"Cidden kafayı yiyeceğim!!" Ellerimi hışımla saçıma geçirdiğimde biraz da olsa sakinleşmek istiyordum ama bu mümkün olacak gibi değildi.
"Hyunjin biraz sakin olur musun lütfen. Aralarında bişey olmadığını ikimizde biliyoruz, kafandan saçma seneryolar kurup boş yere sinirleniyorsun şuan." Karina'ya göz devirip boş sıraya oturdum. Tam konuşacağım sırada içeriye bizimkiler girmişti.
"Olum mal mısın lan sen! Bi anda kalkıp, çıkıp gittin herkes gördü ve seni soruyo hocalarda dahil olmak üzere ne diyeceğimizi şaşırdık keşke bu kadar belli etmeseydin." San elini Minho'nun omzuna koyup sakin ol dercesinde okşadığında bense hâlâ olanları idrak etmeye çalışıyordum. "Tamam gitmeyin üzerine baksanıza zaten kötü." Bana sarılan Jaemin'e geri kollarımı sarmıştım. "Hadi sınıfa gidelim zaten yeterince göze battık." Jeno'yu onaylayıp müzik sınıfından çıkıp koridorda beraber yürümeye başladık. "Bişey diyeyim mi bence Yeonjun hocaya rüşvet verdi aq! Oyunculuğu berbattı onu o sahneye çıkarmaları bile başlı başına saçmalıktı hele Hyunjin'in olan rolü oynaması.." Oyun aklıma geldikçe içime dolan sinire hakim olamıyordum. Piç Yeonjun kişisi ne yapıp edip rolümü son dakika benden almıştı.
"Vay vay kim varmış burda! Rolün elinden alınınca oyunun ortasında ağlayıp kaçtığını gördüm Hwang." Karşıma samimiyetsiz gülüşüyle dikilen Yeonjun'la artan sinir kat sayımla elimi yumruk yapmıştım çünkü birazdan malum kişinin suratına inecekti zaten :)
"Hey Choi! Söylesene son dakika ne yaptında rolümü aldın? Hocaya rüşvet mi verdin ha? Ya da dur yoksa kendini mi?" Bu sefer pis pis sırıtan taraf bendim. Dediğimle yüzü düşen Yeonjun'sa yanıma daha çok yaklaşmıştı. "Kendinle karıştırdın ha ne dersin Hwang?" Jeno elini omzuma koyup sakin olmam gerektiğine dair şeyler söylediğinde Yeonjun ise yanındaki sırık çocukla bakışıp gülmüştü. "Yok ben değilde daha çok sen gibi. Söylesene hocanın altında olmak nasıldı?" Yan ağız sırıtıp gözlerinin içine bakmıştım. "Hocayı bilmem ama Felix'in altımda olması çok güzeldi. Hayatımın en iyi anısıydı. Anlatabiliyor muyum?" Yanındakiyle gülüp omuz atarak yanımdan geçmişti. Hâlâ ne dediğini anlamaya çalışıyordum. Felix'le birlikte mi olmuşlardı yani? "Hey Choi!" Arkasından koşup yumruğu geçirdiğimde neye uğradığını şaşırmış yanındaki sırık kaldırmıştı. "Hyunjin!" Karina ve Winter beni kolumdan sürükleyip bahçeye çıkarmıştı. "Dediklerine inanmadın değil mi Hyunjin?" Gözlerimin dolduğunu hissettiģimde kafamı geriye atıp derin nefesler almaya çalıştım. "Ya doğruysa Karina? Oynarken birbirlerine bakışlarını, dokunuşlarını, gülüşlerini sende gördün. Gayet samimiydi." Temiz hava içime daha çok çekerken sakinleşmek için ellerimle oynuyordum. "Bilmiyorum ama ben böyle bişey olabilceğini sanmıyorum." Kafamı Karina'ya çevirdim çaresizce bana bakıyordu. "Bana olasılıklar değil gerçekler lazım. Felix'le konuşacağım." Tam okula doğru gidecekken Winter kolumdan tutmuştu. "Ne diyeceksin Hyunjin? Gerçekten Yeonjun'un altına girdin mi? O sana ne diyecek? Sana hesap verecek mi sanıyorsun? Üzgünüm ama vermeyecek." Haklıydı ben kimdim ki onun için? Homofobik zorbanın teki. Bana hesap vermesi dünyanın en saçma şeylerinden biri olurdu tabiki. "Şimdi sakin ol bu konuyu araştıracağız. Artı olarak ağzını patlattığın bi Yeonjun var. Emin ol müdür bu sefer seni alnından öpecek, odasına gitme rekorunu azalttın." Winter'ın dediğine kısık bi kıkırtı bırakmıştım. Bide müdürle uğraşacaktım cidden.&
"Andrick shipperlar✌😌"
jisung:
lan olayi duydunuz muchan:
ne olayiwooyoung:
sen bizim okulda mjsin
moruk hayirdirjeongin:
ne diyon la sen sevgilime sillikwooyoung:
ayh yesinler sevgilini
gormemisin sevgilisi olmus
jeongincigim gelis artik yeni devre ayak uydur tatlim benimjisung:
woo bi sussanda olayi mi anlatsam sevimsiz seni
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hola-hyunlix
Fanfictionhvantejin: beni kızdırmayı iyi beceriyorsun ama senin yerinde olsam woonun hastanelik olmaması için kucağından inerdim :)