梅花奇迹 : Erik Çiçeği Mucizesi (Part 13)

783 61 67
                                    

Selamlaaaaar Lil'Pandan Ailesi!!!!

HAPPY NEW YEAAAR!!!

Nasılız bakalım? Umarım her şey yolundadır. Benim için pek bir değişiklik yok. Final haftam yaklaşıyor. Biraz gerginim. O sırada yeni bölüm yazamayacağım bu güzel neşeli günün bölüm güncellemek için en iyi zaman olduğunu düşündüm. Yeni yılınızı en içte dileklerimle kutlarım. Nisan ayından beri sizlerle, bizi içine çeken şahane kitabın hayran kurgularında buluşuyoruz. Yazdıklarıma değer verip okuyarak, yaptığınız yorumlar ve oylarla beni ne kadar mutlu ettiğinizi bilemezsiniz. Sizlerle çok güzel şeyler paylaştık. Sevindik, ağladık... Siz okur ken ben yazarken her duyguyu birlikte yaşadık. İyi ki varsınız. Sizi çok seviyorum. Birlikte nice senelere...

Şimdi sizi bölümle baş başa bırakıyorum. İyi okumalar...

...........................

Lan WangJi, Wei WuXian ile yüz yüze gelebilmek adına hareketlenip eşinin arkasından kalkmayı başardı. Eşinin sırtını yastıklarla destekledikten sonra hemen yatağa oturdu. Yeni doğum yapmış olan genç adam kucağındaki şahesere bakıyordu. Lan WangJi yaklaşıp daha yakından baktı. Yeni doğan bebeğin vücudu büyük ölçüde yumuşak örtülerle sarılıydı. Ancak kolları rahatça hareket edecek şekilde açıktaydı. Minik göğsü ciğerleirne dolan temiz hava ile inip kalkıyordu. Ara sıra ufak hıçkırıklar yükseliyordu. Gözleri sımsıkı kapalıydı. Burnu hafifçe kırışmıştı. Dudaklar açılıp kapanıyor büzülüp serbest kalıyordu. Pembe yanakları iki küçük şeftaliyi andırıyordu. Tapılası bir güzellikteydi. Bir mucizenin, edilmemiş duaların vücut bulmuş haliydi. Lan WangJi böylesine bir güzelliği rüyalarında bile görmeyeceğini düşünüyordu. Ve o şuan buradaydı. Sevdiği adamın kucağında... Ne güzel bir manzaraydı... Kalbinin bir volkan gibi patladığını düşündü. Yüreğinde umutsuzca taşıdığı aşk bambaşka bir halde oluk oluk akıyordu adeta.

Wei WuXian, "Lan Zhan," diye seslendiğinde kendine geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Wei WuXian, "Lan Zhan," diye seslendiğinde kendine geldi. Altın gözleri gümüşlerle buluştu. "Onu kucağına al."

Lan WangJi bir an için telaşlandı. Kucağına hiç çocuk almamış değildi. Lan SiZhui'ye bakmaya başladığında küçük çocuk kendi kendi kızlarından çok da büyük değildi. Ah kendi kızları... Ne kadarda tatlı bir seslenişti... Lan WangJi dağılan düşüncelerini toparlayıp kollarını uzattı. Saniyeler içinde yumuşak örtü yumağı kolları arasındaydı. Bir kolunu minik bedeni destekleyerek kıvrıldı. Boşta kalan eli yer yer kan ve amniyon sıvısı ile lekelenmiş yüze gitti. Parmakları yumuşak tende dolaştı.

"Sana benziyor Er Gege." Wei WuXian yüzündeki şefkatle kızına bakarken söyledi.

"Wei Ying'e de benziyor. O güzel."

Wei WuXian eğlenen bir kahkaha ile Sessiz Oda'yı doldurdu. Ellerini yıkamakta olan hekim bile kıkırdamıştı. Aşık çifte bakarken gülümsememek elde bile değildi gerçi.

忘羡 | Wàng XiànHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin