Chapter: 3

10 6 0
                                    

Yer: Bludride kasabası, Hogward sokağı, Norveç
Lawden Sitesi 3. villa

Lexy-

Odaya girer girmez derin bir nefes aldım. Gerçekten yorucu bir gündü. Bir de buraları ayarlamak, yerleşmek beğenmeleri için derleyip toplatmak organize etmek derken yoğun bir hafta geçirmiştim.

Kahve ve beyaz tonlarındaki odadan bavulumu bulup yatağa koydum. Üzerime beyaz thsirt, örgü siyah bir hırkayıda üzerine geçirip altına siyah bir eşofman giydim. Saçlarımı dağınık topuz yapıp odadan dışarı çıktım. Benimle birlikte Mia'da çıktı. Siyah bir kazak ve altına siyah eşofman giymişti o da. Gülümseyerek yanına gittim. "Jess'i rahatsız etmeyelim bence. Bırakalım kafasına göre takılsın kendine gelsin. İnelim biz aşağıya o gelir." dedim Jess'in odasın bakarken.

"Bencede. Pizzalar gelir birazdan zaten."

Kolkola girip merdivenlerden indik. Ev  fotoğraflardakinden daha hoş ve güzeldi. Hem rahat hem sıcak hem de fiyat açısından gayet uygundu. Şöminenin ateşi tüm salonu ısıtırken  çalan kapıyla oraya doğru yöneldim. "Pizzalar gelmiş olmalı. Sen otur ben açarım."

Mia salona yönelirken ben koridordan geçip kapıya yöneldim. Açtığımda ise üç tane ultra yakışıklı çocukla karşılaşacağım kesinlikle tahminlerim arasında yoktu. Ağzım açık bir şekilde sadece bakıyordum. Öndeki uzun ve diğerlerine göre daha yakışıklı olan çocuk elini ensesine atıp mahçup bir şekilde bana baktı. Sert bir ifadesi ve çatık kaşları vardı. Nedensiz bir şekilde biraz korkutucu durmuyor değildi aslında.

"Üzgünüm, rahatsız ettik. Yeni komşular geldi diye arkadaşlarımın ısrarı ile tanışmaya gelmiştik ama sanırım daha sonra da tanışabiliriz. Hadi çocuklar."

Çocuğun üzerine tam oturan siyah kot pantolonu, içine giydiği siyah boğazlı kazak ve deri ceketiyle o kadar yakışıklı duruyordu ki, nefesim kesildi resmen. Esen rüzgar saçlarını dans ettiriyordu. Bu da neydi böyle akşam akşam? Geri döneceklerken ileri atılıp çocuğun kolunu tuttum. Bence artık konuşmanın vakti bir hayli gelmişti.

"Hey bekleyin, sorun değil. Sadece şaşırdım biraz, üzgünüm. Gitmeyin, içeri geçin lütfen." dedim.

Bana döndüğünde dikkatlice suratıma baktı. Sanırım nerede gördüğünü hatırlamaya çalışıyordu. Muhtemelen biraz uzun sürecekti tabi. Fazla durmadan içeri geçip kapıyı açtım.

"Hadi, gelin içeri. Hava soğuk."

Üçüde içeri girdiğinde kapıyı kapatıp soğuk havayı engelledim. Yakışıklı olan çocuk elini uzatıp "Ben Chris, yan bloktan." dedi. Uzun ve ince parmaklarından gözlerimi çekip uzattığı elini tuttum. Yüzümde gülümsemem yer edinirken "Lexy Danyers." diyerek cevap verdim. Biraz bakıştıktan sonra elimi geri çektim. Hani olur ya, yan bir gülüşle karşısındaki kıza sinir bozucu bakışlar atan sexy çocuklar, işte aynen şuan karşımda duruyordu. O imalı yamuk gülüşüyle. Diğer çocuk samimi gülümsemesiyle "Ben Changbin." dedi. "Ve bu da sevgilim Felix." Gülümsemem daha da büyürken onlarla da el sıkıştım. O sırada  içeriden Mia geldi. Tabi bu kadar uzun süre beklemem onu da buraya getirmişti. Muhtemelen o da beklemiyor olacak ki şaşkınca çocuklara bakıyordu.

"Lexy, bu çocuklar kim?"

"Yan komşularımız Mia. Hoşgeldin demek için gelmişler." dedim çocukları içeriye yönlendirirken. Salona geçtiğimizde de Mia ile tanışıp koltukalara oturdular. Chris ceketini çıkarıp koltuğa bırakırken konuşmaya başladı.

"Aslında sizin kız olduğunuzu bilmiyorduk. Eğer bilseydik bu saatte rahatsızlık vermezdik. Normalde buraya hiç kız gelmezdi. Şaşkınlığımızı maruz görün. "

Ville Maudite: NorvégeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin