梅花奇迹 : ETKİ (PART2)🔞

1K 72 88
                                    

Merhabalar Lil'Panda Ailesi!!!!

İkinci Part ile karşınızdayım. Bir önceki bölüme olan ilginiz için teşekkür ederim. Ama sanırım bu kadar uzun süre uzak kalınca hikayeye olan ilginin büyük bölümü kaybolmuş. Üzülmedim desem yalan olur. Yine de sorumluluğu almalıyım. Haber vermeden uzun süre uzak kalmak hoş olmadı. 

Evet, geçtiğimiz bölüm ufaktan olaya girdik. Alkarısı ile savaştık. Birkaç kişi Alkarısını hiç duymadıklarını söyledi. Aslında Türkiye'de çok popüler olan bir yaratık. Rivayete göre tıpkı hikayemde yazdığım gibi anne ve bebeklere saldırır. Bu geleneksel boyuttaki tanımı. Ayrıca tıbbi olarak da araştırmalar yapılmış. Bir makalede okudum. Alkarısı inancının temelinde lohusa annenin doğum sonrası depresyonuna dayandığı söyleniyor. Geçmişte psikoloji tıbbı gelişmemiş olduğu için bu tür geleneksel inançların var olması doğal tabi. Makalede, doğum yapmış annelerin yaşadıkları depresyon, vücut dengelerinin değişmiş olması ve düzelme sürecinde olması, bir bebeği dünyaya getirmiş olmanın farkındalığı, doğum sürecinde yaşanan fiziksel ve psikolojik değişimlerin oluşu mentalite olarak dayanma sınırını aşabiliyor. Bu durumun sonucunda da anne buhranın içine düşebiliyor. Ruhsal çöküntüye eşlik eden daralma, yalnız kalma isteği, dünyadan soyutlanma arzusu geçmiş dönemlerde kötü varlıkların inanışlarını tetikleyen etmenler olmuş. Alkarısı olayına kısa tıbbi olarak Doğum Sonrası Depresyon deniliyor. Ama halk arasında hala bu inanış var olmakta. Bu dönemde annenin yalnız bırakılmaması, mümkün olduğunca çocuğuyla iletişim halinde olması, ona destekleyici bir şekilde yardım edilmesi gerek. Korkularının azaltılması için yanında birilerinin var olduğunu bilmeli. 

Neyse. Kısaca bilgilendirmemizi de yaptığımıza göre bölüme geçebiliriz. 

İyi okumalar dilerim!!!!

..............................................


"Wei Ying!" puslu perdenin ardından kulağında sadece sevdiği adamın sesi çınlıyordu. Gözlerini açmak için çabaladı lakin öyle bir ağırlık çökmüştü ki açamadı.

"Wei Ying uyan! Uyan!"

Uyanmak istiyorum ama yapamıyorum. Yoksa yine mi oluyor? Yine mi ruhum bedenime sığmayacak? Ölmek istemiyorum. Tekrar olmaz. Birbirimizi bir kez kaybettik, olmaz.

Elinden vücuduna yayılan sıcaklığı hissedebiliyordu. Tarif etmesi güçtü ama ölmeyeceğini anlamak için bu sıcaklığı hissetmesi yetmişti. Hayır, hayır kesinlikle ölmeyecekti. Ölemezdi.

Ardından yine bir karanlığın etrafını sardığını hissetti.

"Neden uyanmıyor?" sevdiği adamın sesi yine kulaklarındaydı. Başka bir ses yanıt verdi.

"Ateşi çok yüksek. SiZhui'nin söylediklerini duydun. O tılsım vücudu tarafından emilmiş. Ne işe yaradıklarını henüz çözemedik. Bünyesi mücadele ediyor olmalı."

Tekrar karanlığa gömülmeden önce tekrar tapındığı ses kulaklarına ilişti.

"Wei Ying. Lütfen uyan."

Uyanığım, ah canım Lan Zhan, uyanığım ama gözlerimi açamıyorum. Gözlerim açılmıyor... Yardım et. Lütfen yardım....

...............

+18

Wei WuXian gecenin bir yarısı sıçrayarak doğrulduğunda Lan WangJi hemen yanı başında oturmuş elindeki bez ile ona bakıyordu. Gözleri irileşmişti. Bir anda doğrulmasını beklemiyor gibiydi.

"Wei Ying..." sesi fısıltıdan biraz yüksekti. Wei WuXian ona baktı. Gözlerinin etrafı kızarmıştı. Bir süredir uyumuyor gibi görünüyordu.

忘羡 | Wàng XiànHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin