26 ❅ Oniks

3K 289 30
                                    

❅ Oniks ❅

Kalsedon'dan geçmeden Karneol'a gitmenin bir yolunu bulmalıydım. Hatta Kalsedon'a on kilometre bile yaklaşmadan bunun bir yolunu bulmalıydım.

Ametist'ten ayrıldıktan sonra Isabel'le konuşmuştum. Bana Doruk'u ve Krista'yı hala bulamadıklarını söylemişti. Ona Dimitri'yi sormuştum. Bana onda hiçbir değişiklik olmadığını hatta Ametist'e geldiğini bile bilmediğini söylemişti. Safirlere yardım etmek zorundaydılar. Bunu söylememişti. Doğru olduğunu biliyordum. Corrin onları yardımları için Kalsedon'a almıştı. Bu yaptıklarının iyi olmadığını bilsem de onlars haklı olmadıklarını söyleyemezdim. Ametist'e gelseler Laurel onları büyük ihtimalle onlara zarar verecekti.

Elijah'a ulaşamıyordum. Ve Karneol'a gitmekten başka bir şansım yoktu. Elimde Yeni Dünya'nın tamamının haritası yoktu.

Fakat tüm şehirler birbirlerine bağlıydı. Ve şehirlerarası otoyolların etrafında hiçbir şey yoktu. Bildiğim kadarıyla otoyollardan ve bazı kişilerin bildiği tünellerin dışına çıkmak yasaktı. 


❅ Akuamarin Yakınları ❅

Uzaklaş zihnimden! Dimitri, Luna'nın sesini zihninde duymasıyla birlikte arabayı yol kenarına çekti. 

Asıl sen benim zihnimdesin, Luna. 

Neredesin sen? diye soran kızın sesi endişeli geliyordu. Kalsedon'da değilsin öyle değil mi?

Hayır, diye kısaca yanıt verdi Dimitri. Ve sen de Ametist'te değilsin. 

Dimitri'nin sesi kızın zihninden duyduğu kadarıyla bile kendinden emindi. Kız yanıt vermedi. Birkaç saniye geçmeden Dimitri onun sesini zihninde yeniden duydu. 

Birkaç dakika bekle. Nerede olduğunu biliyorum. Oraya geleceğim. Ve bana birkaç açıklama borçlusun. Dimitri yanıt vermedi. Sadece beklemeye devam etti. Aradan bir dakika sonra karanlık otoyolda farların belirmesiyle arabadan çıktı. 

Arabadaki Dolunay'dı. Bundan emindi. Çünkü onu hissedebiliyordu.

Kızın arabayı durdurup, arabanın kapısını açmasıyla birlikte Dimitri ona doğru yürümeye başladı. 

Dolunay tıpkı son gördüğü gibiydi, gözleri hariç. Son gördüğünde kızın gözleri tamamen buz mavisiydi. Fakat o anda kızın gözlerinde gümüş parıltılar vardı. Ve tıpkı son gördüğünde gibi sinirliydi. 

Bu sinirin kime olduğunu Dimitri biliyordu. Dimitri'ye değildi bu sinir. Kız kendi kendine kızıyordu. 




Benim aksime sakindi. Ona soracak onlarca sorum vardı. Her zaman olduğu gibi aklımda olan soruların yerine o an bulduğumu seçmiştim.

"Burada ne arıyorsun?"

"Neyi değil kimi olacak." diye düzeltti. "Seni arıyordum."

"Sana benden uzak durmanı söylemiştim." dedim titreyen bir sesle. Bunu demeyi her ne kadar istemesem de o an ikimizde birbirimize söylemeyi istemediğimiz sözler söylemiştik. "Şimdi tekrar söylüyorum, Caine.'' dedim az öncekinden daha güçlü bir sesle. "Benden ve hislerimden uzak dur." Yanıt vermedi ama ben konuşmaya devam ettim. "Ne için beni arıyordun?"

KALSEDON ❅ Yeni Dünya IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin