7. Bölüm

28 2 0
                                    


Çaresizlik insanları çabucak dost yaparmış.

İskender Pala

Yiğit Ali KARADAĞ

Gecenin ilerleyen saatlerinde Bataklık denen, her türlü pisliğin döndüğü yerden çıktım. Tam aracıma binmiştim ki Arda aradı.

"Efendim koçum"

" Yiğit komiserim, aradığımız adamın peşindeyim. Sana konum atıyorum."

" Tamam. Arda konumu at ve beni bekle. Sakın yanlış bir şey yapma."

Bu adamı aylarca takip etmiştik. Bir bir topladığımız bu adamlar bizi asıl istediğimiz hedefe ulaştıracak küçük lokmalardı. Kumar borcu karşılığında küçük kızları ailelerinden alıp, fuhuş çetelerine satıyorlardı. Fuhuş çeteleri de bu kızları sapık ruhlu insanlara iyi paralar karşılığında sunuyorlardı. İki yıldır bu operasyon için canla başla ekip olarak çalışıyorduk. Çok az bir zaman sonra fuhuş ve kumar çetelerini çökertmeye az kalmıştı. Tabiki bu kadar pisliğin olduğu yerde uyuşturucu maddelerde çabucak temin ediliyordu. Narkotik suçlarla mücadele şubesi ile ortak bir çalışmamızdı.

Arda'nın attığı konuma ulaşınca arabayı biraz daha uzağa park ettim. İki arkadaş bir evin köşesinde oturmuş hem sohbet ediyor hemde kafayı bulmaya çalışıyorlardı. Benim geldiğimi fark eden Arda'ya sen arkadan gel diye elimle işaret ettim. Arda arkada beklerken ben de önden karşılarına çıktım. Panikle ellerinde ki uyuşturucu hapları yere atıp ayaklandılar.Aradığımız adam olan İhsan,yanındaki genç çocuğu bana doğru itekleyip kaçmaya çalışınca daha arkasını dönmesiyle Arda'nın kucağına düştü.

" Daha yeni gelmiştik. Hemen kaçmak olurmu lan şerefsiz" derken ilk yumruğu indirmiştim.

" Sizde kimsiniz. Ben bir şey yapmadım."

"Lan piç, daha ne yapacaksın? Küçük kızları zorla ailelerinden alıp satan benmiyim?" Allah ne verdiyse tekme tokat daldığım adam yardım dilenirken, Arda da yanındaki çocuğun bileklerine kelepçeyi geçirip arabaya kilitlemişti.

"Abi Allah belamı versin ben istemedim. Ben bu kızlar çok küçük dedim. Yazıktır dedim abi ama beni dinlemediler."

" Sana emri veren kim? Kimden emir alıyorsun?"

Yerde yatan adamın pertini çıkarmıştım. Böyle insanlara hiç acımam yoktu.

"Hasan yaptırdı komserim. Kumar borcu çoktu. Ben yapmak istemedim. Ama tehdit etti. Ben sadece ayak işlerine bakıyorum."

" Hasan ha Hasan. Senin aklın yok mu?, Üç beş hap alabilmek için yazık değil mi lan o kızlara. Şimdi seni burda geberteyim de bir daha bakalım kimseye zararın dokunacak mı? Belimden çektiğim silahı başına dayayıp ;

" Dünya senin gibi bir pislikten daha kurtulacak" dedim. Aslında öldürmek gibi bir niyetim yoktu. Sadece korkutmak için çektiğim silahın ne kadar etki ettiğini gözlerinde ki korkudan anlayabiliyorum. Adalete teslim edip en ağır cezaları almaları için elimden geleni yapacaktım.

Yaklaşık yarım saattir, Arda ve ben adamla yakından ilgilenirken çok yakından bir ses duyduk. Hemen başımı çevirip baktım. Acaba biri bizi takip mi ediyordu. Dikkatsiz davranmak istemezdim. Birinin koştuğunu görünce hızla koşup belinden yakaladım. İncecik bir beli sarmıştı ellerim. Hemen geri çevirdim. Gecenin karanlığında inat korkuyla parlayan bir çift göz ile kesişti bakışlarım. Belli ki bizi görmüştü. Operasyonun selameti için bu masum kızı biraz korkutmak lazımdı. Öyle de yaptım. Ellerimi ince boynuna sarıp hafifçe sıktım.  Kendi kendime ne kadar zayıf diye düşünmeden de edemedim.

MEVSİM BAHARDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin