Mislina

4.Bölüm

Mislina🐞

"Yazarın ağzından"

Derya Hanım ve Bahadır bey daha yeni buldukları kızlarının korkusu ile hareket ediyorlardı tıpkı şoför koltuğuna oturttukları Genç kız gibi neyse ki olay Alparslan tarafında ele alınmış ve sorunsuz şekilde hastaneye varmışlardır. Tabi Genç kızın Nefessiz bir şekilde yatması dışında. Alparslan ve diğerleri ilk başta numara yaptığını düşünse de Derya hanımın nabzı yok deyip ağlamaya başladığı an anlamışlardı işin ciddiyetini. Ve çok geçmeden hastaneye gelmişlerdi.

Kos koca Acil yazısından içeriye sedye ile giren Genç kız. Herkesi daha çok panik haline getirmişti tabi herkesten çok panik olan Derya hanımdı. Daha bugün kızı olduğunu öğrendiği kız şimdi içeride nedenini bilmediği bir nedenden içeride can çekişiyordu. Onu ilk gördüğü an geldi aklına ne yazık ki onu o sancıların arasında göremedi, sancılar içinde gördüğü bebek onun olmadığını öğrendiği günün üçüncü günü gördü kendi kızını aynı onun gibiydi kumral saçları, koca kahverengi gözleri, küçük fındık burnu aynı onun gibiydi. Daha önce gülüşünü görmemişti ama emindi gülüşü de ona çok benziyordu.

Acaba ilk adımını kaç yaşında atı, ilk kelimesi neydi anne mi baba mı, en sevdiği yemek, en sevdiği renk, kilosu, ayak numarası, bedeni. Her annenin yavrusu hakkında bilmesi gereken şeyleri bilmek istiyordu. Açelya'nın saçını okşamayı daha on yaşında bırakmıştı. Mislina ise daha önce hiç anne sevgisi görmemişti, hiç o ağlarken veya üzgünken, saçını okşamamıştı Hatice hanım ama Eski ablası Fatma'nın aşk acısı çekerken çoğu kez görmüştü saçını okşadığını ama onunkini bir kere bile okşamamıştı. Bunu Derya hanım bilmiyordu mesela. Nasıl bilecekti ki daha bugün kızı olduğunu öğrendiği Genç kızın hayatını öğrense belki bedenin de ki yaraları sarardı ama belki  ruhunda ki yaraları öperdi bi anne olarak ne kadar geç kalsada.

Derya hanım böyle düşünürken burukca gülümsedi. Bahadır bey karısının sebepsizce gülümsemesinden işkilenip sordu.

Bahadır: " İyi misin hayatım?" Dedi aşk ile bakan gözlerle. Kaç yaşına gelirse gelsin karısına hep aşk ile bakacağını adı kadar emindi.

Derya: " İyim hayatım öyle düşünüyordum." Oda aşk ile parlayan gözleri ile eşine ve cevap verdi. Oda adı kadar emindi kaç yaşına gelirse gelsin o da eşine sevgi, aşk ile bakacaktı.

Abi gurubu ve Batu ise öylece kapının önünde duruyorlardı. Yedi kardeşte hiç birşey hissetmiyordu içeri de canıyla uğraşan kıza. Bu yüzden ne meraklılar nede üzgünler. Sürgülü kapı açıldı ve içeriden doktor çıktı. Doktor ailenin yanına gelerek Genç kız ile ilgili bilgi verdi.

Doktor: " Mislina hanım iyi bu tür ataklar veya bayılmalar alerjisi olan bir şeyi yerse bayılır veya deminde dediğim gibidir atak geçirir. Mislina hanımın da kekike karşı alerjisi varmış yediği veya içtiği bir şeyde kekik varmış ve oda onun bayılmasına sebep olmuş. Kekik yediği zaman. Bu tür bayılmalar ve ataklar geçirmesi çok normal bunun bazen hayatı tehlikesi olabilir bazen ise çok önemli olmaz ama Mislina hanım artık o önemli olmaz sınırını çoktan geçmiş. Bu yüzden daha dikkatli olmalıyız. Bu reçeteki ilacı alın. Olurda içtiği çorbada veya yediği bir yemekte kekik olurda bunu farketmezse. Bu onun tekrar bayılma veya atak geçirmesine sebep olur her zaman hastaneye yetiştiremezsiniz işte bu yüzden bu iğneyi. Baldırından veya omuzundan yapa bilirsiniz." Demişti doktor. Uzun konuşması Derya hanımın ve  Bahadır beyin içine su serpmişti adeta. Biraz da endişelenmişlerdi.