5.Bölüm(SARIŞIN KASVETLİ KADIN)

15 3 7
                                    

   Onur gittikten sonra bir süre derin düşüncelere daldım.Ne yapacaktım?Çağatay Bey'in yanına nasıl gidecektim?Kovulup kovulmadığımı bile bilmiyordum.Banu'ya tüm bu olanlardan bahsetmemiştim bile.Arayıp ona fikir danışmalı mıydım?Telefonumu elime aldım ve Banu'yu aradım çok geçmeden açtı ve neşeli sesi ile"Efendimmm."diye yanıtladı.

"Banu."dedim korkuyla ve o da sesimde ki korkuyu sezer sezmez"Birce?"diye cevapladı.

"Bir şey mi oldu?"diye sordu panikle.

"Ben çok kötü bir şey yaptım."Titreyen sesimle zar zor konuşurken beni rahatlatmaya çalışarak konuşmaya başladı.

"Ne oldu kuzum.Anlat hadi,sakin ol."

"Çağatay Bey dün dışarıdaydı.Arayıp odasından bir dosyanın numarasını istedi.Kazayla..."dedim ve yutkundum.

"Kazayla çiçek saksılarından birisini kırdım."

"Ne?"dedi ve bir süre sesini çıkarmadı.

"Özür diledin mi peki?"Görmediği halde kafamı salladım ve"Evet,defalarca kez."diye mırılandım.

"Çok utandım Banu..Bir de o görmesin diye odama sakladım.Fark etmiş ama..."Sesim titrerken derin bir iç çekti.

"Fark etmemesi imkansız olurdu zaten.O çiçeklerin her biri onun için çok değerli.Alt tarafı çiçek diye düşünme."Oflayarak geriye doğru yaslandım ve saçlarımı karıştırdım.

"Ne yapacağımı bilmiyorum.Çiçeği verdim ama çöpe attı ve odasına gitti.Korkuyorum."

"Bence korkma.Buna benzer bişey yaşamamıştım hiç ama cesur ol.Çağatay Bey'in karşısında dik durursan sana hiç bir şey yapamaz,hiç bir şey diyemez.Cesur insanları sever o."Banu'yu aramam bir miktar içimi rahatlatmıştı.Cesaretimi toplayıp Çağatay Bey'in yanına gidecektim ve hiç bir şey olmamış gibi davranacaktım.Kaldığım yerden işime devam edecektim.

"Tamam Banu teşekkür ederim.Haber vereceğim sana,kolay gelsin."

"Sana da canım,görüşmek üzere."Telefonu kapattım ve masanın üstüne koyup bilgisayardan bazı dosyaları çıkarttım.Çağatay Bey'in imzalaması ve göz atması gereken dosyalardı.

Dosyaları alıp derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım.Yapabilirsin Birce...Göster kendini.

Odadan çıktım ve elimde ki dosyaları sıkıca tutarak tedirgin bir şekilde Çağatay Bey'in kapısını tıkladım.Sesini işittiğimde korka korka kapıyı açtım ve içeri girdim.Son derece işiyle meşgul görünüyordu ki kafasını bile kaldırma zahmetine girmemişti.

"Ça-Çağatay Bey."Bir kere de kekeleme şu adamın adını söylerken..

"Bu dosyalara göz atıp imzalamanız gerekiy-"Sözümü kesti ve kafasını kaldırıp"Çağatay Bey."diye beni düzeltti.

"Sen öyle Ça-Ça diye başladığında kendimi Çinli bir iş adamı gibi hissediyorum.Hoş değil."Kafasını masaya geri çevirdiğinde yanına doğru ilerledim ve dosyaları yanına koydum.

"Özür dilerim."Elinde ki kalemi bir kenara bıraktı ve tek kaşını yukarı kaldırıp sandalyesinde geriye yaslandı.Gözleri gözlerime değince yutkundum ama bakışlarımı şu an ondan çekemezdim.Şu an bunu yapmak,ölüm emrimi vermekten farksız olurdu.

"Rus yazar Turgenyev ne demiş biliyor musun?"Tedirgince gülümsedim ve kafamı iki yana salladım.

"Öyle bir an gelir ki,"dedi ve boğazını temizleyerek ayağa kalktı.

"Bazı yolların dönüşü,bazı hataların özrü ve bazı insanların anlamı olmaz."Ellerini cebine koydu ve arkasında ki camdan dışarıyı izledi bir süre.Bana laf sokmuştu...Bildiğiniz bana laf sokmuştu ve şimdi onun rahatlığı ile dışarıyı seyrediyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 26, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ALEKSİTİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin