0 x Mübrem

7.7K 371 64
                                    

Mübrem - Tanıtım

Temmuz 2021 - Türkiye

Kaçmak kelimesinin sözlük anlamı; bulunması gereken yerden, kimseye bildirmeden ayrılmaktı. Bunu yapmak, hayatım boyunca en iyi yapabildiğim şeydi sanırım.

Ben hep kaçardım.

Küçükken annemin makyaj malzemelerine zarar verince kaçardım, babam formalarını gizlice aldığımı öğrenince ondan kaçardım, aşıdan kaçardım, her yüz yüze gelmemizde beni yiyeceğini söyleyen o komşu teyzeden, Hazar'ın kafasına top atınca Hazar'dan, Çağrı'nın çikolatalarını yiyince Çağrı'dan, saçının bozulmasından nefret ettiği halde saçını bozduğumda Dora'dan kaçardım.

Babam ölünce, önce İstanbul'dan kaçmıştım. Sonra ise Türkiye'den.

On yıldır Dora'nın beni evimize çağırmasından, annemin babamın mezarına gitmem gerektiğini söyleyen sözlerinden kaçardım.

Korkaktım çünkü, acıyla baş etmeyi bilmezdim.

Titrek bir nefes vererek valizimi sıkıca tuttum ve yanımda telefonla konuşan arkadaşıma göz attım. Ne dediğini duyamıyordum, kafamın içinde babamın sesi yankılanıyordu. Özlemi, bir kere daha yakmıştı kalbimi.

Dokuzuncu sınıfın başından beri olduğum ülke yani İngiltere, hala evim olamamıştı benim. Oraya gittiğimde henüz on dört yaşında, babasını kaybetmiş ve her şeyden uzaklaşmak isteyen minik bir kız çocuğuydum. Şimdi ise yirmi dört yaşında, hala her şeyden uzaklaşmaya çalışan o kadındım. Aradan yıllar geçmişti. Biz büyümüştük, annem yaşlanmıştı, tarihler değişmiş, mevsimler birbirini takip etmişti. Dünyada her şey değişmişti. Ama ben değişmemiştim, hala on dört yaşındaki o kız çocuğunu içimde saklıyordum.

Arkamı dönüp İngiltere'ye yeni bir bilet alıp kaçmamak için çabalarken, burada olma sebebime döndüm yeniden. Arkadaşıma... Daha çok küçük yaştan beri dördümüzün tek hayali Beşiktaş'ta oynamakken, şimdi tek büyük hayalimiz onun Beşiktaş'ta oynamasıydı. Babamın isteklerinden biriydi çünkü bu. Şimdi ise Beşiktaş bize teklifle gelmişken, o armaya bu kadar yakından bırakıp gidemezdim. Bu sefer korkaklık edemezdim. 

"Birazdan gelirmiş." dedi Çağrı telefonunu cebine atıp bana dönerken. Usulca kafa salladım ve etrafa göz attım. On sene olmuştu doğduğum şehrin havasını solumayalı. Koskoca on yıl...

"Şu havaalanını görünce aklıma Vera ve Özgür'ün tanışması geliyor." dedi Çağrı gerginliği benden uzaklaştırmak istercesine. "Özgür anlatırken, Vera'nın açıklama yapmış olmasına rağmen, 'beni nasıl tanımaz' triplerine giriyor hala." diyerek kıkırdadığında gülümsedim. Taraftarın yengesi, Çalhan'ın büyük aşkı Vera; magazin sayesinde ve taraftarların tweetlerinden tanıyordum onları tabiki. "Bir bakarsın sende Beşiktaş taraftarına bir yenge bulursun Çağrı." dedim gerginliğimi en diplere atıp arkadaşıma sinsice gülümserken. Göz devirdi. "Geçti kızım o işler bizden." dediğinde göz devirdim. "Çünkü sen, Kartal Pinhan gibi tek gecelik takılırsın değil mi?" diyerek gözlerimi kısıp dik bakışlar attım arkadaşıma. Çağrı omuz silkerken, göz devirdim yeniden. 

"Biri Kartal dedi sanki." diyerek yan tarafımdan gelen ses ile irkilerek oraya döndüm. Kartal Pinhan'ın asla hoşlanmadığım tanıdık yüzü tam karşımda dururken, kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. "Neredesin be oğlum?" dedi Çağrı memnuniyetsizce. Bakışlarım onu buldu. Bu adamdan hoşlanmadığımı bile bile onu dibime mi sokmuştu şimdi? 

Kartal ona cevap vermeden dümdüz bakışlarını bana çevirdi. "Meşhur menajer Dide sen olmalısın." dedi sesine yansıyan kinaye ile. Havalanmış kaşlarım usulca çatılırken, elini uzattı. Eline öylesine bir bakış attım ve gözlerimi açık kahverengi gözlerine diktim. "Kartal Pinhan." dedim sesimdeki sahte neşe ile. "Gecelerin hızlı, sahanın yavaş adamı. Memnun oldum." diyerek devam ettiğimde biçimli kaşları usulca çatıldı. Yüzümde daha geniş ve gerçek bir gülümseme oluşurken, aklımdan geçen iki şey vardı. İlki; Kartal Pinhan'ın da en az benim ondan hoşlanmadığım kadar benden hoşlanmıyor olması gerçeğiydi. İkincisi ise; bu transfer olursa, ki kesinlikle olacaktı, ben burada çok eğlenecektim.

MÜBREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin