Kral ve Cariye

3.9K 205 75
                                    

Selammmm bu benim yazdığım ilk ficlerden biri o yüzden lütfen cringelik, yazım hataları, mantık hataları veya kafanızda oturmayan yerler olursa affedin. Öncelikle cariyelik hakkında cahil cahil konuşulmasını istemediğim için biraz bilgi vereyim. Cariyelik kültürü savaş esnasında dul kalmış veya savaşta esir olarak alınmış ve kurtarılmış kadınların diğer insanlardan korunması için kralın gözetimi altına girSelammmmmesi mantığına dayalıdır. Kral veya padişahın tüm cariyelerle yatma gibi bir durumu yoktur. Bir de ficin başlarında bu "Jungkook bipolar mı?" diyebilirsiniz. Ama küçük yaşta aldığı sorumluluktan dolayı otorite sağlama çabası ve özel hayatındaki sevgi dolu karakteri bazen çatışmaya girecek. Bilgilendirme bittiğine göre okunacağına inancımın 0 olduğu bu fici okumaya başlayalım. İyi okumalar kebeleklerim...

               
Bugün hangi küpeyi takacağına karar vermeye çalışırken kendini fazla kaptırmıştı. Mavi taştan ve daha narin olan küpeyi mi yakuttan ve daha şık küpeyi mi takması gerektiği şuan en büyük sorunuydu.

"Mavi olanı tak" duyduğu sesle irkilmişti Kim Taehyung. Kapıya baktığında kralını görmesiyle şaşkınlığı yerini mutluluğa bırakmıştı. "Hoşgeldiniz kralım" önünde saygıyla eğilmişti. Kral ise bunu hiç önemsemeyerek "Mavi sana çok yakışıyor Taehyung onu tak" demişti.

Kim Taehyung normalde kralının bu hareketlerine anlam veremese de artık alışmıştı. "Peki kralım siz nasıl uygun görürseniz" demiş ve kralına çok içten bir gülümseme hediye etmişti. Kral Jeon en çok da buna tav oluyordu.

Gündüzleri böyle tatlı tatlı gülümseyen ve önünde saygıyla eğilen cariyesi gece olunca çok farklı birine dönüşüyordu. Ama gecenin bir saatinde bile ona kralın o olduğunu hatırlatması egosunu okşuyordu.

Taehyung küpeyi almak üzere elini tuvalet masasına uzattığı esnada elleri küpe yerine bir elle karşılaşmıştı. Bu karşılaşmadan utanan taraf belli olurken. Kral Jeon hınzırca gülüyordu. "Bekle ben takayım olur mu canım?"

Ne olmuştu biraz önce tam olarak? Tüm dünyaya otoritesiyle ün salmış sözü üstüne söz edilmeyen acımasız Kral Jeon ondan böyle küçük bir şey için izin mi almıştı gerçekten? Ve bir de canım demişti.

"Tamam kralım siz takın" derken gözlerini kapattı. " Bana kralım demesen mi güzelim sonuçta ne kadar zamandır bu hayatta en değer verdiğim insan sensin ismimle hitap et bana lütfen" dedi Jeon. "A-ama" diyecekken dudağında hissettiği dudaklarla sesini kesti.

"Ama istemiyorum cariye ne diyorsam onu yap" Hep böyleydi işte kral... Lakin bu sert tavırlarına rağmen Taehyung Kral Jeonun kendinden deli gibi hoşlandığının farkındaydı.

Öyle ki Kral onun olduğu yere erkek girmesini yasaklamış. Çarşıya gitmek için dahi olsa saraydan çıkmasına izin yoktu. Ve ona hizmet eden bir hizmetçi vardı. Hiçbir cariyenin böyle bir ayrıcalığı yoktu ve bunun bilincinde olarak hareket ediyordu Kim Taehyung.

"Peki Jungkook nasıl istersen ama kralım olduğunu belirtmeyi seviyorum bitanem" demişti. Jungkook demek garip gelse bile... "Güzelim benim ne kadar da yakışıyor ismim ağzına"

Kral Jeon onun ismini ağzına almaya, ona bakmaya bile çekinirdi bazen. Bir günde birsuru insanın canına kıysa bile yasemin kokulu sevdiceğinin canını yakmaktan çok korkardı. Taehyunga başıyla yatağa oturmasını işaret etti. Sözünün dinlenmesi hoşuna gidiyordu. Yine aynısı olmuştu. En sevdiği cariyesinin güzel deniz mavisi gözlerine bakarak kumral güzel saçlarında gezdirdi ellerini.

O sırada Kim Taehyung da onun boştaki elini tutuyor ve kar beyazı teninin siyah saçlarıyla oluşturduğu tezatı izliyordu. Kim Taehyung denge ve uyumların insanıydı. Ama kralındaki bu uyumsuzluk ve dengesizlik ona sadece çok çekici geliyordu. Onun kucağında uyuyakalmak, ve sabah göğsünde uyanmak...

O sırada Jeon ne mi yapıyordu?

Karşısındaki mavi gözlerde boğulmak istiyordu...

Bu bölüm biraz daha ısınma bölümüydü sıkılmayın diye kısa tuttum. Sonraki bölümlerde olaylar var hehe. öpüldünüz 🌃🌃🌃

CariyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin