*Asıl beni ortaya çıkaran geçmişim, beni hep daha da güçlü yapmayı başarıyordu...*Düşüncelerimden sıyrılıp dudaklarımı araladım.
"Ece, benim biraz yalnız kalıp kendime gelmem gerek. Bu şekilde hem sen yıpranırsın hem de ben. Ve bir de şey Burak..." Ece yapmacık bir gülümseyle beni yanıtladı
"O gelmedi ama üzülme, dayanamayıp gelecektir o. Ben gideyim."
Ece gidince kendimi uykuya zorladım. Kimileri için uyku dinlenmek olsa da benim için uyku hayata verilen bir mola olmuştur hep. Nehirler gibi sürekli akıyoruz ve zamanla ilerliyoruz. Uyku ise bizim akışımızı bir süreliğine durduruyor. Zaman akarken nehirler duruyor. Evet, belki uyku demek benim için kâbus demek ama bu kadar fazla gerçekliğin arasında bir kaçamak oldular hep bana. Kendimi uykunun kolları arasına bıraktım.Uyandığımda bir el saçlarımı okşuyordu. Gözlerimi açmadım. Evet, Burak gelmişti. O eli tutup yanağıma koydum ve yavaş yacaş gözlerimi açtım. O an girdiğim şaşkınlık ifadesinden sıyrıldım ve eli yüzümden çektim. Ne işi vardı babamın burada. Gözlerimdeki bulanıklık gidince odada göz gezdirdim. Ne yani odamda mıydım? Burak gelmemişti bile...
Babam bir şeyler söylemek üzereyim ifadesini takındı. Kesin yine beni delirtecek şeyler söyleyecekti.
"Kızım annenin intiharından sonra bende çok yıprandım. Sosyallikle hiçbir alakam kalmadı. Beni anlıyor musun bilmiyorum. Belki bana kızacaksın kızım ama biliyorum sen çok anlayış-" babam cümlesini tamamlamadan telefonu çaldı. Klişeleşmiş iş adamı telefon sohbetinden sonra
"Kızım benim gitmem gerek gelince konuşacağız. Kendine iyi bak olur mu birtanem." diyip odadan ayrıldı. Bende bunu fırsat bilip ayağa kalktım. Hemen sırtıma siyah örgü hırkamı giyip evden çıktım. Hiçbir görevli beni durdurmaya çalışmadı, şaşırtıcı bir şekilde.Şuan sanırım gerçekten kimsesizim. Ne annem var, ne beni gerçekten seven babam ne kardeşim ne de bana değer veren biri. Tamam artık kabul ediyorum ben ona aşık oldum. Aslında bu aşk mı bilmiyorum çünkü hayatım boyunca hiç aşık olmadım. Kalbinin delicesine atması, onu hep yanında istemek, onsuz büyük bir kalabalıkta olsanda yalnız hissetmek aşk ise evet ben ona delicesine aşığım...
Koşmaya başladım ama en azından bu defa nereye gittiğimi biliyordum, Burak'ın evine.
Gider gitmez kapıyı çaldım ve kapı açılınca Burak karşımdaydı. Sesimi inceltip "Girebilir miyim?" diye sordum. Burak sadece başını evet anlamında sallamakla yetindi. İçeri geçip deri koltuklardan birine oturdum. O da karşıma oturunca konuşmaya başladım.
"Burak biliyorum hata yaptım. Ece'ye o sözleri söylememeliydim. Bir anda gerçekler gözümün önüne gelince kendimi tutamadım. Burak ben böyle biri değilim ve sana gerçek beni nasıl göstereceğim bilmiyorum." Ayağa kalkıp yanına oturdum o sırada Burak ifadesiz yüzüyle masada duran kahve dolu kupaya bakıyordu. Yutkundum ve devam ettim
"Burak ben bile kim olduğumu bilmiyorum ama bu ben değilim. Şimdi söylediğim şeye tepkin ne olur bilmiyorum ama ben sana aşık oldum." Burak birden gözlerini gözlerime dikti.
"Seni sürekli yanımda istiyorum, gözlerim sürekli seni arıyor ve seni görünce kalbim delicesine atıyor ve ben bir kalabalığın ortasında olsam bile kendimi hep yalnız hissediyorum. Burak ben sana aşığım." Burak gülümsemeye başladı. Neydi bu şimdi bununla dalga geçmezdi değil mi? Kaşlarımı çatarak devam ettim
"Bir şey söylemeyecek misin?" Burak sonunda derin bir nefes alıp konuşmaya başladı
"Aşık olduğum kızın bana aşık olduğunu öğrenmişim ne söyleyebilirim ki"
Yanaklarım kızardığını hissettim. Sesim titresede bir kaç kelime dökebildim dudaklarımdan.
"Sende bana mı? Neden söylemedin?" Gülümseyerek yanıtladı
"Evet. Vaktinin gelmesini bekledim."
Bende sadece gülümsedim. Bir süre öyle salak salak birbirimize bakıp sırıttık. Durumu farkedince ayağa kalkıp mutfağa yöneldim.
"Ben kendime kahve yapacağım sen de ister misin?" Burak sadece başını evet anlamında salladı. Burak'a hazırladığım kahveyi verdim ve kendi kahvemden de bir yudum alıp konuşmaya başladım.
"Beni affettin değil mi?"
Burak mırıldanarak "Hayır" dediği anda kaşlarımı çattım
"Benle konuşuyorsun, bana gülümsüyorsun ama"
"Evet konuşuyorum ama seni hâlâ affetmedim küs değilim ama sana kızgınım. Orada yaptığın şeyden sonra tüm okul onun hakkında konuşuyor, herkes ona laf atıyor. Ben seni hala affetmedim. Her şeyi düzeltene kadar da affetmeyeceğim. Yine de hep yanında olacağım."
"Düzelteceğim" dedim kısık bir sesle.
![](https://img.wattpad.com/cover/277315810-288-k182441.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanın Arkası
ChickLit*Zamanın arkasına saklanmış yaşanacaklar acı gerçekler olsada tatlı bir insanla son bulur...* Zamanın arkasındaki gerçeklerin geleceğine yön verdiğinden habersiz sürekli geçmişte yaşayan Almila geçmişiyle kavgasını bitirip, geleceğine yön verebile...