Schwimmbad.

207 18 37
                                    

Keyifli okumalar...

*Hyunjin*

"Şey hep beraber bir şeyler mi yapsak..?"

"Hyunjinin beynini öpmek istiyorum."

"Ah ah evet onu bende istiyorum ama şartlar el vermiyor işte. Yapacak bir şey yok."

Bana tuhaf tuhaf bakan Minhoya doğru döndüm. Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki Seungmin benden önce davranmıştı.

"Her zamanki hali zamanla alışırsın."

Gülümseyip oturduğum yerde arkama yaslandım. Seungmin beni tanıyordu.

"Şimdi biz ne yapacağımızı düşünelim."

"Ben buldum!"

Oturduğum yerden sıçradım. Yaptığım ani hareketle herkesi kendime çevirmiştim.

"O harika fikrini merak ediyorum Hyunjin bize de söyler misin?"

Gülümseyerek kafamı seungmine doğru eğdim. Ona yavaşça kafa salladıktan sonra tekrar herkese doğru döndüm.

"Şimdi aklımdaki şey şu.." yavaşça jeonginin olduğu yere gitmeye başladım. Herkes gözleriyle beni takip ediyordu. Buna jeongin de dahildi.. merakla izliyordu beni. Daha fazla sırıtarak jeonginin arkasında durdum. Ardından elimi uzatıp jeonginin elini tuttum. Onu kendime doğru çekip ayağa kaldırdıktan sonra kolumu omzuna attım. "Herkes sevgilisini alıp farklı yerlere gitsin. Eh sevgililerinde biraz yanlız kalmaya ihtiyaçı var değil mi..?"

Hala yüzündeki sırıtmayla etrafı izlemeye başladım. Herkes memnun görünüyordu. Yurt dışından Minhonun sevgiliside gelmişti. Yani herkesin bir sevgilisi vardı şuan.

"Benim dışarı çıkacak halim inanın hiç yok."

"O zaman sende sevgilinle evde kalırsın minho. Hem bakarsın bu işinize bile gelebilir." Göz kırptım. Minhonun sevgilisi bakışlarını yere indirip yüzünü kapatmaya çalışıyordu. Ama utandığı fazlasıyla belliydi. Fakat onlar utanıyor diye ben böyle konuşmaktan vazgeçmeyecektim. Onları böyle görmek eğlenceliydi.

"Peki bir tek Minho reddetiyor gibi o da sevgilisiyle evde kalır. Diğerlerimizde çift çift dışarı çıkarız. Ama herkes saat 8 de mutlaka evde olsun, geç kalmayın. Yoksa filmi kaçırırsınız."

Sırıttım. "Tabi kii herkes kabul edicek. Sonuç olarak yalnız kalınca- ah" birden karnıma giren dirsekle iki büklüm olmuştum.

"Yeter Hyunjin ve abartma yavaş vurdum."

"Yavaş mı vurdun? Karnımı deştin!"

Jeongin gözlerini devirerek yanımdan geçti. Tamam belki yavaş vurmuştu ama ben tam eğlenirken hazır değilken vurmuştu. Insan haber verir değil mi vuracağım diye? Gerçi o zaman bir anlamı kalmaz vurmasının ama yine de vermeliydi.

"Geliyor musun Hyunjin..? Ben gidiyorum."

Jeongin kapıdan söylendiğinde birden olduğum yerden sıçradım. Hemen çıkıyor muyduk? Düzgünce üstümü başımı düzeltip kapıya doğru koşmaya başladım.

"Hani karnın ağrıyor du Hyunjin..? Nasıl koştun?"

Yüzümü buruşturdum. Resmen benimle oyun oynuyordu.

"Kaşınma Jeongin."

Birden gülmeye başladı. "Hıhım kaşınmam, hıhım." Kapıyı açıp ayakkabılarını giydi. Ardından bana yer açmak için kenara geldi. Ona ters ters bakarak ayakkabılarımı giydim. Hala gülüyordu ve bu benim sinirimi bozmaya başlamıştı.

Klenie Kinder | ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin