Sert ve soğuk sesi ürpermeme neden olurken Egemen’e yapacağım açıklamayı düşünüyordum. Bu sırada olaylara anlam veremeyen Bora’nın şaşkın bakışları Egemen ve benim aramda gidip geliyordu. Anlaşılan bir açıklama bekliyordu fakat daha ben kendime bir şeyleri açıklayamamışken ona ne diyebilirdim ki ?
Bir an aklımda soru işareti bırakacak düşünceler beynimi istila ederken olayların sandığımdan da karışık olduğunu fark ettim. ‘Belki de hiçbir şey bilmediğinden karmaşık geliyordur.’ Diyen iç sesimin düşüncesi de bir ihtimaldi. Egemen Bora’ya kendini göstermişti. Demek ki Bora Egemen’in kim olduğunu bilmiyordu. Bakışları bunun en iyi kanıtıydı. Ya da hepsi bana bir oyun oynuyordu.
Kahretsin , hiçbir şey bilmiyordum. Burda olmamın bir amacı vardı ve yaptıklarımın sonucunda kimin zarar göreceğini bilmeden Egemen’in komutlarına uymuştum. Egemen Bora’ya zarar vermek için mi beni kullanıyordu ? Bu seçenek bana daha yakın geliyordu , Egemen’in nefret dolu bakışları düşünceme destek çıkıyordu.
Egemen bakışlarını Bora ‘ya çevirdi:
-“Bizi yalnız bırak”
Sesindeki sert tını dediğini yapmazsa sonuçların pekte iyi olmayacağının habercisiydi.
Bora alayla kaşlarını kaldırdı :
-“Sen kimsin ?”
Bu soruyla Egemen’in ela gözleri kararmıştı. Gözleri bana şiddetli bir fırtınayı anımsatıyordu , ela gözlerden kaçamazsan seni de önüne katıp götürecek gibiydi. Ve şuan fırtına öncesi sessizlikti…
-“Sana ne lan defol git !” Bir anda yükselen sesiyle yerimden sıçradım. Fakat Bora hiç etkilenmişe benzemiyordu.
Bora Egemen’den cevap alamayacağını anladığında bana doğru döndü. Yüzündeki alaycı sırıtış yüzünden silinmiş, ciddileşmişti.
-“ Bora bana yardımcı olduğun için teşekkür ederim , lütfen şimdi git.” Sesimdeki yalvarma tınısı gözle görülcek kadar belliydi. Bora’nın kararsız bakışları ben ve Egemen arasında gidip geldikten sonra tekrar bana döndü :
-“Neyin oluyor ?” derken Egemen’i göstermişti. Tam bir yalan uyduracakken Bora’nın bedeni yerle buluştu. Aynı anda Egemen’in ölümcül yumruklarının Bora’nın yüzünde kanlı izler bırakması ile dehşete düşmüştüm. İlk kez böyle bir şeyle karşılaşmamıştım , yetimhanede dayak yiyen bir sürü kişiye şahit olmuştum fakat bu çok farklıydı. Egemen biraz daha devam ederse Bora ölebilirdi belki de.
Beynimin verdiği sinyaller ile hızla Egemen’in yanına koştum. ‘Kaçsana , aptal’ diyen iç sesime kulaklarımı tıkadım. Bora’yı bu halde Egemen’in vicdanına bırakamazdım.
-“Egemen dur” sesim şokun etkisiyle pürüzlü ve kısık çıkmıştı. Bu defa daha yüksek sesle :
-“Egemen dur , lütfen !”
Egemen şuan beni duymuyor gibiydi. Ardı ardına geçirdiği yumruk darbeleri kırılan kemik seslerini beraberinde getiriyordu.
Bu defa kolunu kavradım. İlk kez ona kendi isteğim ile temas ediyordum fakat buna mecburdum. Beni fark etmeliydi.
-“Lütfen yapma” gözlerimden düşen sıcak sıvı korkumun somut haliydi. Bora bilincini kaybetmiş, yerde hareketsiz yatıyordu. Egemen’i durduramayacağımı anladığımda dışarıdakilerden yardım istemeye karar verdim fakat aklıma gelen gerçekle omuzlarım çöktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA DOKUNMAK
RomanceTuana Ekin : 18 yaşında genç bir kız. Hayatından nefret eden , bu nefreti sonuna kadar hak eden acı dolu bir hayat. Geçmişi sırlarla doluyken ne kadar bu acılara katlanmaya devam edecek ? Egemen Ergelen : 23 yaşında birçok şeye sahip bir adam. Y...