Öpücük

267 16 12
                                    

Kulübeye varınca Y/n hemen Eren'i yere yatırdı ve pelerinini çıkarıp Eren'in kafasının altına yastık olarak koydu. Şuan tam bir anne gibi görünüyordu.

-Ateşi mi var?

Oraya ilerledim.

-Hayır yok.

Yalan yok kıskanmıştım. Bu yüzden sanırım sesim soğuk çıkmış olacak ki Y/n bana döndü ve

-Kaptan bir şey mi var?

Nasıl hemen anladı ki. O kadar mı belli ettim.

-Hayır yok.

-Emin misiniz?

-Evet. Neden sordun ki?

-Bilmem sadece öyle hissettim.

Yanına oturdum. O hala Eren'i izliyordu. Bu iyice canımı sıkmaya başlamıştı.

-Çok abartmıyor musun?

-Nasıl yani?

-Sadece baygın bu kadar.

Sanırım yanlış bir cümle kurmuştum.

-Şuan sadece baygın olabilir ama bu zamana kadar nerede ve nasıl olduğunu bilmiyordum. Bu abartmak olmuyor bence.

Bir şey demedim.

-Kaptan siz gerçekten iyi misiniz?

-İyiyim dedim ya.

-Garip davranıyorsunuz.

-Nasıl garip?

-Bilmiyorum... Soğuk?

-Sadece arkadaşın için böyle davranman garibime gitti.

-15 yıllık dostum?

-Özür dilerim.

-Özür dilemenize gerek yok.

-Diyene bak.

Bunu söyleyince Y/n kahkaha attı ben de buna karşılık gülümsedim.

-Cidden neden her şeye özür diliyorsun merak ediyorum.

-Dediğim gibi saygımdan.

-Aramızda 3 yaş var.

-Rütbeniz benimkinden yüksek sonuçta.

-Ama sana şuan işte olmadığımızı söylediğimde de aynısını yapıyorsun.

-Alışmışım. Adınızla seslenince değişik geliyor.

-Hiç söylediğini duymadım ki.

-Kafamdan geçirince-

-Tanrım başım.

Eren kalkınca Y/n hemen ayaklandı.

Neden tam şimdi kalkmak zorundaydı ki?

-Eren iyi misin?

-Eğer iyiysen hemen üsse dönelim. Çok merak etmişlerdir.

-Her tarafım acıyor. Ugh.

-Kalkabilir misin?

-Biz nerdeyiz?

-Duvarların dışında. Bir kulübede. Seni kurtardıktan sonra buraya geldik.

-Burayı nasıl buldunuz ki.

Tanrım ne kadar soru soruyor.

-Çok uzun hikaye üsse gidince anlatırız ama bir patlama olunca biz Kaptan la buraya gelmek zorunda kaldık.

-İkiniz mi?

-Evet bir sorun mu var.

Bunu söyleyince Y/n bana döndü. İyice sinirlenmiştim hemen gitmemiz gerekiyordu ama bu velet oyalanmaya devam ediyordu.

-Gitmemiz gerek.

Yazarın Gözünden:
Eren ayağa kalkmaya çalışınca birden yere yığıldı.

-Sizi kapıda bekliyorum.

Levi kapıya yönelince Eren Y/n'ye döndü.

-Şimdi söylemek doğru mu bilmiyorum ama bir şey söylemem gerek.

Y/n diz üstünde Eren ise ona yaslanır şekildeyde oturuyordu.

-Eren hemen gitmemiz gerek biliyorsun dimi?

-Başka zaman yalnız kalamayız.

-Eren cidden zamanı değil.

-Sadece dinle.

-Bu arada beklemekten sıkılan Levi tam onları çağırmaya gelir kapıya yaklaşır.

-Tamam ordada di-

Y/n tam sözünü bitirmeden önce dudaklarında Eren'in dudaklarını hisseder.

-Eren ne yaptı-

-Ben seni-

-Gelicek misiniz yoksa sizi burda bırakayım mı. Sanırım zaten bunu istiyorsunuz ha?

Y/n hala şaşkınca ne olduğunu anlamaya çalışırken Eren ayağa kalkar.

-Sanırım geliyoruz.

Eren ve Levi kapıdan çıkarken. Eren Levi'a zafer gülümsemesi atar.

__________________________________

Üsse varana kadar kimse bir şey konuşmaz. Üsse varınca herkes onları karşılar. Herkes meraklı bir şekilde Evren'e bakarken Eren y/n'ye bakıyor ve ne düşündüğünü anlamaya çalışıyordu.

Yeni bölüm de yakında gelir. Bu arada geliyor gelmekte olan.

Şarkıları dinlemeyi unutmayın gerçekten hepsi çok güzel. Hemen atıyorum çünkü telefonumun şarjı bitiyor. Hiç kontrol etmedim hata varsa özür dilerim...







RELATİON (BAĞ) - Eren x Okuyucu x LeviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin