Six

73 19 3
                                    

Merhaba çokanatlarım nasılsınız bakalım umarım çok fazla bölüm atamıyorum diye bana kızmıyor ya da darılmıyorsunuzdur. Lütfen darılmayın çok fazla vaktim yok yazmak için inanın ki buraya gelmek bile zorlaştı benim için 🥺 bir ara kitabı kaldırmayı bile düşündüm, düşünüyorum da hala ama bakalım nâsip 🤷‍♀️ sizi seviyorum kendinize iyi bakın byyyyy🌺



Jungkook un ağzından...

Bir süredir prensesten şüphe duyuyordum ve bugün gerçekleri öğrenme zamanımdı. Prenses ile ok atma yarışması yaptığımızda beklenen olmuş ben kazanmıştım. İlginç olanı ise prenses sandığımdan daha iyi atıcıydı.

Sooyoung kaybetmeyi hazmedemeyince hızlı ve bir o kadar sinirli şekilde odasına çekilince bende kafamda kurduğum planımı gerçekleştirmek için arkasından gidip odasına girdim.

Jimin bizi yanlız bıraktığında boynumda duran kolyeyi prensese verdim. Verdiği tepkisinden dolayı gerçekten onun prenses olmadığını anlamıştım. Bu kolyeyi o hikayede anlattığım kız yani Elena vermişti bana.

Göçmen olarak bizim krallığımıza sığınmış ve benden hoşlanmıştı. Tabi duyguları karşılıklıydı bende ona boş değildim hatta bir iki kere buluşmuştuk. Bunu öğrenen gerçek prenses benim rütbemi yükseltmiş saraydan çıkmamı kısıtlamıştı aynı zamanda Elenayı benden sonsuza kadar ayırmıştı . Zaten geri kalanı biliyorsunuz.

"Sen gerçekte kimsin! "

Boğazına tuttuğum kılıca şaşkın gözlerle bakan Sooyoung ilk defa gözlerimin önünde titriyordu.

"B- Ben Sooyoung, zaten beni tanıyorsun jungkook"

Biliyordum prenses olmadığını sadece yüzü, kaşı, sesi nasıl ona bu kadar benzeye bilir aklım almıyor.

"Sooyoung olduğunu biliyorum. Gerçekte kimsin diyorum"

Sooyoung derin nefes alıp kaşlarını çattı. Gerçekten şuan cesaretli olma zamanı değildi zira boğazında kılıcım vardı.

"Gerçeği anlatsam inanmazsın ki bana"

Bu seferde ben kaşlarımı çattım. Eğer gerçekten prenses değilse onu öldürmemin bir manası olmayacaktı.

"Sen önce bir anlat hele, inanmak ya da inanmamak bana kalmış."

Sooyoung yutkundu sanki anlatınca düşüp şuraya bayılmamdan korkarcasına.

"Ama ben anlattıktan sonra bana deli muamelesi yapma olur mu? "

Kılıcı boğazından indirip Sooyoung u kafamla onayladım.

Sooyoung derince nefes alıp yerine oturunca bende yanına oturdum. Ağzı ne kadar bozuk bir kız olsa da kalbinin temiz olduğu çok belli.

"Ben buralı değilim"

"Sen de mi göçmensin yoksa? "

Sorduğum soruyla kafasını iki yana salladı.

"Ben Kore den geliyorum Jungkook"

"Vay be öyle bir yer mi var"

Past and Future ♧ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin