-4-

489 31 0
                                    


28 Temmuz 1971

Mektupların gelmesinin üzerinden 3 hafta geçmişti. Sabrina güçlerini artık çok kolay bir şekilde kontrol edebiliyordu. Hiç olmadığı kadar mutlu hissediyordu Sabrina. Abraxas onlara ders vermeyi de bırakmıştı. Lucius ile daha iyi anlaşmaya başlamışlardı. Ne de olsa birbirlerinin tek dostuydular. Ama her zaman görüşemiyorlardı. Her zaman Abraxas onu peşinde sürükleyemezdi. Sabrina yalnızlıktan bunalmıyordu. Bir yılını tek başına geçirmişti. Babası Abraxas , Medusa ve Lucius Malfoy ona yetiyordu. Kalabalığı sevmezdi. Ama onlar da bir haftadır pek bir yoğunlardı. Babasını bir haftadır adam akıllı görememişti bile.

Sabrina bir numara olma konusunda çok titizdi. Bir şeyde başarısız olursa başarılı olasıya kadar devam ederdi. 2 gün önce Medusa ile yaptığı düelloda dikkati dağıldığı için bir sokma büyüsü yemişti. Kolu hala biraz acıyordu. Ama umrunda değildi. O Lord Voldemort'un kızıydı. Kendine bunu yediremediği için 2 gündür sadece yemek arası verip düello yapıyordu.

Karşısında Hector Yaxley vardı. İki  gündür onunla düello ediyordu. Hector konuştu.

- Prenses kendinizi biraz fazla zorlamıyor musunuz?

Dedi Sabrina'ya kemik kırma laneti gönderirken.

Sabrina kendine edilen hitapla gözlerini devirip lanetin yolundan çekildi. Babası ölüm yiyenlerin ona böyle hitap etmesini istemişti. Bu hitap Sabrina'nın yüzünü ekşitmesine sebep oluyordu.

- Yoruldun mu yoksa Hector?

Dedi alayla Sabrina. İnsanları nasıl manipüle edebileceğini çok iyi biliyordu. Hector Yaxley'in zayıf noktası gururuydu. O böylelikle sonsuza kadar düello edebilirdi. Hector sadece 'hıh' ladı. Ve düelloya 2 saat boyunca devam ettiler.

Aksam yemeği vakti gelmişti. Sabrina bunun farkında bile değildi. Düello odasının kapısı yavaşça açıldı ve içeriye beyaz gömlekli bir adam girmişti. Hector adamı görünce dizlerinin üstüne çöktü.

-Lordum.

Kırmızı gözlü adam konuştu.

-Çıkabilirsin Hector. Bu kadar yeterli.

Hector  yavaşça dizlerinin üstünden kalktı ve Sabrina'ya bir bakış attı. İzin ister gibi bakıyordu. Sabrina başını sallayınca adam düello odasını yavaşça terk etti.

Voldemort kızının terden ıslanmış alnına ve yorgun bakan zümrüt yeşili gözlerine baktı.

-Kendini cezalandırmayı bırakmalısın

- Hakediyorum ama.

Voldemort kızının bu haline bakarak tatmin olmuş bir şekilde gülümsedi. "O kesinlikle benim kızım" diye düşündü.

Sabrina babası gülümseyince gülümsedi.

- Bir haftadır yüzünü bile zor görüyorum. Artık beni unutmaya başladığını düşünmeye başlamıştım.

- Anlaşılan trip saatin gelmiş ha?

Sabrina sadece kıkırdadı.

- Akşam yemeğini yalnız yemek istemiyorum. Duşunu alıp yemeğe gel.

- Tamam gelicem ama sen istedin diye değil sakın böyle düşüneyim deme. Sadece açım.

Dedi ve saçını  savurtarak Voldemort'u geride bıraktı.

- Başladık genee!

Diye sitemle bağırdı Lord. Ama Sabrina sadece 'hıh'ladı ve ilerlemeye devam etti.

SABRİNA RİDDLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin