Kapşonlunun şapkasını kafama geçirmiş, ağlamaktan şişmiş gözlerimi saklamak için başım eğik hızlı adımlarla sınıfıma doğru gidiyordum.
Birden bir bedene çarpmamla geriye doğru savruldum. "Oha be!"
Kafamı öfkeyle kaldırıp kısık gözlerle karşımdakine baktım. Ege şaşkınlıkla suratıma baksada onu umursamadan omzuna çarparak geçmiştim ki adımı bağırdı.
"Mira!" Dönmedim ve yürümeye devam ettim. "Mira bekler misin?" Hala yürümeye devam ediyordum ki kolumdan tutuldum. "Biraz bekle."
Sertçe kolumu çektim. "İşine bak Ege, sana ayıracak zamanım yok."
"Bak konuşmak istiyorum."
Gözlerim kısıldı. "Ama ben istemiyorum. Çenen yeni açıldı sanırım ama artık her şey için geç."
Tam gideceğim sırada önümü kesti. "Beni dinlemek zorundasın."
Kendime engel olamadan attığım kahkaha ile birkaç göz bize döndü. Yeniden Ege ile beni yan yana gören iyice dikkat kesilmesiyle gözlerimi devirdim. Hepsi dedikodu ile nefes alan iğrenç insanlardı.
"Zorunluluğum yok." Alayla güldüm. "Yıktığınız yetmedi mi?"
Kolumu tekrardan tutarak iyice bana yaklaştı ve sadece benim duyabileceğim şekile fısıldadı. "Ben özür dilerim."
Omzuna sertçe vurarak geriye doğru itekledim. "Hadi be oradan."
Suratına dahi bakmadan hızla sınıfa girmemle Ahu ve Enez'in bizim sınıfta olduğunu gördüm. Sıkıntıyla soluyarak sırama geçerken Enez'in yakın arkadaşı olan Okan heyecanla bir şeyler anlatıyordu. Kulak vermedim.
En arka sıradaki yerime geçip çantamı bırakmamla Ege adımı bağırarak sınıfa girdi. "Mira!" Çok bağırdığını fark etmiş gibi sesini biraz daha düşürdü. "Konuşmamız bitmedi."
Ters bir bakış attım. "Bana göre bitti, Ege. Def ol."
Tekrardan kolumu tutmasıyla bağırdım. "Ee yeter be! Bırak şu kolumu Ege!" diyerek kendimi çekmemle bütün gözlerin bize dönmesi bir oldu. Enez'in bile. "İstemiyorum dedim sağır mısın? Git başkasıyla uğraş!"
Ege bize bakanları umursamadan devam etti. "Şimdi dediysem, şimdi konuşacağız."
"Yok öyle bir dünya." dedim inatla. Benim ne kadar inatçı olduğumu adı kadar iyi biliyordu ama hala neyin ısrarını yapıyordu anlamıyordum.
"Mira..." dedi sakinliğinin son dozunu kullandığı belli eden bir tonla. "Konuşacağız dedim, uzatma."
Alayla güldüm. "Pardon da uzatan ben miyim?" Ofladım. "Senin algıda problemin var sanırım: İS-TE-Mİ-YO-RUM!"
Önce bana ardından sınıftakilere baktı. "Dönün lan önünüze sirk gösterisi mi var burada!" diye bağırdı. Öfkesini başkalarından çıkartmayı deniyordu ama başaramadığı her halinden belliydi.
Bakışları yeniden beni buldu. "Bu burada bitmedi."
Ve arkasını dönüp kapıyı sertçe çarparak çıktı.
Sırama koyduğum çantamı öfkeyle yere fırlattım. "Burada bitmediymiş!" diye söylendim kendi kendime. "Hah! Gerizekalı kendini ne sanıyorsa?"
Öfkeyle kendimi sırama atıp dişlerimi gıcırdatırken varlığını unuttuğum kişi ile göz göze gelmemle tükmüğüm boğazıma kaçtı. Gözlerim irileşirken sessizce bir küfür mırıldandım. Harika!
~~~
Nasıl buluyorsunuz? Bir fikir bırakır mısınız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Affedecek Misin? | Texting
Short Story#TAMAMLANDI Sizi aldatan birisini affeder miydiniz?