Yer: Bludride kasabası, Hagward sokağı, Norveç
Lawden sitesi, 5. villa
Lexy-
Ayağımın altında ezilen karlara bakarak önden giden Chris'i takip ediyordum. Hava montuma daha çok sarılmamı sağlarken içimdeki tatlı sızı da bana eşlik ediyordu. Çok geçmeden 5 numaralı villanın önüne gelmiştik bile. Chris bana bakıp gülümsedi ve kapıyı açtı.
"Evimize hoş geldiniz güzellik. Buyrun lütfen." diyerek içeriyi gösterdi oyuncu bir ifadeyle. Bende kıkırdayarak içeri geçtim. "Hoşbuldum Bayım. Misafirperverliğiniz gözlerimi yaşarttı doğrusu." dedim bende oyununa karşılık. Biz gülüşürken içeriden gelen seslerle odağımızı oraya verdim. Chris "Arkadaşlarım biraz anormaldir. Şimdiden uyarıyorum." dedi hafif kaldırdığı kaşlarıyla.
Salona geçerken en fazla ne olabilir diye düşünüyordum.
Tabiki bir yanda sarı uzun saçlı çocuğun kucağında oturduğu çocukla öpüştüğünü ve diğer bir yandan küfrederek telefonla oynayan çocuğun görüntüsünü görmeyi beklemiyordum.
Gözlerim kocaman olmuşken Chris açık ağzıyla bakıyordu onlara. Sanki şey gibiydi bakışları, yok artık, bari şimdi yapmayın azgınlar.
"Beyler, misafirimiz var. On dakika insan olun hemen. Hyunjin bırak artık Jeongin'i."
Duyduğu sesle ayrılan çift homurdanarak bize döndüler. Anında gözleri büyüyen sarı saçlı çocuk "Yüce IN aşkına, bu bir kız mı Bangi? Yoksa biz mi delirdik?" dedi ayaklanıp. Telefonla oynayan çocuğunda dikkati bendeydi şimdi.
Chris elini belime koyup "Evet, 6 numaralı villadan. Ve terbiyeli ol Hyunjin. " dedi koltuklara ilerlerken.
Hey, eli belimdeydi.
Belimde. Onun. Damarlı. Elleri. Vardı.
Tanrım, beni şu anda yanına alabilirsin bence.
Telefonuyla oynayan çocuk "Ay bana bir şeyler oluyor. Chris kibar mı olmuş beyler yoksa oyun bende kafa mı yaptı? Ve bu kız neden bu kadar güzel?" dedi. Chris normalde kibar değil miydi şimdi? O zaman bana özeldi? Evet. Öyle olmak zorundaydı.
"Seungmin, ağzının suyu akıyor oğlum. O senin yengen yengen." diyerek kafasına vurdu sarı saçlıyla öpüşen çocuk.
"Her neyse. Kesin şunu. Lexy, bu Hyunjin, bu da onun sevgilisi Jeongin. Ve bu da Seungmin. Beyler bu da Lexy Danyers."
Hepsiyle el sıkıştığımda Jeongin birden dibime girdiği an yerimden sıçradım. Hafif geriye çekildiğimde hala beni süzüyordu.
"Sen neden bu kadar tanıdıksın ya? Yoksa... Bir dakika, Mia ve Jessie'yi tanıyor musun?"
"Evet onlar da burada. Arkadaşlarım." dedim gülümseyerek.
Jeongin gözlerini büyütüp Hyunjin'e döndü. "TANRIM. AŞKIM BU KIZLAR BİZİM KIZLAR. BİZİM SÜREKLİ İZLEDİĞİMİZ KIZLAR."
Kulaklarım, artık yoklar.
"Oha, cidden siz misiniz?" dedi sarılı çocuk.
"Evet."
"Beyler oturun yerinize. Lexy, sende şöyle otur. Ben gidip içecek bir şeyler getireyim. Seungmin bana yardımcı ol. " diyerek mutfağa yönelen Chris'e gülümseyerek baktım.
Tabi önüme döndüğümde sırıtarak bana bakan iki sevgili görmeyi beklemiyordum.
"Chris, çok yakışıklı değil mi?
"Evet evet. Arkadaşımız çok yakışıklı karizmatik ve centilmendir."
"Ayrıca kendisi polis."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ville Maudite: Norvége
Fanfiction"Gidilen bir tatil, ölü bir kasaba ve damarlardaki sıcak kanın tadı." Eğlence amaçlı yazılmış bir kurgudur.
