3.8K 330 201
                                    

Önceki bölümü düzenledim. Eğer onu okumazsanız anlamayabilirsiniz😊

[yazar anlatımı]

Sarı saçlarını rüzgârında ahenkiyle savurdu genç oğlan. Okula ne kadar gelmek istemese de gelmek zorundaydı. Hayalleri vardı. Herşeyin toz pembe ve güzel olduğu hayalleri.

"Ohoh selam ibne!" Uzun olan arkadaşları ile neşeyle kısa olanın yolunu kesmiş ve kollarını önünde bağlamıştı.

"Yine ne istiyorsun Hyunjin." Felix yavaş ve rahat bir şekilde konuştuğunda Hyunjin ise yan bir gülüş bırakıp Felix'e daha da yakınlaşmıştı. Felix aniden dibinde biten uzun çocukla kalp atışlarını dizginleyeme çalışıyordu.

"Lee Felix. Tiyatro seçimlerine son beş gün. O tiyatroya asla giremeyeceksin." Hyunjin eliyle 'beş' işareti yapmış daha sonra ise kulağına eğilip fısıldamıştı son kelimelerini. Felix ise anın verdiği heycanla geri çekilmiş, ellerini sıkarak Hyunjin'in üstüne atlamamak için kendini epey zor tutuyordu.

"Göreceğiz Hwang Hyunjin. Göreceğiz." Sinirle okula giren kısa genç hızlıca sınıfın yolunu tutmuştu. Sınıfa geldiğinde tek tük kişinin olması işine gelmiş ve tuttuğu göz yaşlarını salmıştı.

Dayanamıyordu artık Hyunjin'e, haraketlerine, sözlerine, kendini koruyamamasına, ezikliğine..hiçbirine dayanamıyordu.

"Felix!" Arkadaşlarının sesini duymasıyla hızlıca gözyaşlarını silmişti ama ne fayda. Arkadaşları çoktan görmüştü göreceğini.

"Yine şerefsiz Hyunjin değil mi?" Wooyoung sinirle yumruğunu sıkmış hızla sınıftan çıkmıştı. Felix ve diğerleriyse bir delilik yapacağını bildiğinden peşinden gidiyordu.

Wooyoung koridorda arkadaşlarıyla gülüşen Hyunjin'i görmesiyle koşarak suratına yumruğunu geçirmişti. Ne olduğunu anlamayan Hyunjin ise afallamış, o da geri yumruğunu atmıştı.

"Wooyoung!" Felix koşarak arkadaşının kolunu tutsada Wooyoung saniyeler içinde kimse anlamadan yapıştığı Hyunjin'in yakasını bırakmıyordu.

"YETER LAN ARTIK! BIRAK FELİX'İN PEŞİNİ ŞEREFSİZ!" Wooyoung Hyunjin'i yakasından sarsıyor Hyunjin ise bir piskopat gibi sadece gülüyordu.

"Noluyor burda?!" Müdürün sesiyle Wooyoung tuttuğu yakayı sertçe bırakmış Hyunjin ise hâlâ gülüyordu.

"Jung Wooyoung, Hwang Hyunjin ve Lee Felix derhal odama!" Müdür arkasını dönüp yürümeye başladığında Felix Wooyoung'un kolunu tutmuş müdürün arkasından ilerliyordu. Hyunjin ise Wooyoung'un kolunu tutan Felix'i sinirle izleyip en arkada yürüyordu.

Tüm koridor onlara dikkat kesilmişti. Felix Wooyoung'a, Hyunjin ise Felix'e bakıyordu. Sonunda müdürün odasına girdiklerinde üçüde başını eğmiş yere bakıyordu.

"Yine ne yaptınız? Yine neden kavga ettiniz! Sen bıkmadın mı Hyunjin?! Hafta bir odamdasın sürekli?! Peki ya sen Wooyoung?! Her seferinde şu herifi dövmekten bıkmadın mı?!" Müdür sırayla hepsini azarlerken Hyunjin söze atıldı.

"Yalnız hocam o beni hiçbir seferde dövmedi. Yalnışlık olmasın." Müdür sinirle göz devirdiğinde Hyunjin alaycı gülüşünü takınmıştı yüzüne.

"Wooyoung sana beş gün uzaklaştırma veriyorum. Kavgayı ilk sen başlatmışsın her zamanki gibi. Ve Hyunjin ile Felix. Sizde bir hafta boyunca okul çıkışlarında temizlikçilere yardım edeceksiniz. Siz nasıl okul saatinde çıkıyorsanız bir hafta boyunca onlar okul saatinde çıkacak siz okulu temizleyeceksiniz. Artık iyi anlaşmanızın zamanı geldi. İkinizi beraber bu odada bir daha görmek istemiyorum. İyi geçinmeye çalışın. Anlaşıldı mı?!!" Felix duyduğu şeyle tam itiraz edecekken müdür konuşmasına izin vermemişti.

hola-hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin