1.9K 170 75
                                    

feleex:
konum ?

hwanghyunn:
*konum*

Hyunjin'in attığı konuma baktığımda yakınlardaki bir parkı gösteriyordu. Yürüyerek on dakikayı falan anca bulurdu. Anahtarımı ve telefonumu aldıktan sonra havanın serin olduğunu tahmin ettiğimden vestiyerden ceketimi de alıp evden çıkmıştım. Hava da hafif bir esinti vardı. Çok üşütmezdı ama çok da ılık olduğu da söylenemezdi.

Parkın girişine geldiğimde içimi değişik ağrılar bastırmıştı. Cidden umutsuz bir vakaydım. Homofobik zorbamdan hoşlanıyordum..ironik.

Yavaş adımlarla parka ilerledim. Bir yandan da etrafıma bakıyordum Hyunjin'i görebilmek için. Biraz daha ilerlediğimde bana el sallayan Hyunjin'i görmem çok da uzun sürmemişti. Onu gördüğümde adımları hızlandırmış, bir çırpıda yanına varmıştım.

Yandaki kamelyayı eliyle gösterip oturduğunda bende karşısına oturmuştum. Bir süre yüzüme ifadesiz baktıktan sonra masada birleştirdiği ellerine bakıyordu. Ortam istemsizce gergindi. İlk defa adam akıllı baş başa karşılıklı oturmuştuk.

"Eee konuşacak mısın Hwang?" En son sessizliğimi bozduğumda gözlerini kenetlediği ellerinden çekmiş gözlerime dikmişti. "Onun altına girdin mi?" Hafif sinirli ve sinir bozucu bir tonda sorduğunda bende sinirlerimin tepeme akın ettiğini fark etmiştim. Ne yani bunu sormak için mi çağırmıştı beni buraya??! "Bunu sormak için mi çağırdın?" Anlamsızca yüzüne baktığımda sinir bozucu yandan gülümsemesini takınmıştı yüzüne. Aptal herif. "Yani o şerefsizin dedikleri doğru?!"

Bir anda yüzündeki alay gidip yerine hırçın bir yüz gelmişti. Hışımla olduğu yerden kalkıp karşıma dikildi. "CİDDEN ONUNLA BERABER OLDUN MU DİYORUM SÜREKLİ SENİ İLGİLENDİRMEZ VS DİYOSUN YA DA KONUYU DEĞİŞTİRİYORSUN! FARKINDA MISIN BİLMİYORUM AMA HERKES ARKANDAN 'SÜRTÜK, OROSPU, İBNE' TARZINDA ŞEYLER ATIP TUTUYOR AMA SEN HER SEFERİNDE BENDEN HESAP SORUYORSUN!!"

Bir anda bağırmaya başlamasıyla bende iyice sinirlenmiştim. Kendini cidden ne sanıyordu?! Tamam ondan hoşlanıyor olabilirdim ama bu bana yaptıklarını değiştirmezdi. Ondan ne kadar hoşlanıyorsam bir o kadar da nefret ediyordum. Bende ayağa kalkıp sinirle yumruklarımı sıktım. "BU SENİ NE KADAR İLGİLENDİRİR HYUNJİN?! DAHA DÜNE KADAR SENDE ONLARI DİYENLERİN BAŞINDA GELİYORDUN! NE DEĞİŞTİ ŞİMDİ?! NEDEN SAÇMA SALAK ŞEYLER YAPIP DA BENİ UMURSUYORMUŞ GİBİ GÖRÜNMEYE ÇALIŞIYORSUN?!! AMACIN NE?!! HA?!"

Sinirle bir elini beline koymuş, diğer eliyle şakaklarını ovuyordu. Cidden anlamıyordum. Ne yapmaya çalışıyordu? "HÂLA AYNISINI YAPIYORSUN! KONUYU ÇARPITIYORSUN. ARTIK SANA HİÇ BİRŞEY DEMEK İSTEMİYORUM! YEONJUN'UN ALTINDA SANA MUTLULUKLAR SÜRTÜK!!" Bana omuz atıp geçip gitmişti. Bense olduğum yerde kalakalmış olanları sindirmeye çalışıyordum. Dudaklarıma gelen tuzlu suyla ağladığımı yeni fark etmiştim. Hyunjin cidden ne yapmaya çalışıyordu?

~~
hyunjin'den

Hışımla parktan çıkıp yakınlarda olan arabama binmiştim. Bir yandan da ellerimle göz yaşlarımı siliyordum. Geç kalmıştım..herşey için geç kalmıştım. Keşke duygularımın daha önce farkına varsaydım. Belki sevdiğim çocuk bir başkasıyla değil benimle olurdu. Düşüncelerimle savaşırken boğuluyordum.

Arabayı çalıştırmış son gaz ilerliyordum. Biraz temiz hava için camımı açtım. Olanları düşündükçe buğulanan gözlerime içimden küfretmiş bir yandan da elimle direksiyona sağlam bir yumruk geçirmiştim. Canım hiç bu kadar acımamıştı.

Son sürat otobana girdiğimde gazı köklemiştim. Üzgün olduğumda bana en iyi gelen şeylerden biriydi adrenalin. Sanki kaybolduğum çukurdan en hızlı o çıkarıyordu beni. Düşüncelerimi de bir çırpıda siliyordu. Ama şuan için pek de öyle olduğu söylenemezdi. Felix'i ve olanları düşünmeden geçirdiğim bir saniye bile yoktu. Napmıştı bana bu çilli çocuk. Tüm ayarlarımı bozmuştu. Bazen kendimi bile tanıyamıyordum. Beni bu denli değiştirmesi ürkütücüydü.

Düşüncelerimi bölen telefon sesiyle yan koltuğa ne ara fırlattığımı hatırlamadığım telefonu elime alıp kimin aradığına bakmıştım. Beomgyu arıyordu. Daegu'daki kuzenimdi. Ve hayatta en sevdiğim insanlardan biriydi. Çok değerliydi benim için. Çocukluğumu geçirdiğim ilk arkadaşımdı.

"Alo?" Karşıdan gelen üzgün sesle kaşlarımı çattım. Normalde asla böyle bir sesle değil en neşeli haliyle karşılardı beni.

"Alo? Beomgyu iyi misin? Bişey mi oldu?" Telaşla sorduğumda hayır anlamında bir şeyler geveledi.
"Ben okulda büyük bir kavgaya karıştım ve sanırım okuldan atılacağım. Annemle bu konu yüzünden biraz tartıştık, o yüzden biraz üzgünüm ama asıl güzel haber...!! Senin okula geliyorum kuzeeen!!" En sona doğru hafif bağırmış ve kahkaha atmıştı. Onun bu haline bende küçük bir kıkırtı bıraktım. Bu çok güzel bir haberdi. Beomgyu ve ben aynı okulda olacaktık.

"Çok sevindim kuzen! Harika! Ee buraya ne zaman geliyorsun peki?" Karşı taraftan gelen kıkırtı sesleri gülümsememe sebep olurken çoktan eve geldiğimi fark etmiştim. Hızlıca arabayı kapıda ki güvenliğe verip eve doğru yürümeye başladım. "Yarın orda olurum. Sonraki günde okula başlarım yüksek ihtimal."

Cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açıp içeriye girdim, annem salonda oturmuş telefonuyla ilgileniyordu. Beni sorguya çekmemesi için hızlıca odama çıktım. "Çok sevindim kuzen. Eski günlerdeki gibi dağılabiliriz! Herşey eskisi gibi olacak." Yüzümde oluşan buruk gülümsemeyle yatağa bırakmıştım kendimi. O kadar yorgun hissediyordum ki kendimi.

"Aynen kuzen. Neyse ben kapatıyorum hadi iyi geceler." Bende iyi geceler deyip kapattıktan sonra dolabıma gidip eşofman altımı ve beyaz sweatimi alıp giydim. Olanları düşünmemek istiyordum ama elimde değildi. Siktiğimin Yeonjun'u fırlama gibi bir anda nerden girmişti ki hayatımıza. Ama bende Hyunjin'sem bu iş böyle bitmeyecekti...

☆☆

Kaos is coming😌😽

YeonGyu in the house eheuehu😁😁


Ayh unutmusum, yeni hyunlix yazdim bi bakin isterseniz🤭🤭😁

hola-hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin