek bir soluğa muhtaç olan ciğerlerim durmamı fırsat bilerek art ardına soluklanmama sebep oldu. Yorgunluktan yere yığılan bedenim, koşmanın etkisiyle dağılan saçlarım ve ne halde olduğunu bilmediğim yüzümle geldiğim yöne baktım. Peşimde değillerdi ya da ben öyle sanıyordum.
Görmesem de soğuktan kızardığına emin olduğum burnuma dokundum. Ardından uyuşmuş yanaklarıma. Göz yaşlarımın ıslattığı yanağımı avuçlarımın içine aldım. Korkudan akan göz yaşlarım yanağımdan çeneme doğru yol alıyor, daha sonra yere düşüyordu.
Çaresizlik. İliklerime kadar hissettiğim tek duygu. Issız sokağın ortasında oturmuş hıçkırarak ağlıyordum. Ne sesimi duyan vardı ne de gelip geçen. Koskoca sokakta bir tane bile insan yoktu.
Kısa bir süre dinlendikten sonra ayağa kalkıp, hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Tabi sık sık arkamdan gelip gelmediklerini de kontrol ediyordum.
Peşimdeki adamları atlatmak için rastgele saptığım sokaklarda kaybolmuştum.
Adımlarım ilerledikçe kalabalıklaşan sokağa baktım. Yolun ortasında ambulansa ve etrafındaki insanlara. Gözlerim tam net göremese de yerde birisi yatıyordu. Korkarak attığım adımlarla kalabalığa yaklaştığımda haklı olduğumu anladım. Eli yüzü kan içinde kalmış bir adam yerde uzanıyordu.
Görevliler, yaralı adamı sedyeye alarak ambulansa kaldırdılar.
"Bulun onu!" Duyduğum ürkütücü sesle arkamı döndüm. Peşimdeki adamlar sokağın başında durmuş, beni arıyorlardı. Beni görmelerine fırsat vermeden, aniden gelen cesaretle bende ambulansa bindim.
Ambulans hemşiresinin gözleri beni bulduğunda, kim olduğumu sorgulamak istercesine gözlerime baktı.
"Ben nişanlısıyım."
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZİN EMANETİ
Mistero / ThrillerKoşuyorum. Yabancısı olduğum şehrin boş sokaklarında nefes nefese koşuyorum. Nereye gittiğimi, kimden kaçtığımı bilmeden. Çaresizlik. İliklerime kadar hissettiğim tek duygu. Issız sokağın ortasında oturmuş hıçkırarak ağlıyordum. Ne sesimi duyan var...